gdh'de ara...

Prigojin'in tehdidi

💢 Wagner’in kurucusu Yevgeni Prigojin, Rus ordu yönetimine ağır hakaretler içeren video kaydıyla gündeme damga vurdu. 

💢 Prigojin, Bahmut kentinde onlarca Wagner militanının cesedi önünde çektiği videda ölümlerin suçlusunun Savunma Bakanlığı olduğunu söyledi.

1. resim

Geçen yılın Eylül ayına kadar Rus paralı asker grubu Wagner’in kurucusu olduğunu reddeden “Kremlin’in aşçısı” lakaplı Yevgeni Prigojin, dün Rus ordu yönetimine ağır hakaretler içeren video kaydıyla gündeme damga vurdu. Prigojin, geçen yılın Temmuz ayından beri Rusya ordusunun ağır saldırıları altında bulunan ve Ekim ayından beri aralıksız olarak paralı militanların öne sürüldüğü Bahmut kentinde onlarca Wagner militanının cesedi önünde durarak aldırdığı video kaydında, bu ölümlerin suçlusunun Rusya Savunma Bakanlığı olduğunu söyledi.

Ağır kelimelerle hakaret ettiği Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun ve Genelkurmay Başkanı Gerasimov’u Wagner militanlarına mühimmat göndermemekle suçladı:

"9 Mayıs’a kadar Bahmut’u ele geçirmemiz gerekiyordu. Ancak askeri bürokratlar bunu bilerek 1 Mayıs’tan itibaren tüm topçu mühimmatımızı kestiler."

Bu, Prigojin’in ordu yönetimine ilk suçlaması değildi, daha önce de Çeçenistan lideri Ramzan Kadırov’la eşgüdümlü halde defalarca Şoygu ve Gerasimov’u hedef alan açıklamalar yapmıştı. Ancak bu kez hakaretlerin dozu her zamankinden çok daha yüksekti. Öte yandan, Prigojin, 10 Mayıs’ta Bahmut’u terk edeceklerini de söyleyerek el yükseltti:

"Zafer Bayramı’nı bozmamak için 10 Mayıs’a kadar kalmaya karar verdik, ancak “yaraları sarmak” için 10 Mayıs’ta mevzileri Savunma Bakanlığına teslim edeceğiz."

Peki, Prigojin’in söyledikleri ne kadar doğru? Gerçekten sebep mühimmat mı? Gerçekten Wagner 10 Mayıs’ta Bahmut’u terkedecek mi?

Ukrayna Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada henüz Wagner’in Bahmut’u terkedeceğine ilişkin her hangi bir belirti olmadığı bildirildi.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Doğu Birlikleri sözcüsü Sergey Çrevatıy ise Wagner’in 10 Mayıs’ta Bahmut’tan çıkacağı konusuna kuşkuyla yaklaştıklarını söyledi:

"Wagner militanlarının kentten çıkmasına izin vermeyecekler, zira Prigojin orada hiçbir şeye karar vermiyor, Wagner’in tüm faaliyetlerini bizzat Rus diktatör Putin yönetiyor. Putin de oradan çıkmalarına izin vermeyecek."

Öte yandan, Çrevatıy’a göre, Prigojin, militanlarının mühimmat eksikliği nedeniyle öldüğü konusunda da yalan söylüyor:

"Wagner militanları Ukrayna ordusunun başarılı mücadelesi sayesinde yok oluyor. Yeteri kadar mühimmatları var, sadece son günlerde 520 kez Ukrayna mevzilerine saldırdılar. Prigojin’in ve Wagner’in eksiği mühimmat değil, insan gücü. Savaşacak militanları kalmadı. Artık mahkumlar cepheye gitmiyor”.

Ukrayna Savunma Bakanlığının açıklamasına göre, Rusya yönetimi 9 Mayıs’a kadar Bahmut’u ele geçirme çabasını halen sürdürüyor, kentte yoğun çalışmalar devam ediyor. Ancak Rusya Devlet Başkanının Sözcüsü Dmitri Peskov’un “Putin geleneksel 9 Mayıs kabulü düzenlemeyecek” açıklamasına bakılırsa, Rusya’nın elinde pek “bayram edilecek” bir sonuç yok.

Wagner’in Bahmut’ta ne kadar kayıp verdiği belli değil. Ancak rakamın çok büyük olduğunu Prigojin kendisi de itiraf ediyor. “Kremlin aşçısı”, Bahmut savaşını “kıyma makinesi” olarak nitelendiriyor ve bölgedeki Ukraynalı askerlerin anlattığına göre, bu “makine” her gün yüzlerce Wagner militanını yutuyor. Ukrayna tarafı Wagner’in kayıplarının bazen bir günde bine ulaştığını bildiriyor.

