Suriye’de Esed rejimi ile terör örgütü PKK arasında düello
Türkiye’nin terör örgütü PKK/PYD/SDG üzerine yapacağı operasyon sinyalinin ardından Esed rejimi ile terör örgütü arasındaki diyalog hızlandı.
Rusya, kucağında iki karpuz taşınmanın ceremesini çekmeye başladı. Türkiye’nin terör örgütü PKK/PYD/SDG üzerine yapacağı operasyon sinyalinin ardından Esed rejimi ile terör örgütü arasındaki diyalog hızlandı. İki taraftan da Türkiye’ye karşı yapılan tehditkar açıklamalar kamuoyunda Esed ile terör örgütünün anlaştığı izlenimi bıraktı. Fakat gerçek çok başka çıktı.
Terör örgütü SDG'nin elebaşı Mazlum Abdi 5 Haziran'da Reuters'e verdiği demeçte, Esed rejimine Türkiye'nin olası saldırılarına karşı hava savunma sistemlerini kullanması için çağrı yaparken SDG'nin Askeri Konseyi'nin bugün Kamışlı'da yapılan olağanüstü toplantısından da benzer bir çağrı yapıldığı kaydedildi.
Toplantı sonrası yapılan yazılı açıklamada, "Potansiyel bir Türk işgali Suriye topraklarında istikrar ve birliği olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle işgale sadece hedef alınan bölgelerde değil, halihazırda işgal altındaki Suriye topraklarında da karşı koyulmalıdır. SDG herhangi bir Türk saldırısına karşı koymak ve Suriye topraklarını korumak için Şam hükümetine bağlı birliklerle koordinasyona hazırdır" ifadeleri yer aldı.
Esed’in buna mükabil 9 Haziran’da yaptığı, “Suriye topraklarına yönelik herhangi bir Türk işgali durumunda ordumuz ve halkımızla beraber direneceğiz.” açıklamalarının ardından yerel kaynaklar ülkenin farklı bölgelerinden İran destekli Şii milisleri Menbiç ve Tel Rıfat’a gönderdiğini belirtti.
Rejim askerlerinin Tel Rıfat’a kendi bayraklarını asmasından bir gün sonra bayrakların yerlerinden sökülmesi sorunun başladığı anlamına geliyordu.
12 Haziran’da Kamışlı Havaalanında yapılan gizli üçlü toplantıdaki gergin ortam anlaşmaya da yansıdı. Rusya’nın arabuluculuğu ile masaya oturan rejim ve terör örgütü liderleri masadan çözüm olmadan kalktılar.
Terör örgütü SDG ile Esed arasında yapılan görüşmelerde Türkiye’ye karşı oluşturulacak bir blok karşılığında SDG, Şam’a yapacağı petrol sevkiyatını iki katına çıkaracaktı. SDG’nin elebaşı Mazlum Abdi bu anlaşma maddesini kabul etti. Esed’in ikinci şartı olan “Terör örgütünün işgal ettiği topraklara (Menbiç, Tel Rıfat) Esed rejim bayrağı asılacak ve askerleri konuşlanacak” maddesi görüşmeleri tıkadı.
Yerel kaynaklar, SDG/PKK’nın Türkiye bir operasyon düzenlemezse Esed’i yerleştiği topraklardan çıkarmanın imkansız olduğunu bildiği için bu maddeyi kabul etmediğini belirtti. Kaynaklar ayrıca Rusya’nın bu konuda büyük bir baskı yaptığı ve Rusya’nın Suriye'deki üst düzey Komutanı General Alexander Chiako’un Kamışlı'da PKK/SDG elebaşı Mazlum Abdi ile yaptığı görüşmede 'Suriye hükümetinin yetki alanı dışındaki güçleri koruyamayacaklarını' söylediğini bildirdi.
Görüşmelerin ardından terör örgütü Rusya’ya boyun eğdi fakat Tel Rıfat’a Esed rejim bayraklarının asılması ABD tarafından hoş karşılanmadı. SDG/PKK içerisinde çıkan fikri ayrılıkların ardından Esed’e anlaşmanın iptalini bildiren örgüt 13 Haziran’da tekrar karar değiştirerek Esed’i kendi bölgesine davet etti.
Terör örgütünün anlaşmayı kabul etmesinin ardından Rusya ay başında başladığı üslerden çekilme işlemini 14 Haziran’da tamamladı. Rusya’nın çekildiği bölgelere İran destekli Şii teröristler, rejim askerleri ve bir grup Wagner paralı askeri yerleşti.
Öte yandan Eski ABD Suriye Özel Temsilcisi Joel Rayburn ise “Türkiye, YPG/PKK karşı bir operasyon başlattığında ABD Kongresi ve Biden yönetiminin tepkisi büyük olacak. Washington’da kimse durumun daha da kötüye gitmesini istemiyor” diyerek operasyonu engellemeye çalışmıştı. Ankara’nın geri adım atmayacağını anlayan Rayburn “Ancak görünüşe göre Türkler tutumlarında kararlı” diye konuştu. Sıcak gelişmeler devam ederken bir ABD’li yetkili yabancı medya kuruluşlarına “Türkiye’nin muhtemel operasyonu olabilecek bölgelerinden askerimizi çektik” bilgisini verdi.
Putin’in Suriye Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, Türkiye’nin olası yeni Suriye operasyonu hakkında yaptığı açıklamada, “Bu, durumun istikrarsızlaşmasına, gerilimin tırmanmasına ve bu ülkede yeni bir silahlı çatışmaya yol açabilecek mantıksız bir adım olacaktır. Bunu barışla çözelim.” ifadelerini kullandı.