Adem Soytekin: Cezaevinde İmamoğlu itirafçı olmamam için el yazısıyla not yolladı
İmamoğlu’nun kasası Adem Soytekin, CHP’li belediyelerden toplanan milyonların usulsüzce yurt dışına aktarıldığını, cezaevinde İmamoğlu’nun el yazısı olan bir notla itirafçı olmaması için baskı yapıldığını itiraf etti.
Son Güncelleme: 12.07.2025 - 12:41
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk ağını itiraf eden Adem Soytekin, tahliye edildi.
16 Haziran’da başlayan ifadesinin 14 saat sürdüğü öğrenilen Soytekin, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandı.
Soytekin’in ifadeleri, soruşturmanın yurtdışı bağlantılarını ve siyasi koruma mekanizmalarını gözler önüne serdi.
İtirafçı olmamam için milletvekilliği teklif ettiler
Savcıya verdiği ifadeye “İmamoğlu suç örgütü ağını anlatmak istiyorum” diyerek başlayan Soytekin, CHP’li belediyelerden milyonlarca liranın usulsüz şekilde toplanıp İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınmasında kullanıldığını, bu paraların bağış gibi gösterildiğini ve bu işlemin Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla organize edildiğini itiraf etti.
İmamoğlu’nun paraları operasyondan önce İspanya ve Viyana’ya kaçırıldı
Soytekin, operasyon öncesi paraların yurt dışına kaçırıldığını, özellikle Viyana, Londra ve İspanya’da otel yatırımları yapıldığını, bu sürecin dokunulmazlığı olan vekiller aracılığıyla yürütüldüğünü de ileri sürdü.
Ayrıca Soytekin, cezaevinde susturulmaya çalışıldığını, kendisine milletvekilliği teklifi yapıldığını ve İmamoğlu’na ait el yazısı notlarla baskı gördüğünü anlattı.
CHP’lilere işe gitmeden maaş: Usulsüz SGK girişi itirafı
İBB bürokratlarının, CHP’lilerin işe gitmeden maaş aldığını ve usulsüz SGK girişlerinin yapıldığını da ifade ederen Soytekin, usulsüzlüklerin çok geniş çaplı ve sistematik olduğunu belirtti.
Soytekin, Ekrem İmamoğlu ve yakın ekibinin Viyana ve İspanya gibi ülkelerde para transferi ve otel yatırımları yaptığını, operasyon öncesi bazı kişilerin uyarıldığını ve nakit paraların milletvekillerine devredildiğini öne sürdü.
Soytekin, İmamoğlu ve Ertan Yıldız’ın Viyana’daki Kent Restoran çevresindeki grupla birlikte otel yatırımı yaptığını iddia etti.
Kent Restoran’ın sahibi Adem Tütüncü’nün babası Hüseyin Tütüncü’nün ise Beylikdüzü döneminde İmamoğlu’yla inşaat işi yaptığını, aile ile İmamoğlu arasındaki bağların eskiye dayandığını anlattı.
Ayrıca Tütüncü ailesinin Viyana'da ciddi bir lobi gücüne sahip olduğunu, bir milletvekiliyle de doğrudan temasta olduklarını söyledi.
“Sistemin paraları güvenli evlerde saklanıyordu”
İfadeye göre, İmamoğlu ve Yıldız’ın paralarının bir kısmı bu kişiler üzerinden Viyana’da resmileştirildi.
Paraların büyük kısmı ise Murat Gülibrahimoğlu tarafından İspanya ve Londra’ya kaçırıldı. Soytekin, Gülibrahimoğlu’nun bu paralarla otel yaptırdığı öne sürdü:
- Ekrem İmamoğlu ve Ertan Yıldız’ın, Viyana’da Kent Restoran çevresindeki grupla birlikte otel yaptıklarını duydum.
