RFE/RL: Rusya'nın Belarus'a nükleer konuşlandırma hamlesinin hedefi ve olası sonuçları

Rusya'nın Belarus'a nükleer silahlar konuşlandırma hamlesinin olası sonuçları ne olacak? Uluslararası analist ve güvenlik uzmanları, Rusya'nın hamlesini değerlendirdi. 

1. resim

26 Mart'ta yayınlanan bir televizyon röportajında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'nın Temmuz ayına kadar müttefiki Belarus topraklarında taktik nükleer silahlar konuşlandırabileceğini açıkladı.

Putin, konuşlandırma için gerekli tüm altyapının 1 Temmuz'a kadar hazır olacağını belirtti. Çok sayıda Belarus Hava Kuvvetleri uçağı silahları teslim etmek için güçlendirildi ve nükleer kapasiteli, kısa menzilli İskender füze sistemleri de halihazırda sınır komşusu olan ülkede konuşlandırıldı.

Putin, önümüzdeki ay Rusya'nın Belarus askeri personeline taktik nükleer silahların kullanımı konusunda eğitim vermeye başlayacağını da açıkladı. Ayrıca, silahlar için bir depolama tesisinin 1 Temmuz'a kadar tamamlanacağını belirtti.

Putin ayrıca, bu hamlenin ABD'nin Almanya, Hollanda, Belçika, İtalya ve Türkiye de dahil olmak üzere NATO müttefiklerinin topraklarında uzun süredir devam eden taktik nükleer silah bulundurma uygulamasını yansıttığını belirtti.

RFE/RL, birçok askeri ve siyasi analiste Putin'in bu kararı vermesi konusunda neyin motive ettiğini ve bunun Rusya, Belarus, Ukrayna ve NATO için ne anlama gelebileceğini sordu.

ABD'deki Tufts Üniversitesi'ndeki Fletcher Akedemi'de misafir akademisyen olarak görev yapan dış ve savunma politikası uzmanı Pavel Luzin gelişme hakkında;

“Belarus'ta nükleer silahların konuşlandırılması sadece NATO'yu değil, Ukrayna'yı da hedef alan bir şantajdır. Avrupalıların korkmasını istiyorlar ki Ukrayna'ya yapılan yardımı azaltsın. Rusya şimdi Avrupa ile ABD'nin arasını açmak için Amerika'nın nükleer paylaşım politikasını taklit etmeye çalışıyor. 

Belarus lideri Lukaşenko, Rusya'nın nükleer silahlarını Belarus'ta istiyor…çünkü Rusya bunları konuşlandırırsa, Moskova'nın ona güveneceğini düşünüyor, Belarus'ta bir nükleer silah depolama tesisi açılırsa orada da asker konuşlandıracağı anlamına geliyor. 2021'in sonlarından beri Rus birlikleri geçici olarak Belarus'da bulunuyor. Ama böyle bir konuşlanma ve bir depolama tesisi ortaya çıktığında, artık kalıcı olarak orada olacaklar. Bir nükleer silah depolama tesisinin sonucu birkaç kalıcı Rus askeri üssünün kurulması şeklinde sonuçlanabilir.”

değerlendirmesinde bulundu.

Rusya'nın nükleer cephaneliği konusunda uzun süredir uzman olan ve BM'nin Cenevre'deki Silahsızlanma Araştırma Enstitüsü'nde kıdemli bir araştırmacı olan Pavel Podvig ise şu değerlendirmede bulundu.

“Depolama tesisininin 1 Temmuz'a kadar tamamlaması konusunda büyük şüphelerim var. Bu inşaatı henüz kimse görmedi. Nükleer silahların depolanması için bir tesis oldukça ciddi bir mühendislik gerektirir. Müstahkem bir sığınak inşa etmeli, bir güvenlik çevresi inşa edilmeli ve güvenlik sağlanmalı. Tek başına gözetleme ve alarm sistemlerinin kurulumu bile aylar sürer.

Bence bu açıklama sadece Belarus ile Rusya arasında güçlenen siyasi birliği göstermek için yapıldı. Bu tamamen siyasi bir adımdır. Bu eylemde askeri bir çıkar yoktur. Bu arada, aynı uygulama NATO'da da var. NATO'daki uygulamada aslında sadece birliği göstermek için tasarlanmış siyasi bir eylemdir. Bu tamamen siyasi bir eylem olsa da Batı zor durumda olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bunun yasa dışı olduğunu söyleyemezler çünkü kendileri de nükleer silahlarını yıllarca başka ülkelerde konuşlandırdılar."

Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde Rusya, Belarus ve Ukrayna'nın dış politikalarında uzmanlaşmış olan program direktörü olan Arkady Moshes ise yaptığı değerlendirmede;

“Nükleer silahları NATO sınırlarına yaklaştırmanın bir anlamı yok çünkü Rusya'nın Kaliningrad bölgesi var ve bu silahlar başka bir ülkeyi devreye sokmadan orada konuşlandırılabilir. Bu kararda özel bir askeri önem görmüyorum. Ancak bunun yapılmış olması, Kremlin'in paniklemese bile gergin olduğunu gösteriyor. Kremlin, nükleer silah kullanma konusundaki önceki tehditlerinin kulağa biraz "kurt diyen çocuk" gibi gelmeye başladığını fark etmeye başladı. Bu nedenle bu hamle sadece Batı'da korkma eğilimi olan insanları etkileme girişimidir."

ifadelerini kullandı. 

Belaruslu siyasi analist Artsyom Shraybman ise ülkesine konuşlandırılacak olan taktik nükleer silahlarla ilgili olarak;

“Lukaşenko, Rusya için yaptığı çeşitli hizmetlerden nasıl yararlanacağını çok iyi biliyor. Sadakatini gösteriyor ve bunu paraya çeviriyor. Lukaşenko aslında Belarus halkının gözünde sevilmeyen bir adımdır. Anketlere göre 2022 yazında Belarusluların yüzde 80'i Rus nükleer silahlarının Belarus'ta üslenmesine karşı çıkıyor. Yani iç politika açısından bu karar Lukaşenko için bir sorun anlamına geliyor.

Bu karar, Putin'in Batı ve NATO ülkelerini Ukrayna konusunda uzlaşmaya zorlama şantajının devamı gibi görünüyor. Rusya'nın hala Batı için tehlikeli olabilecek şekillerde riskleri artırabileceğini göstermeye çalışıyorlar. Bu, Batı için bir ültimatom ve Belarus zar zor bir oyuncu. Bu askeri işbirliğinin ardından daha fazla ekonomik entegrasyon olabilir, çünkü Belarus'a büyük ihtimalle ek indirimler, avantajlar ve krediler verilecek.”

açıklamasında bulundu.

Rus siyasi analist Ivan Preobrazhensky ise nükleer silahlarla ilgili konuşlandırma ile ilgili şu değerlendirmede bulundu.

“Bence bu, Çin ile son zamanlarda yapılan görüşmelere, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından Putin için tutuklama emri çıkarılmasına ve Batı'nın Ukrayna'da sağladığı yardıma bir tepki. Nihai hedef, NATO ülkeleri tarafından Ukrayna'ya silah tedarikini en aza indirmeye çalışmak. Bu, Rusya'nın önceki nükleer sindirme stratejisinin devamıdır.

Rusya zaten muhtemelen İskender füzelerini Belarus'a konuşlandırdı. Burada, Küba Füze Krizi'nin tarihsel sürecini hatırlamakta fayda var."

Kaynaklar

Tartışma