gdh'de ara...

Orta Asya’da DEAŞ tehdidi: Hedefteki ülke Tacikistan mı?

💢 Orta Asya cumhuriyetleri, Afganistan merkezli terörün kendi topraklarına sıçramasından kaygı duyuyor.

💢 DEAŞ’ın Orta Asya’ya yönelik terör eylemlerinin ilk adresi Tacikistan olabilir. 

1. resim

ABD’nin 31 Ağustos 2021’de Afganistan’dan çekilmesi, bu ülkede bir güç boşluğunun oluşmasına sebebiyet vermiştir. Elbette bu güç boşluğu, terör örgütlerinin hareket alanını genişletmesini de beraberinde getirmiştir. Bu süreçte ön plana çıkan terör örgütü de DEAŞ olmuştur.

Suriye ve Irak’ta aldığı yenilginin ardından bir hayat sahası ihtiyacı duyan DEAŞ’ın Afganistan’daki durumu fırsata çevirmek istediği aşikar. Üstelik DEAŞ’ın hilafet iddiasına paralel olarak Suriye ve Irak’ta güçlü olduğu dönemlerde dahi Afganistan’da DEAŞ’a bağlılığını bildiren gruplar vardı. Bu gruplar, DEAŞ’ın sözde Horasan Emirliği (ISKP) adı altında faaliyet yürütüyor.

ISKP’ye katılan gruplar arasında Taliban’dan ve terör örgütü El Kaide’den ayrılan kesimlerin olmasının yanı sıra Doğu Türkistan İslami Hareketi ve Özbekistan İslam Hareketi gibi örgütler de var. Ayrıca Fergana Vadisi’nde uyuyan hücrelerle varlığını sürdüren radikal Tacik ve Kırgız örgütlerin de ISKP’ye biat ettiği bilinmekte. Tam da bu nedenle bağımsızlıklarını kazandıkları dönemden itibaren radikalleşme konusunda son derece hassas politikalar uygulayan Orta Asya cumhuriyetleri, Afganistan merkezli terörün kendi topraklarına sıçramasından kaygı duyuyor.

Terörün yayılma ihtimali karşısında Tacikistan dışındaki Orta Asya devletleri, Taliban ile de facto ilişkiler geliştirmeyi tercih etmekte. Buna göre, Taliban’ın radikalleşmesinin engellenmesi, hareketin uluslararası iş birliği zeminine çekilmesiyle mümkün olabilir. Bu aktörler, Taliban’ın DEAŞ ile mücadele açısından iş birliği yapılabilecek bir partner olduğu kanaatinde. Duşanbe yönetiminin yaklaşımı ise çok daha farklı.

Tacikistan, ikinci Taliban döneminin başladığı günden itibaren Afganistan konusundaki güvenlik risklerine dikkat çekiyor ve Taliban’ın çalışılabilir bir ortak olamayacağını vurguluyor. Duşanbe’nin tutumunun iki nedenden kaynaklandığı söylenebilir. Bunlardan ilki, Taliban’ın Peştun milliyetçisi bir örgüt olması. Yani Afganistan’ı Taliban’ın yönetmesi, ülkedeki Peştun hegemonyasının sürmesi anlamına geliyor. Buna karşılık Duşanbe, tüm Taciklerin koruyuculuğu gibi bir iddiaya sahip ve Tacikler, Afganistan’ın en büyük ikinci kimlik grubunu teşkil etmekte.

Anlaşılacağı üzere Tacikistan, Afganistan’da tüm kimlik gruplarının temsil edileceği kapsayıcı bir hükümetin kurulması vesilesiyle azami kazanım elde etme arzusu içerisinde. Taliban’ı da bunun önündeki bir engel olarak görüyor. Bu sebeple de Ahmed Mesud liderliğindeki Penşir Hareketi’ni destekliyor. Hareketin savaşçılarının ve yöneticilerinin çoğu Tacikistan’da, yine resmi ofsi de bu ülkede.