- Ertan Yıldız’ın Viyana’ya para çıkardığını da duydum. Kent Restoran’ın sahibi Adem Tütüncü Trabzonludur. Babası Hüseyin Tütüncü, Beylikdüzü döneminde Ekrem İmamoğlu ile birlikte Saim Uzun’la ortak inşaat yaptı.
- Hüseyin Tütüncü, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi vefat etti. Hüseyin Tütüncü, Ekrem İmamoğlu ile çok samimiydi. Oğlu Adem Tütüncü de Türkiye’ye geldiğinde Ekrem İmamoğlu ile sık görüşür.
- Bu şahısların Viyana’da ciddi lobileri var. Viyana Parlamentosu’nda bir milletvekilleri var, soyadı Tütüncü değil. Bu milletvekili bir gün benim ofisime geldi, böyle tanıştık.
- İmamoğlu ve Ertan Yıldız’ın paralarının bir kısmı bu kişilerce Viyana’da resmileştirildi. İmamoğlu’nun parasının büyük kısmı Murat Gülibrahimoğlu'ndadır.
- Murat Gülibrahimoğlu bu paraların bir kısmını Londra’ya, bir kısmını İspanya’ya kaçırdı. Bu paralarla İspanya ve Londra’da otel yaptırdı.
- Operasyon çok önceden duyulduğu için, Av. Mehmet Pehlivan başta olmak üzere herkes uyarıldı. Operasyon ve sonrasında nakit para bulunamadı. Operasyon öncesi Fatih Keleş’in sakladığı güvenli evler vardı. Bu evlerden biri Veysel Erçevik’in kullandığı evdi.
- Bakırköy’de Aşçıoğlu, Koru Florya’da ise Mustafa Keleş’e ait bir daire bu işler için tutulmuştu. Şu an bu dairelerin kullanılıp kullanılmadığını bilmiyorum.
- Operasyon sonrası bu evlerin boşaltıldığını biliyorum. Paraların şu an nerede saklandığını bilmiyorum. Operasyon öncesi Fatih Keleş’ten alınan paralar, dokunulmazlığı olan milletvekillerine devredildi.
“Keleş'le yalnız değildik, o masada yurt dışındaki paralarla ilgili kritik görüşmeler yapıldı”
Ayrıca Soytekin, hakkında yapılan teknik takip kapsamında Fatih Keleş ile yaptığı bir yemek görüşmesini detaylarıyla anlattı.
Görüşmede sadece Keleş değil, Murat Gülibrahimoğlu, eşi ve otel işini yapan İtalyan iş insanlarının da bulunduğunu belirtti.
Aynı masada bir banka müdürünün de olduğunu ve kredi limit artırımı için ricada bulunulduğunu söyledi. Gülibrahimoğlu’nun bu banka müdürü ile yakın ilişkisi olduğunu, birlikte tatil yaptıklarını da ifade etti:
- Fatih Keleş ile yemek yediğimiz gün baş başa değildik, yalnız ayrılmadık. O masada Murat Gülibrahimoğlu, eşi, ben, Fatih Keleş ve İtalyan iş insanları da vardı.
- Bu İtalyanlar, Murat Gülibrahimoğlu’nun İspanya’daki otelinin mermer işini yapan kişilerdir. HTS kayıtları ve kamera kayıtlarında bu isimler çıkacaktır.
- Görüşmede, bir bankanın müdürü olan Abdi Bey ile kredi limit artırımı konusunu konuştuk.
- Murat Gülibrahimoğlu, Abdi Bey'i arayıp ricamı iletti. Abdi Bey, yurt dışından dönünce bakacağını söyledi.
- Abdi Bey’i önceden tanıyordum, beraber maç izlemişliğimiz var ama bu konuyu açacak samimiyetim yoktu. Bu nedenle Murat Gülibrahimoğlu’ndan rica ettim.
- Gülibrahimoğlu, Fatih Keleş, Tuncay Yılmaz ve Abdi Bey, 2024’te Bodrum’daki Çağdaş Holding’e ait otelde tatil yaptı. Bu kişiler ileri düzeyde samimidir, başka tatillere de birlikte gitmişlerdir.
