Fatih'in mimari mirası İstanbul'un yeniden doğuşu

İstanbul'u fetheden 7. Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet, entelektüel kişiliği ve askeri dehasıyla şehri imar ederek çok sayıda tarihi eser kazandırdı ve kısa sürede medeniyet beşiği haline getirdi.

Son Güncelleme: 29.05.2025 - 15:53

Abone Ol

Google News Logo
Fatih'in mimari mirası İstanbul'un yeniden doğuşu
  • Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra şehri kısa sürede imar ve iskan faaliyetleriyle ayağa kaldırdı.
  • Şehre çok sayıda tarihi eser kazandırdı.
  • Fatih Camisi ve Külliyesi, Topkapı Sarayı gibi önemli yapılar inşa edildi.
  • Ayasofya, fethin sembolü olarak camiye çevrildi ve günümüzde de ibadete açık.
  • Sahn-ı Seman medreseleri ve kütüphaneler kurularak İstanbul önemli bir eğitim ve bilim merkezi oldu.

İstanbul'un fethinin ardından Sur içinde Bahçekapı, Eminönü-Unkapanı Haliç şeridi ve Eyüp Sultan'a kadar uzanan kıyı boyunca gerçekleştirilen imar, inşa, tamirat ve iskan çalışmaları hızla tamamlandı. Fetihten önce Boğaz'ı kontrol altına almak için inşa edilen Rumeli Hisarı, Fatih Sultan Mehmet'in şehirdeki ilk eseri oldu.

Eyüp Sultan Camisi, Beyazıt'taki Eski Saray, Patrikhane ve eski İmparatorlar Türbesi'nin yerine Mimar Atik Sinan'a yaptırılan Fatih Camisi ve Külliyesi, Gülhane Parkı'ndaki Çinili Köşk, Üsküdar Rum Mehmet Paşa Camisi, Topkapı Sarayı ve Tophane semtine adını veren top dökümhanesi de İstanbul'da inşa edilen ilk mimari eserler arasında yer aldı. İstanbul'un belli başlı mahallelerinde Mahmut Paşa, Murad Paşa, Davud Paşa ve Gedik Ahmet Paşa gibi dönemin önde gelen devlet adamlarının isimlerini taşıyan pek çok eser de inşa edildi. Çeşitli kaynaklara göre fetihten sonra İstanbul'a 167 mescit yapıldı. Osmanlı Devleti tarafından İstanbul'a Türk-İslam kimliğini kazandıran erken tarihli bu mescit ve camilerin birçoğu bugün de varlığını sürdürüyor.

Ayasofya fethin sembolü oldu

Fethin öncesinde 916 yıl kilise, 1453'ten itibaren de cami olarak kullanılan Ayasofya, fetih sonrası cami ya da mescide çevrilen kilise, manastır niteliğindeki yapılardan dikkati en çok çeken oldu. Cami olarak 482 yıl hizmet veren Ayasofya, Osmanlı döneminde yapılan çalışmalar ve Mimar Sinan'ın eklediği minarelerle güçlendirilerek bugüne kadarki varlığını sürdürdü. Fethin bugüne ulaşan en önemli sembollerinden biri olarak ön plana çıkan yapı, 1934'te alınan karar üzerine 86 yıl müze olarak hizmet verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı kararnameyle Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek 24 Temmuz 2020'de kılınan ilk cuma namazıyla yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, bugün de "fethin sembolü" olarak hem ibadet etmek için gelen Müslümanları hem de yerli ve yabancı ziyaretçileri ağırlıyor. Pantakrator Manastırı, Pentopoplos Manastırı, Balaban Ağa, Etyemez Tekke/Mescidi, Mustafa Çavuş mescitleri de aynı nitelikteki yapılar olarak tarihi kaynaklarda yer aldı.