Askeri uzman Leonid Dmitriyev de Prigojin’in sorununun mühimmattan ziyade militan kaybı olduğu söylüyor. Wagner’in Bahmut’tan çıkıp çıkmayacağını söylemenin ise zor olduğunu, bunun mühimmata bağlı olmayan siyasi mesele niteliği taşıdığını kaydediyor. The Insider’a konuyu değerlendiren Dmitriyev’e göre, bundan bağımsız olarak Rusya ordusu cephede mühimmat kıtlığı yaşıyor. Fakat bu kıtlık mühimmatın olmaması ile değil, ulaştırılamamasıyla ilgili:

"Ortalama olarak savaşın başında ellerinde olan mühimmatın yüzde 60’ı duruyor. Ancak lojistik sorun yaşıyorlar. Rusya daha 30’lu yılların harp kitapları doğrultusunda savaşıyor, Ukrayna ise rasyonel davranıyor. Tank ve benzin tankeri vurma arasında tercih yapması gerekiyorsa, benzin tankerini vuruyor, sonuç olarak o tank birkaç saat sonra duruyor ve hatta yerinde bile ateş edemez hale geliyor, çünkü aküsü bile bitiyor.

Ukrayna Rusya’nın yakıt ve mühimmat depolarını öyle hızla yok ediyor ki, Rusya onların yerine yenisini koymayı yetiştiremiyor. Kurallara göre, mühimmatı ön cephenin 60 kilometre gerisinde depolamak gerekiyor. Bir füze bataryasına günde 500 mermi lazım. Ancak HİMARS’ların darbeleri sonucu Ruslar depolarını 60 kilometre değil, 150-200 kilometre uzakta tutmak zorundalar.

Aynı konu yakıt için de geçerli. Bir taburun teçhizatı için 12 sürekli çalışan benzin tankeri gerekiyor ve o da şimdi 60 kilometrede değil, 200 kilometrede seferler gerçekleştirmek zorunda. Öte yandan, cephe hattına transferin yanı sıra, benzinin depolanması ile ilgili de sorun yaşıyorlar.

Çünkü yakıt için HİMARS mesafesinde olmayan alanlarda depoların kurulması lazım. Sivastopol’de olduğu gibi büyük benzin merkezleri artık çalışmıyor, benzin tankerlerinin ulaşabileceği menzilde sadece birkaç düzine petrol deposu var, onların da sadece dörtte biri aktif çalışıyor.

 Bu depoların bir kısmı da son günlerde yandı. Onları 3-5 ay içinde yenilemek mümkün, ancak Ukrayna bugünlerde bu depoları da devre dışı bırakırsa, Rusya onu da yapamayacak."

Mühimmat lojistik yollarını da değerlendiren askeri uzmana göre, benzinde yaşanan sorunların benzerleri bu alanda da mevcut:

“Mühimmatı cephe arkası bölgeye toplu şekilde sadece demiryolu ile taşımak mümkün. Bunun için Kupyansk, Kırım ve Mariupol hatları vardı. Bu hatlardan ikisi şu an kullanılmıyor – Ukrayna ordusu daha geçtiğimiz yaz Harkiv operasyonuyla Kupyansk üzerinde kontrolü geri aldı, güneydeki en büyük demiryolu ağı ise Volnovaha’da sürekli Ukrayna ordusunun saldırısı altında. 
Bu iki demiryolu ile mühimmat taşınamadığına göre, geriye yalnız Kırım’dan Melitopol’e giden yol kalıyor, ancak orada bile bant genişliği azaldı. Partizanlar sayesinde ayrı-ayrı bölgelerden mühimmat taşınmasının da önüne geçilebildi, bu oran da çok azaldı."

Leonid Dmitriyev’e göre, bütün bunlar Rusya’nın Ukrayna karşısında topçu sistemleri üstünlüğünü kaybetmesiyle sonuçlanmış:

"Geçen sene Rusya en çok sayıda atış sergilediği dönemde Soledar ve Severodonetsk’e günde birkaç bin mermi fırlatıyordu, şimdi Bahmut’ta birkaç yüz mermi atabiliyor. Füzeler konusunda ise daha korkunç durumdalar, ticari olanlarda sadece X- 22 kaldı, onlar da çok hassas değiller, 4 kilometrelik standart sapmaları var. 
Diğer füzelerin ise yüzde 30’dan azı kaldı, dolayısıyla dokunulmaz rezerv düzeyine indiler. Bu da demektir ki, artık her füze için Putin olmasa da Şoygu’dan onay almak gerekiyor. Bu durum ise giderek iyileşmiyor, tam tersi, kısa zamanda lojistik sorunları çok daha keskin hal alacak. Rusya’nın cephedeki mühimmatı o kadar azalacak ki, Herson’da olduğu gibi, sadece güvenli geri çekilmeyi sağlamaya yetecek”.

Tartışma