Operasyon öncesi başkanlık konutunda alarm toplantısı
Soytekin ifadesinde, operasyon yapılmadan kısa süre önce İmamoğlu ile İstanbul’daki başkanlık konutunda birebir bir görüşme gerçekleştirdiğini anlattı.
Bu görüşmede İmamoğlu’nun kendisine operasyon bilgisini verdiğini ve paralarını, belgelerini CHP’li Turan Taşkın Özer’e teslim etmesini söylediğini aktardı.
Aynı görüşmede, soruşturmada kilit isimlerden biri olduğu iddia edilen Avukat Mehmet Pehlivan’ın da bulunduğunu söyleyen Soytekin, Pehlivan’ın sürecin birçok ayağını organize ettiğini, paraların ve evrakların yönlendirilmesinde aktif rol oynadığını belirtti.
İBB avukatlarının aylık maliyeti 1 milyon dolar
Soytekin, Pehlivan’ın sisteme hâkim olduğunu ve dokunulmazlık zırhına sahip kişilerle koordineli çalıştığını iddia etti:
- Operasyondan önce İmamoğlu ile başkanlık konutunda görüştük. Bana “Tedbirini aldın mı? Operasyon yapılacak. Sen de listedesin. Emanet etmen gereken para veya belge varsa Turan Taşkın Özer’e ver” dedi.
- Bu görüşmede Avukat Mehmet Pehlivan da vardı. Süreci en çok organize eden kişi Mehmet Pehlivan’dır.
- Dokunulmazlığı olduğu için Turan Taşkın Özer “emanetçi” yapılmıştır.
- Şu anda dosya kapsamında 130-140 avukat finanse edilmektedir. Bu avukatların aylık maliyeti 1 milyon dolardan az değildir.
- Cezaevindeki İBB bürokratlarıyla özel olarak ilgileniyorlar. Cezaevi sistemini bu şekilde yürütüyorlar.
Hiç görmediğim CHP’liler KİPTAŞ’tan maaş alıyordu
KİPTAŞ'a ait şantiyelerde işe gitmeden maaş alan çok sayıda CHP üyesinin SGK’lı olarak müteahhit firmalarda gösterildiğini öne sürdü.
Kendi projelerinde de bu tür kişilere maaş ödemek zorunda bırakıldığını anlatan Soytekin, isimleri ve maaş bordrolarını savcılığa sunacağını söyledi.
İfadeye göre bu isimler, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt tarafından bildiriliyor, ardından da işe girişleri yapılıyordu.
Soytekin ayrıca, sadece kendi projelerinde değil, İBB’nin farklı birimlerinden gelen taleplerle başka işlerine de bu yöntemle işe giriş yapıldığını kaydetti.
Somut bir örnek veren Soytekin, Bahçelievler’deki bir otopark projesinde SGK’lı olarak gözüken bir kadının yaklaşık 1.5 yıldır maaş aldığını, ancak bu kişiyi hiç tanımadığını ve işe gelmediğini belirtti.
Bu kişinin Bahçelievler muhtarının eşi ya da kızı olduğunu duyduğunu ifade etti:
- KİPTAŞ’ın şu an yürüttüğü tüm şantiyelerde, işe gitmeyen ama maaş alan çok sayıda CHP’li SGK’lı olarak müteahhitlere aldırılıyor.
- Benim yaptığım projelerde de bu şekilde maaş ödemeleri bana yaptırıldı. Bu isimleri ve maaş bordrolarını Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunacağım.
- Bu kişileri bize Ali Kurt bildiriyordu. Ali Kurt bildirdikten sonra bu kişilerin işe girişleri yapılıyordu. Benim yürüttüğüm diğer projelere de İBB’nin farklı birimlerinden gelen taleplerle benzer şekilde isimlerin SGK girişleri yapıldı.
