gdh'de ara...

The Institute for Security Studies: BMGK'nın yapısında reform yapılabilir mi?

Rusya ve Çin daimi üyeliğin genişletilmesine karşı çıkıyor. Ancak; ABD, İngiltere ve Fransa'nın reform tekliflerinde de bir miktar ikiyüzlülük olduğu iddia edilebilir.

1. resim

Rusya'nın Ukrayna'yı askeri işgali, Afrika'nın daimi temsili de dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde reform yapma ihtiyacına ilişkin uzun süredir devam eden tartışmayı yeniden canlandırdı.

Rusya, konseyin veto hakkına sahip beş daimi üyesinden biri. Sebepsiz Ukrayna işgali ve Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir kınama veya eylemini veto etmesi, Eylül ayındaki BM Genel Kurulu yıllık toplantısında daha demokratik ve etkili bir konsey çağrılarının yenilenmesine yol açtı. Konseyin savaşı sona erdirmeye çalışmaktaki daha geniş acizliği bu çağrılara eklendi.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, Amerika'nın reform önerisini güçlü bir şekilde dile getirdi ve konseyde kalıcı bir Afrika koltuğuna olan ihtiyacı vurguladı. Biden, 'küçük ulusların egemenlik haklarını daha büyük uluslarınkiyle eşit olarak savunmak için Güvenlik Konseyi'nin daha kapsayıcı hale gelmesinin zamanı geldi." ifadelerini kullandı.

Çin ve Rusya, genişletilmiş bir daimi üyeliğin kendilerine karşı çoğunluğu artıracağından korkuyor. ABD ise konseydeki hem daimi hem de geçici sandalye sayısının artırılmasını desteklediğini belirtiyor.

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa birkaç gün önce Beyaz Saray'da Biden'a 'Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Afrika'dan 1,3 milyar insanın temsil edilmemesinin, küresel demokratik düzende bir felaket olmaya devam ettiğini' söylemişti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Genel Kurul'da barışın ancak konseyin yeni daimi üyeleri kabul etmesi durumunda sağlanabileceğini belirtti. Beş daimi üyenin (P5) de toplu katliamlar durumunda veto yetkilerini kullanmama konusunda anlaşmaları gerektiğini söyledi.

Birleşik Krallık'ın (Birleşik Krallık) BM Büyükelçisi James Roscoe da geçen Kasım ayında benzer şekilde şunları söyledi: 'Hindistan, Almanya, Japonya ve Brezilya için yeni daimi sandalyelerin oluşturulmasını ve ayrıca Konsey'de Afrika'nın daimi temsil edilmesini destekliyoruz."

Sadece Rusya ve Çin kalan daimi üyeliğin genişletilmesine karşı çıkıyor. Ancak; ABD, İngiltere ve Fransa'nın reform tekliflerinde de bir miktar ikiyüzlülük olduğu iddia edilebilir.

Diğer yandan BRICS'in bu konudaki açıklamaları da önemli bir hale gelmeye başladı. Geçen hafta örgütün Genel Kurul oturum aralarında dışişleri bakanlarının bir araya gelmesinden sonra da benzer açıklamalar yapıldı.

Açıklamada, Çin ve Rusya'nın Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika'nın uluslararası ilişkilerdeki konumu ve rolüne verdikleri önem yinelendi ancak BM'deki daimi üye olma rollerine ilişkin eleştirisel bir tutum da izlendi.

Çin ise BM'deki bu kapıları açmak istemiyor çünkü Japonya muhtemelen içeri ilk girenlerden birisi olacaktır. Hem Çin hem de Rusya, genişletilmiş bir Güvenlik Konseyi daimi üyeliğinin kendilerine karşı çoğunluğu artıracağından korkuyor.

ABD, Birleşik Krallık ve Fransa'nın reform tekliflerinde de bir ölçüde ikiyüzlülük olduğu iddia edilebilir. Üç ülkede, tek başına veto haklarını korumak isterken, verilen ilk bilgilere göre muhtemelen yeni daimi üyelere böyle bir hak vermek istemiyorlar.

Başarılı olunması halinde genişleme önerileri konseyi demokratikleştirmeye yardımcı olacaktır.

Ancak genişleme olsa bile pratikteki sorun P5'in vetolarını nasıl geçeceğidir. Genişletilmiş daimi üyelikte vetolarından vazgeçmek istemiyorlarsa, tam olarak seçilmiş bir konsey için neden bunu yapsınlar? Ayrıca bu kararı almak için yine Rusya ve Çin'e ihtiyaç duyulacak ve onlar bu reforma onay verecek gibi görünmüyor.

Özellikle Rusya'nın zaten kullanmakla tehdit ettiği nükleer silahlarla ilgili risk varken, bu reform çalışmaları başarılı olacak gibi görünmüyor.

Tartışma