The Spectator: Macron'un Fransası belirsizlik içerisinde ve itibarını kaybediyor
Macron liderliğinde, hükümet ve istikrar krizi yaşayan Fransa'nın dünyadaki itibarını da azalıyor. Macron'un liderliğindeki Fransa'yı yakın gelecekte çok daha zor günler bekliyor.
ABD'nin önde gelen yayın organlarından The Spectator'de Fransa'da hükümetin güven oyu alamayarak düşmesinin ardından, Macron'un politkalarının ve Fransa'nın geleceğinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Fransa tarihinde benzer bir sürecin sadece 1962 yılında yaşandığına dikkat çekilen analizde, Macron döneminde Fransa'nın dünyada itibarını yitirmeye başladıktan sonra şimdi de iç kaosa sürüklendiği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; önümüzdeki günlerde Fransa sokaklarında gösterilerin başlayacağı ve Macron yönetimi için daha zor bir dönemin başlayacağı belirtildi.
İşte The Spectator'da yayınlanan analiz:
Emmanuel Macron, parlamentonun cumhurbaşkanı hükümetine güvensizlik oyu vermesinden 24 saat sonra Fransız halkına hitap etti. Macron hitabında “bir erken seçim olmayacağını ve görev süresini tamamlayacağını” açıkladı.
Fransa'da kamuoyu ise ülkenin 'büyük bir bilinmezlik içinde' olduğunun farkında ve güvensizlik oylamasını ve sonuçlarını irdeliyor.
Fransız medyasında ise, bir Fransız hükümetinin güvensizlik oyu alarak iktidarını kaybettiği tek dönem olan 1962 ile karşılaştırmalar yapılıyor.
1962 yılında Ulusal Meclis feshedilmiş ve halk yeni bir hükümet seçmek üzere sandık başına gitmişti.
Ancak bu 2024 yılında mümkün değil. Çünkü anayasaya göre 12 ay içinde iki parlamento seçimi yapılamaz ve bu nedenle yeni seçimler için en erken tarih 8 Temmuz 2025 olarak belirlenebilir.
Macron'un Fransa'yı içine sürüklediği belirsizlik nedeniyle ülkenin parlemenotosu dahil olmak üzere neredeyse iç ve dış politkasındaki adımların tamamı da kriz noktasına ulaşabilir.
Bazıları 2025 bütçesi de dahil olmak üzere Fransa'nın hiçbir acil kararı alamayacağını söylerken, bazıları ise tasarıların geçersiz kılınması için hiçbir neden olmadığını savunuyor.
Ancak gerçek şu ki; Fransa bilinmeyen sularda yüzüyor ve önümüzdeki haftalarda ve aylarda ne olacağını kimse bilmiyor.
Kesin olan bir şey var
Fransa'nın imajı özellikle son yıllarda büyük bir darbe aldı ve bir zamanlar içeride ve dışarıda izlediği incelikli diplomasisiyle övünen Fransa'nın itibarı bugün yerle bir olmuş durumda.
Diğer yandan Fransa'da yaşanan siyasi krizin arkasında, Çad ve Senegal'in Fransa ile askeri bağlarını kopardığı pek fark edilmedi.
Senagal Cumhurbaşkanı Bassirou Diomaye Faye geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada;
“Senegal'de neden Fransız askerleri bulunsun? Bu bizim egemenlik ve bağımsızlık anlayışımıza uymuyor.”
ifadelerini kullandı.
Bu gibi gelişmeler artık Fransa için beklenen gelişmeler haline geldi. Zira; Macron'un cumhurbaşkanlığı döneminde Fransa'nın dünya genelindeki etkisi ve itibarı azaldı.
Macron izlediği politika ve tavırlarıyla çok sayıda dünya liderini kızdırdı. Hatta kendi diplomatik ekibini bile yabancılaştırdı. Ancak bu, Fransız halkının çoğunda uyandırdığı nefretle kıyaslanamaz bile.
Önümüzdeki günlerde on binlerce kişinin organize bir şekilde sokaklarda olması bekleniyor. Okullar kapatılacak, uçuşlar iptal edilecek ve sağlık hizmetleri etkilenecek. Çünkü bu sektörler hükümetin bütçede özetlenen kemer sıkma önlemlerini protesto edecek.
Güven oyu alamayan ve istifa etmek zorunda kalan Barnier'in bütçesi artık yok ama bu protestocuları caydırmayacak.
Ülke çapında düzenlenen gösteriler ise, bir sonraki hamlesini düşünen Macron için bir uyarı niteliği taşıyacak.