Tunguska olayı
Dünya tarihinde meydana gelen ve iklim değişikliği, medeniyetin ilerlemesi ya da gerilemesi, büyük kitlesel göçler, büyük kuraklıklar ya da aşırı yağışlar gibi önemli gelişmeleri tetikleyen bazı önemli hadiseler yaşanmıştır. Bunlardan bazıları çok büyük yanardağ patlamaları ya da büyük depremler gibi doğa kaynaklı hadiseler iken yaşanan kimi olayları ise bilimsel olarak açıklamak mümkün olamamıştır. Dünya üzerinde yaşanan bazı olaylar ise üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen hala gizemini korumakta ve bilim yoluyla izahında zorlanılmaktadır. Bu hadiseler arasında en ilginç olanlardan birisi de Sibirya’da yaşanan Tunguska olayıdır.
30 Haziran 1908 tarihinde sabah 07.45 sıralarında o zamanlar Rus İmparatorluğu yönetiminde olan Sibirya’nın orta kesimlerinde yer alan Podkamennaya Tunguska ırmağı kenarında korkunç bir patlama yaşanmıştır. Hadiseden önce gökyüzünde seyreden dev bir alev yumağı görülmüş, ufuk çizgisine indiğinde de büyük bir patlama olmuştur. Bu patlama sonrasında 2000 kilometrekarelik ormanlık alan yok olmuş ve yüzbinlerce ağaç yanmıştır. Patlamanın etkisiyle oluşan şok dalgası dünyanın çevresinde iki defa dolaşmıştır. Patlamanın ardından ortaya çıkan alevler İngiltere’nin Başkenti Londra’dan bile görülmüştür ki bu da hadisenin ne kadar büyük bir şiddetle gerçekleştiğini gösterir. Patlamanın etkisi 15 bin tonluk bir dinamit bloğunun aynı anda patlaması ile eş değerdir. Bu patlama, Hiroşima’da 1945 yılında patlayan atom bombasından 1000 kat daha büyüktür.
Patlama sebebi hakkında yaşanan tartışmalar günümüze kadar devam etmiştir. En yüksek ihtimalli tahmin büyük bir meteor patlaması olarak görülse de hem bölgede yapılan araştırmalarda ve hem de uydu görüntülerinde bir krater izine rastlanmamıştır. Dünya tarihinde daha önce pek çok defa meteor çarpması vakası yaşanmıştır ama tüm bu vakaların ardından krater oluşumu gözlenmiştir. Tunguska’da ise meteor patlaması olduğu tahmin edilen bir hadise yaşanmış, büyük bir yangın çıkmış ama krater oluşmamıştır. Bundan dolayı bazı komplo teorisyenleri Tunguska üzerinde bir anti madde patlamasının gerçekleştiğini savunmaktadır. Bazı uzmanlar ise böyle bir patlamanın radyoaktif iz bırakacağını ve bölgede böyle bir iz kaydı bulunmamasından dolayı bu tezin doğru olamayacağını söylemektedir. Konu hakkında bir farklı tez ise Tunguska üzerinde dünya dışı uygarlıklara ait bir uzay gemisinin patlaması teorisidir. Bu tezi savunanlara göre dünyaya çarpmak üzere olan ve eğer çarparsa dünyada tüm uygarlığı yok edecek büyüklükte bir göktaşını fark eden uzaylılar göktaşının önüne geçmiş ve kendi hayatları pahasına gezegeni kurtarmışlardı.
Bu tezi de inandırıcı kılmayan şey bölgede hiçbir araç kalıntısının bulunmamasıdır. Bazı bilim insanları ise son yıllarda yapılan bazı araştırmalar neticesinde aslında dünyaya hiçbir cismin çarpmadığını, tamamen demirden oluşan dev bir astroidin dünya atmosferinin içinden geçtiğini ve bundan dolayı patlama etksinin yaşandığını savunmuştur.
İster dev bir astroid dünyayı sıyırıp geçmiş olsun, ister uzay gemisi kendini feda ederek gezegenimizi kurtarmış olsun, Tunguska olayı dünya tarihde yaşanmış en büyük muammalardan birisi olarak kabul edilmeye devam edecektir.