RFE/RL: İran'daki protestolar 2023'de de devam edecek mi? Süreç nasıl şekillenecek?

Yüzlerce kişinin öldüğü ve binlerce kişinin tutuklandığı İran'daki protestolar aylardır devam ediyor. Peki uzmanlara göre; İran'daki protestolar 2023'de de devam edecek mi? Süreç nasıl şekillenecek?

1. resim

Yüzlerce göstericinin öldürüldüğü ve binlercesinin gözaltına alındığı İran'daki protestolar aylardır sürüyor.

Eylül ortasında İran'ın ahlak polisi tarafından tutuklanmasının ardından hayatını kaybeden genç bir kadının ölümüyle tetiklenen ülke çapındaki protestolar, 1979 İslam Devrimi'nden bu yana rejime yönelik en uzun soluklu protestolar oldu.

Analistlere göre son haftalarda protestoların sayısı düşerken, onlarca yıllık devlet baskısı ve ekonomik kötü yönetime duyulan öfkenin dağılması ise pek olası değil. Analistler; iktidardaki lider kadrosu ile İran'ın genç nüfusu arasındaki uçurum genişledikçe protesto hareketinin muhtemelen artarak devam edeceğini tahmin ediyorlar.

Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde İran uzmanı olarak görev yapan Ali Fathollah-Nejad, ülkenin 2017-18'de yaşadığı ekonomik sorunlarının hızla siyasi boyuta geçmesiyle başlayan protestoların artık "devrimci bir süreç" içine girmiş gibi göründüğünü belirtiyor.

Brookings Doha Center için 2017-2018 protestoları üzerine bir çalışma yazan Fathollah-Nejad ise RFE/RL'ye "Böyle bir süreç genellikle doğası gereği hem görece sakinlik hem de huzursuzluk aşamalarını içerir. Mevcut olaylar, devlet ve toplum arasında aşılmaz bir uçurum olduğunu gösteriyor." tespitinde bulunuyor.

'Artık korkmuyoruz'

Mevcut protestolar sırasında İranlılar, rejimin sona ermesini talep ettiler ve öfkelerini, kadınlara zorunlu başörtüsü ve Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney de dahil olmak üzere rejimin en görünür sembollerine yönelttiler.

Yetkililer ise protestoları bastırmak için giderek daha fazla ölümcül güç kullanırken, İranlılar muhalefetlerini dağınık sokak toplantılarında ve protestolarda ölenler için anma törenlerinde ifade etmeye devam ettiler. Bazıları sokaklarda sloganlar atıp protesto afişleri asarken, bazıları geceleri çatılarından ve pencerelerinden rejim karşıtı sloganlar atıyor.

İran'daki Hak gruplarına göre, İran güvenlik güçleri mitinglerin patlak vermesinden bu yana 60'tan fazla çocuk da dahil olmak üzere en az 476 protestocuyu öldürdü. 15.000'den fazla kişi gözaltına alındı. İki genç adam ise protestolara katıldıkları için alenen infaz edildi.

Tahran'da misilleme korkusuyla adının açıklanmaması koşuluyla konuşan bir kadın protestocu RFE/RL'ye "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu devrim yakın gelecekte amacına ulaşamasa bile artık korkmuyoruz, savaşmayı ve direnmeyi biliyoruz." ifadelerini kullandı.

İran'ın başkentindeki bir gazeteci verdiği demeçte, rejimin yakın bir çökme tehlikesi içinde olmadığını iddia etse de, protestoların düzen için önemli bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor.

İsminin verilmesini istemeyen İranlı gazeteci; "İktidarda kalmak için ellerinden geleni yapacaklar, bu yüzden şimdilik özellikle İnternet ve ulusal para birimi ile ilgili durum nedeniyle daha fazla gerilim ve artan hoşnutsuzluk bekliyorum" ifadelerini kullandı. Gazeteci ayrıca; artan çevrimiçi sansüre ve hızla düşen para birimi değerine atıfta bulunarak protestoların artacağını belirtti.

Washington merkezli Carnegie Endowment for International Peace'in kıdemli üyelerinden Karim Sadjadpour, "Tarhiteki örneklerine baktığımızda halk ayaklanmalarının uygulanabilir olması için kritik bir kitleyi içine çekmesi ve bu kritik bir kitleyi çekmek için de geçerli olarak algılanması gerekiyor. İran'daki durum bunların gerçekleştiğini gösteriyor. Devam eden muhalefet göz önüne alındığında birçok İranlı, bu halk ayaklanmasının rejimi devirmeyi başaracağına inanıyor." tespitinde bulundu.

Tahran'da yaşayan tanınmış bir sosyolog olan Hamid Reza Jalaipour ise, düzen ile nüfusun geri kalanı arasındaki uçurumun "önemli" olduğunu belirtiyor. Ancak İranlıların çoğunluğunun rejimi devirmek için tasarlanmış protestolara katılmaya hala isteksiz olduğunu öne sürüyor.

Jalaipour, İran medyasında Ekim ayında yayınlanan yorumlarında, "Şu anda toplumun yüzde 15'i düzenin destekçisi ve yüzde 15'i ciddi protestocular diyebiliriz. Ancak nüfusun yüzde yetmişi sessiz." ifadelerini kullandı.

Jalaipour ayrıca; "İran yönetimi geçmiş protestolardan ders çıkarmadı. Son 25 yılda İran yönetimi halkı ne kadar sıkıştırdıysa, toplum da protestolara o kadar çok başvurdu." tespitini paylaştı.

Kaynaklar

Tartışma