Eyüp Sultan'da Külliye ve eğitim kurumları inşa edildi

Fethin ardından Fatih Sultan Mehmet tarafından 1459'da yaptırılan İstanbul'un ilk selatin camisi, Eyüp Sultan Külliyesi oldu. Külliye içinde Eyüp Sultan Türbesi'nin yanı sıra cami, medrese, imaret, sebil ve hamam inşa edildi. Cami 1766 depreminde büyük hasar görünce önce tamir edildi, ardından baştan yapılarak 1800 yılında yeniden ibadete açıldı. Şehrin en eski yerleşim birimlerinden olan Fatih'in merkezindeki Fatih Camisi ve Külliyesi, Osmanlı İstanbul'unun ilk büyük külliyesi oldu. Fatih Sultan Mehmet'in yaptırdığı Fatih Camisi, 1509, 1557 ve 1761 depremlerinde zarar görerek yıkıldı ve Sultan 3. Mustafa döneminde yeniden inşa edilerek 1771'de ibadete açıldı.

Külliyede kütüphane, darüşşifa, hazire, muvakkithane, hamam, türbe, aşhane, ahır ve tabhane yer alırken, 8 yüksek medrese ve 8 Tetimme medresesi, mektep ve darülkurra gibi eğitim organları da hayata geçirildi. Mahmut Paşa Külliyesi ve Murat Paşa Külliyesi de Fatih Sultan Mehmet döneminden kalan yapılar olarak dikkati çekiyor. Yapımına 1462'de başlanıp 1471'de tamamlanan Mahmut Paşa Külliyesi içerisinde cami, türbe, çifte hamam, han, medrese, imaret, sıbyan mektebi ve bir mahkeme yer alıyor. Külliyeye daha sonra çeşme ve sebil ilave edilirken, bu yapılardan cami, türbe, han ile hamamın erkekler kısmı ile medresenin dershane bölümü bugüne ulaşan bölümler arasında yer alıyor. Murat Paşa Külliyesi'nin ise bugüne ulaşan tek yapısı Vatan ve Millet caddeleri kavşağındaki Murat Paşa Camisi.

Ticaret ve eğitim merkezleri kuruldu

Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya'nın ardından Zeyrek'teki Pantokrator Manastırı'nın onarılmasını sağlayarak odalarını medrese olarak kullanıma açtı. Osmanlı Devleti'nin İstanbul'daki ilk eğitim kurumları hüviyeti kazanan bu medreseler, İstanbul Üniversitesinin de temelini oluşturdu ve 1453'te faaliyete başladı. İlk müderrisi Fatih'in hocası Molla Hüsrev olan Ayasofya Medresesi, 1934'te yıktırıldıktan sonra 2022'de aslına uygun olarak inşa edilerek Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesine tahsis edildi.

Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonra Haliç boyunca sıralanan iskelelerin, tüccarların dükkanlarının ve limanların onarılmasını da sağladı. Ticaretin canlandırılması için 1456'da dört kapıdan girilen, 15 kubbe altında, o dönemde oda veya sandık adı verilen 140 dükkandan oluşan Kapalıçarşı inşa edildi. Fatih döneminde inşa edilen Galata Bedesteni de Ayasofya Vakfına gelir getirmesi amacıyla yapılmış en büyük ticari yapılardan biri oldu.

İstanbul medeniyet beşiği haline geldi

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un kültürel hayatına da yön verdi. Kurduğu Sahn-ı Seman medreseleri, dönemin en yüksek seviyede eğitim veren kurumları arasında yer aldı. Bu medreselerde dini ilimlerin yanı sıra matematik, astronomi ve felsefe gibi pozitif bilimler de okutuldu. Fatih, bu medreselerin başına devrin önemli alimlerini getirerek 15. yüzyılda İstanbul'un İslam dünyasının en önemli eğitim ve düşünce merkezlerinden biri haline gelmesine olanak sağladı.

Nakkaşhaneler kurdurarak minyatür, hat, tezhip gibi geleneksel sanatların gelişmesini destekleyen Fatih, İtalya'dan ressamlar getirtti ve klasik Osmanlı'ya Rönesans etkilerini dahil etti. Tüm bu gelişmeler, İstanbul'un kısa sürede İslam dünyasının en önemli kültür, sanat ve bilim merkezlerinden biri haline gelmesini sağladı. Fatih Sultan Mehmet'in fethiyle İstanbul artık sadece imparatorluk başkenti değil, Doğu ile Batı'nın, gelenek ile yeniliğin buluştuğu medeniyet beşiği haline geldi.

Kaynak:

GDH Haber

GDH Digital'i sosyal medyadan takip edin!

etiketler
Fatih Sultan Mehmet
Istanbulun Fethi
Mimari
Loading Spinner