- Şu an hatırladığım kadarıyla, Bahçelievler muhtarının kızı ya da eşi bizim otopark işinde 1.5 yıldır SGK’lı olarak görünüyor. Bu kişiyi hiç tanımıyorum ve işe de hiç gelmedi.
- Bu ismin tarafımıza İBB’den iletildiğini, benim genel müdürüm olan Bülent’e bildirildiğini biliyorum.
CHP İl Binası’nın paraları belediyelerden toplantı, bağış süsü verildi
Soytekin, kamuoyunda "CHP para kuleleri" olarak gündeme gelen İstanbul CHP İl Başkanlığı binasının satın alınma süreciyle ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.
Binanın satın alınmasında kullanılan paraların, CHP’li belediyelerden toplanarak Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz tarafından taşındığını, bunun bir bağış olmadığını bildiğini belirtti.
Söz konusu olayın kamuoyuna yansımasının ardından, Beylikdüzü’nde CHP milletvekili Turan Taşkın Özer’in ofisinde, müteahhit İlhan Akbayır ile birlikte toplantıya çağrıldıklarını söyleyen Soytekin, bu toplantıdan önce Murat Gülibrahimoğlu’nun yönettiği başka bir görüşmenin yapıldığını, burada süreci “dokunulmaz” biri üzerine yıkmanın planlandığını ifade etti
CHP İl Binası için kesilen makbuzları Mehmet Pehlivan aldı
Görüşmede Turan Taşkın Özer’in, kendisinden ve Akbayır’dan resmi bağış yapılmış gibi makbuz hazırlamalarını istediğini, bunun Ekrem İmamoğlu’nun talimatı olduğunu söylemesi üzerine kabul ettiklerini anlatan Soytekin, gerçekte böyle bir bağış yapacak mali güçlerinin olmadığını, banka hesaplarının incelenmesi durumunda bunun anlaşılabileceğini söyledi.
Soytekin, 5 milyon TL ve 1 milyon 700 bin euro tutarında iki ayrı bağış makbuzu kestiğini, İlhan Akbayır’ın da benzer miktarda makbuz verdiğini aktardı.
İl binasında para sayma görüntüleri çıktıktan sonra Keleş ve Tuncay Yılmaz Trabzon’a kaçtı
Bu makbuzların, Akbayır’ın Gürpınar’daki ofisinde Avukat Mehmet Pehlivan tarafından alındığını, olayın ise CHP İl Binası ile ilgili görüntülerin basına çıkmasından sonra yaşandığını vurguladı.
Söz konusu görüntülerin basına yansıması üzerine, Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz’ın Trabzon’a kaçtığını, yaklaşık bir hafta boyunca kendilerine ulaşılamadığını da ifade etti.
- Bu binanın satın alınmasında kullanılan paraların, CHP’li belediyelerden bir şekilde toplandığını biliyorum.
- Paralar Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz tarafından taşındı. Bu paralar bağış değildir, böyle bir bağış olmadı.
- Olaylar kamuoyuna yansıdıktan sonra Beylikdüzü’nde, milletvekili Turan Taşkın Özer’in ofisinde müteahhit arkadaşım İlhan Akbayır ile birlikte toplantıya çağrıldık.
- Bizden önce orada başka bir toplantı yapılmış. O toplantıyı Murat Gülibrahimoğlu yönetmiş. Murat Gülibrahimoğlu, olayın nasıl örtüleceğini anlatmış ve “dokunulmazlığı olan bir vekilin üzerine yıkılması gerektiğini” söylemiş.
- Bizim katıldığımız görüşmede Turan Taşkın Özer bizden, yapmadığımız bağışlar için makbuz istedi. Turan Taşkın Özer, bunun Ekrem İmamoğlu’nun talimatı olduğunu söyledi.
- Bu söze istinaden biz de kabul ettik. Bu süreçte benim ve İlhan’ın böyle bir bağış yapacak nakit imkânımız yoktu. Banka hesaplarımız incelenirse bu açıkça görülecektir.