İkinci olarak Tacikistan, terör örgütü kabul ettiği Ensarullah’ın Taliban’a biat etmesinden ve Taliban yönetimi tarafından Afganistan’ın Tacikistan sınırına konuşlandırılmasından rahatsız. Bu konuda Duşanbe, Taliban’ın değişmediği kanaatinde. Hatta uluslararası toplumdan tecrit edilmesi hasebiyle birinci dönemnde El Kaide terör örgütüyle iş birliği yapan Taliban’ın mevcut konjonktürde de ISKP ile iş birliği yapabileceğini dile getiriyor. Yani Tacikistan’a göre, Taliban’ın yönettiği bir Afganistan’ın terör örgütüleri tarafından üs olarak kullanılması kaçınılmaz. Zira radikal gruplar açısından bir güvenli liman durumu söz konusu.

Bu noktada Tacikistan’ın radikalleşme ve terör konusundaki hassasiyetini açmakta yarar var. Bilindiği üzere Tacikler, Fars soylu bir halk. İran’ın da Fars kimliğine sahip olması, Duşanbe-Tahran hattındaki olumlu münasebetlerin temel nedeni. Fakat Tacikistan, 2017’de radikalleşme riski sebebiyle İran’ı da karşısına almaktan çekinmemişti.

Mevzubahis dönemde İran’ın Duşanbe tarafından terör örgütü olarak kabul edilen Tacikistan İslami Rönesans Partisi’ne destek vermesi ve İmam Humeyni Yardımlaşma Vakfı aracılığıyla Şiileştirme eylemlerinde bulunması, Duşanbe’nin tepkisini çekmiş ve Tacikistan-İran ilişkileri kopma noktasına gelmişti.

Tahmin edileceği gibi İran’ı bile radikalleşme konusunda karşısına almaktan çekinmeyen Tacikistan, Taliban konusunda çok daha net. Son günlerde yayınlanan bir video ise Duşanbe’nn çekincelerinin haklılık payının bulunduğunu gösteriyor. Zira Al-Mirsad isimli bir hesap tarafından DEAŞ üyelerinin yer aldığı Afganistan’daki cezaevlerinde çekilmiş bir video yayınlandı. Videoda çeşitli bilgiler veren teröristlerin tamamının Tacik olması ise dikkat çekici. Bu videonun Tacikistan’a yönelik bir tehdit niteliği taşıdığı aşikar. Zaten Suriye İç Savaşı'nda da çok sayıda Tacik vatandaşı, DEAŞ'a katılarak çatışmalara dahil olmuştu. 100'ün üzerinde Tacik vatandaşının bu çatışmalarda öldüğü biliniyor.

Belki de ilerleyen dönemde DEAŞ’ın Orta Asya’ya yönelik terör eylemlerinin ilk adresi Tacikistan olacak. Lakin DEAŞ ile mücadelede somut başarı elde edilememesi halinde son adresin Tacikistan olmayacağı da ortada. Çünkü DEAŞ terörünün Afganistan’dan Orta Asya ülkelerine ve buradan da Rusya Müslümanlarına sirayet etmesi olası. Benzer bir şekilde Doğu Türkistan İslami Hareketi ile birlikte DEAŞ terörünün Vahan Koridoru aracılığıyla Çin’e sıçraması da ihtmal dahlinde.

Sonuç olarak DEAŞ, Afgansitan’daki varlığını sürdürüyor. Bu durum, yalnızca Afganistan için değil; bu ülkenin yakın çevresindeki devletler için de tehdit oluşturuyor. Bahse konu olan video, özellikle de Tacikistan’ın risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Bu risk karşısında Tacikistan’ın önünde iki seçenek var. Duşanbe ya düşük bir olasılık da olsa mevcut stratejisini değiştirerek Taliban’ı DEAŞ’la mücadelede kullanmaya çalışacak ya da çok daha güvenlikçi politikalara yönelecek. İkinci seçenek güçlü olan olasılık. Öyleyse Tacikistan-Taliban hattındaki gerilimin yükseleceği öngörülebilir. Duşanbe’nin iddiaları ise Taliban’ın 29 Şubat 2020 tarihli Doha Antlaşması’nı ihlal ettiği yönündeki baskıları arttırabilir. Çünkü Taliban, bahsi geçen anlaşmada terör örgütlerinin Afganistan’da varlık göstermesine izin vermeyeceğini ve terör örgütlerinin Afganistan üzerinden diğer devletleri tehdit edemeyeceğini beyan etmişti.

Tartışma