Stalingrad kuşatmasını tersine çeviren Uranüs Operasyonu
Sovyetlerin Uranüs Harekatı, Stalingrad’daki Alman 6. Ordusunu çevreleyip imha etmek amacıyla planlanmış bir karşı taarruzdu. 19-23 Kasım 1942 tarihleri arasında gerçekleştirilen bu harekat, Doğu Cephesi’nde savaşın seyrini değiştirerek Sovyetler lehine kritik bir dönüm noktası oluşturdu.
Stalingrad Muharebesi
Stalingrad Muharebesi, II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde Mihver orduları ile Kızıl Ordu arasında, tarihin en kanlı muharebelerinden biri oldu.
Yaklaşık iki milyon can kaybıyla sonuçlanan bu muharebe, Mihver güçlerinin Doğu Cephesi'ndeki ilerleyişini durdurmuş ve Almanya’nın zafer umutlarını sona erdirmişti.
Barbarossa Harekatı
1941’de Barbarossa Harekatı ile Sovyet topraklarına hızla ilerleyen Alman orduları, 1941 kışında Moskova önlerinde durduruldu.
Bu harekatın amacı, Stalingrad’ı ele geçirerek Volga’nın kontrolünü sağlamak ve Kafkasya’daki petrol yataklarına ulaşmaktı. Alman 6. Ordusu, Stalingrad’da Kızıl Ordu’ya karşı şiddetli bir direnişle karşılaştı.
Alman kuvvetleri, Stalingrad’da tank ve motorize birliklerden ziyade piyadeye dayalı sokak savaşlarına girdi.
Kızıl Ordu, Stalingrad'da topyekun bir direniş göstererek Alman ilerleyişini yavaşlattı. Volga kıyılarına sıkışan Sovyet birlikleri, Ekim ayında zor koşullara rağmen direnişi sürdürdü. Kasım ayı itibarıyla kentin %90’ı Almanların kontrolündeydi.
Sovyetler taarruza geçti: Uranüs Harekatı
Kasım 1942’de Kızıl Ordu, Uranüs Harekatı ile Mihver kuvvetlerinin zayıf olduğu kanatlarına saldırdı. Rumen ve İtalyan birliklerinin savunmasındaki açıklar sayesinde Alman 6. Ordusu kısa süre içerisinde kuşatıldı. Kışın sertleşmesiyle açlık ve ikmal sorunları, kuşatılmış Alman ordusunu daha da güçsüz bıraktı.
General Friedrich Paulus komutasındaki 6. Ordu ile Stalingrad’da sıkışmış durumdaydı ve ikmal hatlarıyla olan bağları da kopuk durumdaydı. 6. Ordu, gelecek ikmale hayati derecede bağımlıydı. Bu hatlar, özellikle Rumen, Macar ve İtalyan müttefik kuvvetlerince korunuyordu. Kuşatılmış durumda olan Nazi ordusunun bu ikmal hattına olan ihtiyacının farkında olan Sovyet komutanlarsa hızlıca bu zayıf noktaları hedef aldı.
Sovyetler, Uranüs Harekatı için önemli takviyeler yaptı.
İlk önce Güneybatı ve Don Cepheleri’ne bağlı birlikler saldırıyı başlatacaktı. Hedef, kuzey ve güneyden eş zamanlı bir saldırı ile Alman kuvvetlerinin tamamını kuşatmaktı. Bu plana göre, tank birlikleri, topçu ve piyade destekli büyük çaplı taarruzlar düzenlenecekti.
Uranüs Harekatı başladı
19 Kasım’da kuzey kanadından başlayan saldırı, Don Nehri yakınındaki Rumen 3. Ordusu’nu hedef aldı. Rumenlerin direnişine rağmen, Sovyetler yoğun topçu ateşi ve tank üstünlüğü ile birkaç gün içinde cepheyi yardı.
Güney kanadı ise 20 Kasım’da Rumen 4. Kolordusu’na saldırarak hızlı bir ilerleme kaydetti. Her iki kanat, 23 Kasım’da Kalaç kasabası civarında buluşarak Alman 6. Ordusunu tamamen kuşattı.
Hitler, ordunun geri çekilmesini engelledi
Almanlar, Sovyetlerin Uranüs saldırısına dair istihbarata sahip olsalar da kaynak yetersizliği nedeniyle etkili bir savunma organize edemedi.
Hitler’in şehri her ne pahasına olursa olsun tutma emri, zaten kuşatılmış durumda olan ordunun geri çekilmesini engelledi. Kuşatmayı kırmaya yönelik son bir hamle daha deneyen Alman komutan Erich von Manstein, "Kış Fırtınası" operasyonu gibi girişimlerde bulunmuş ancak Sovyet karşı taarruzları ve lojistik sorunlar nedeniyle başarısız olmuştu.
İkinci Dünya Savaşı'nın kaderi değiştirdi
Uranüs Harekatı, 300.000’den fazla Mihver askerinin kuşatılmasıyla sonuçlandı.
Alman 6. Ordusu, yiyecek, mühimmat ve sağlık malzemesi eksikliğiyle zayıf düştü ve kırıldı.
Harekat, Alman savaş gücüne büyük bir darbe vurdu ve Şubat 1943’te 6. Ordu’nun teslim olmasıyla Doğu Cephesi’nde büyük kayıp vererek II. Dünya Savaşı'nın gidişatını değiştirdi.