- Turan Taşkın Özer, milletvekilliği düşerse kendini kurtarmak için bu makbuzları bizden aldı. Ben, biri 5 milyon TL, diğeri 1 milyon 700 bin euro olmak üzere iki ayrı makbuz kestim. İlhan Akbayır da buna yakın tutarlarda makbuzlar kesti.
- Bu makbuzlar, İlhan Akbayır’ın Gürpınar’daki ofisinde Avukat Mehmet Pehlivan tarafından alındı. Bu olay, CHP İl Binası ile ilgili görüntülerin basına çıkmasından sonra yaşandı.
- Görüntüler yayınlandığında Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz Trabzon’a kaçtı. Yaklaşık 1 hafta boyunca kendilerine ulaşılamadı.
Cezaevinde İmamoğlu’nun el yazısıyla not gönderildi, baskı altına alındım
Soytekin, tutuklu bulunduğu dönemde kendisine susturulmak amacıyla ciddi baskılar uygulandığını öne sürdü.
Cezaevinde avukatlar aracılığıyla kendisine hem tehdit hem de vaatlerle yaklaşıldığını belirten Soytekin, milletvekilliği teklifi yapıldığını söyledi.
Ayrıca, İmamoğlu’na ait olduğu iddia edilen el yazısı notların kendisine okutulduğunu ve bu notlar üzerinden baskı kurulduğunu ifade etti.
Soytekin, bu notlardan birini hatırladığını ve içeriğinde "Adem dik dur, bizi satma" yazdığını aktardı.
Soytekin, şöyle konuştu:
- Cezaevindeyken, avukatlar aracılığıyla şahsıma ciddi baskılar yapıldı. Susturulmam için bana milletvekilliği teklifi yapıldı.
- El yazısıyla Ekrem İmamoğlu’na ait olduğu söylenen notlar bana okutuldu. Bu notlarla üzerimde duygusal baskı kurulmaya çalışıldı.
- Hatırladığım notlardan biri şuydu: “Adem dik dur, bizi satma.”
- Şu anki ifademde kimseyi sattığımı düşünmüyorum. Yalnızca bildiklerimi anlatıyorum.
Soytekin’in ifadelerinin devamına ilişkin haber dosyamız devam edecek.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital NSosyal hesabını takip edebilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
‘Kızıl saçlı savcı’ deşifre oldu
İmamoğlu'nun paralel devlet yapılanması
6 Şubat depremi rüşvet için kullanıldı iddiası
İmamoğlu'nun kasası, Bodrum'da bavulla gelen 1 milyon Euro'yu sayarken görüntülendi
MASAK, Selim İmamoğlu’nun Hırvatistan’daki şirketini mercek altına aldı
İmamoğlu iddianamesinden: 53 milyar liralık sistem vurgunu
DİĞER HABERLER
Bakanlık gençleri uyardı! 'Siber dünyanın karanlık dehlizlerinde kaybolmayın'
Süper Lig puan durumu tablosu | TFF ile 4 Aralık Süper Lig puan durumu sıralaması nasıl?
Ak Parti'den eve dönüş düzenlemesi şartı: Örgüt feshi ve 5 yıllık adli takip
Numan Kurtulmuş: Artık raporlama faslına geçiyoruz
Gökyüzü şöleni başlıyor: Yılın son Süper Ay'ı bu gece görünecek
Büyükçekmece’nin ardından Adalar Adliyesi’nde de soygun! 12 silah kayboldu
MSB: Yunan Bakan'ın açıklamaları olumlu atmosfere zarar veriyor
Devlet Bahçeli: Gizli propagandaya ve kapalı mesajlara itirazımız var
Yerli malı haftası ne zaman? Yerli malı haftasında neler yapılır, tarihçesi nedir?
Bakanlık açıkladı: Gıdada 122 bin denetim, 17 işletmeye suç duyurusu


