The Economist: Donald Trump Başkan Joe Biden’ın tabanından oy çalıyor

Joe Biden ve Donald Trump arasındaki yarış çok yakın gidiyor. 2024’ün ilk üç ayında adaylar arasında ulusal anket ortalamamızda hiçbir zaman üç puandan fazla fark olmadı ve Trump bu sürenin çoğunda kıl payı öndeydi. Bu, Trump adına yeni bir durum: Daha önceki iki başkanlık kampanyasında hiçbir genel seçim anketi ortalamasında tek bir gün bile önde olmamıştı.

Biden için daha da endişe verici olan şey ise şu: Trump 2020’de kaybettiği kritik eyaletlerin birçoğunda önde. Arizona, Georgia, Michigan, Nevada, Pennsylvania ve Wisconsin gibi altı eyaletteki sonuçların belirleyici olması muhtemel. O dönemde Biden’ı tercih eden küçük ama kritik bir seçmen kitlesi, şimdi anketörlere vazgeçtiklerini söylüyor. Peki kim bu seçmenler?

Anketlerdeki sürpriz seçmen

Bunu anlamak için, varsayımsal bir seçmenin demografik özelliklerine dayanarak nasıl oy kullanabileceğini değerlendirmek üzere istatistiksel bir model oluşturduk. Verilerimiz, her hafta binden fazla kişiyle demografik profilleri, oy verme geçmişleri ve oy verme eğilimleri hakkında anket yapan online anket şirketi YouGov’dan. Amerikalıların oy verme tercihlerinin ayrıntılı bir portresini elde etmek için Ocak 2023’ten bu yana tüm anket sonuçlarını birleştirdik. Yaş, cinsiyet, din ve diğer özelliklerin herhangi bir kombinasyonunu girerek varsayımsal bir Amerikalının kime oy vereceğini öngören bir model ortaya koyduk. Modelimiz her haftanın YouGov anketini içerecek şekilde sürekli olarak güncelleniyor.

Trump’ın “anket rönesansını” destekleyen seçmenler, sürpriz bir kesim gibi görünüyor. Beyaz seçmenlerin tercihleri 2020’den bu yana çok az değişirken, tarihsel olarak demokratların tabanını oluşturan ırksal azınlıklar Biden’dan uzaklaştı. Trump ayrıca halefinin bir başka temel Demokrat grup olan genç seçmenler arasındaki avantajını da keskin bir şekilde azalttı. Biden, bir zamanlar partiye sadık olan bu Demokratların kampanya kızıştığında partiye geri dönmelerini umacak.

Apolitik seçmeni kazanma yarışı

Irk genellikle Amerikan siyasetindeki temel ayrım olarak gösterilir ancak oy verme niyetinin en güçlü tek belirleyicisi din. Oluşturduğumuz model katılımcıların dini aidiyetleri dışında hiçbir şeye bakmadığında bile seçmenlerin oyunu yüzde 62 oranında doğru tespit edebiliyor. Bu oran ırk için yüzde 59. Mormon ve Evanjelik seçmenlerin yüzde 73’ü Trump’ı desteklediklerini söylüyor. Buna karşılık ateistlerin oranı sadece yüzde 13. ABD’nin yarıya yakını Protestan, yüzde 23’ü Katolik, yüzde yarım kadarı ise Ortodoks.

Trump’ın işçi sınıfından beyaz seçmenleri çekerken üniversite eğitimlileri kaybettiği 2016 ve 2020’deki keskin konumlanmadan ziyade, bu yıl iki yöne de kayan seçmenler birbirine daha çok benziyor. Tercihini değiştiren grup genç, siyah ya da Hispanik ve şehirlerde yaşaşan seçmenlerden oluşuyor. Bu da daha gevşek parti bağlarına sahip olduklarını ve siyasete daha az önem verdiklerini gösteriyor.

Dolayısıyla her iki taraf da seçim yaklaştıkça kazanabileceklerini düşünecektir.