Foreign Policy: Trump'ın “tersine Kissinger” stratejisi neden başarısız oluyor?
Enerji ortaklıkları, savunma sanayi, jeopolitik etkiler ve uluslararası işbirlikleri. Trump'ın Çin ve Rusya'ya karşı “tersine Kissinger” stratejisi neden başarısız oluyor?
Son Güncelleme: 06.10.2025 - 00:24
ABD'nin önde gelen yayın organlarından Foreign Policy'de, Trump yönetiminin tüm baskılarına rağmen Çin ve Rusya arasında derinleşen ilişkilerin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
ABD Başkanı Trump'ın Çin ve Rusya'ya karşı “tersine Kissinger stratejisi”nin, enerji başlığı başta olmak üzere çok sayıda alanda başarısız olduğu tespiti yapılan analizde, iki ülkenin tüm kısıtlama girişimlerine rağmen ilişkilerini derinleştirdiği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; Çin'in Rusya'dan LNG alımı ve Power of Siberia 2 boru hattı gibi yeni işbirlikleri ile geleceğe dair köklü adımlar attığına dikkat çekildi.
İşte Foreign Policy'de yayınlanan analiz:
Rusya ve Çin, ekonomik nedenlerden çok jeopolitik nedenlerle çok sayıda başlıkta olduğu gibi enerji ilişkilerinde de önemli ölçüde ilişkilerini derinleştirdi.
Bu durumun enerji piyasaları için değil, uluslararası ilişkiler için oldukça önemli sonuçları olabilir.
Özellikle Çin için, biraz daha az Rusya için ve kesinlikle ABD için önemli sonuçları olabilir. Çünkü Pekin ve Moskova arasındaki “sınırsız dostluk” artık altın yaldızlı hale geldi ve önümüzdeki on yıllar için kesinleşti.
Çin, Ağustos sonunda, Rusya'dan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) teslimatlarını gizli bir limanda almaya başladı. Bu durum, Rusya'nın Çin'e gaz ihracatını büyük ölçüde artıracağını ve uzun süredir konuşulan ancak hiçbir zaman tamamlanamayan Power of Siberia 2 boru hattının inşasını da içereceğini duyurmasıyla birleştiğinde, Rusya-Çin ekseninin her zamankinden daha güçlü bir temele oturduğunu ve bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.
LNG sevkiyatları tartışmalı. Çünkü bu sevkiyatlar, ABD'nin yaptırımları nedeniyle o kadar zor durumda olan bir Rus projesi olan Arctic LNG 2'den geliyor ki, bu proje iki yıl önce tamamlandığından beri tek bir molekül gaz bile teslim edemedi.
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan'ı Rus enerjisi satın aldığı için yaptırımlarla tehdit etti. Ayrıca Avrupa'yı bu alışkanlığından vazgeçmesi için baskı yapmaya çalıştı ve kısmen de başardı.
Ancak Çin, başka bir çıkış yolu olmayan Rus enerji projelerine can simidi atmaya istekli ve muktedir görünüyor. Bugüne kadar, yaptırım uygulanan Rus gazıyla dolu onlarca tanker, Çin limanına ulaştı.
Analistler, bu alımları, güçlü bir düşmanla çatışmak anlamına gelse bile, ABD'nin Rus enerji ihracatına ikincil yaptırımlar uygulama istekliliğinin bir “deneme balonu olarak görüyor.
Washington merkezli European Policy Analysis Centre analistlerinden Jack Herndon sürece dair yaptığı değerlendirmede;
“Çin, ABD'nin Rusya ile ilgili enerji yaptırımları konusunda bir 'hapisten kurtulma kartı'na sahip gibi görünüyor. Trump'ın bir ticaret anlaşması istediği için Çin'in üstünlük sağladığını düşündüğünü ve bu nedenle şimdilik bu durumdan kurtulabileceklerini düşündüklerini düşünüyorum.”
ifadelerini kullandı.
Çin'in hedefi
Önümüzdeki yıllarda ucuz doğal gazı garantileyecek yeni boru hattı planları ve bunun ruble ve yuan cinsinden fiyatlandırılmasıyla birlikte, Çin kendini korumaya çalışıyor gibi görünüyor.
Çin, ticaret savaşı nedeniyle Şubat ayından bu yana ABD'den LNG satın almadı. Ancak Rusya ile olan derin bağları, Trump'ın hızlandırmayı umduğu ihracat endüstrisi için o kadar da büyük bir sorun olmadı.
Yıllardır beklenen boru hattı duyuruları da ilginç bir hal aldı. Rusya, mevcut boru hatları, özellikle de Avrupa pazarının zayıflamaya başladığını gördüğünde Rusya'nın doğuya ilk büyük dönüşü olan ve bir dönüm noktası niteliğindeki enerji işbirliği olan Power of Siberia 1 aracılığıyla Çin'e gönderdiği gaz miktarını artıracak.
Daha da önemlisi, on yıldır konuşulan ancak şimdi farklı bir güzergah üzerinden de olsa gerçekleşmeye yakın olan Power of Siberia 2'nin inşası olacak.
Rusya, anlaşmanın neredeyse tamamlandığını söylüyor. Ancak Çin ise bu konuda sessizliğini koruyor.
Rusya'nın bakış açısından tek dezavantajı, Çin'in sert pazarlık yapması ve boru hattıyla taşınan gazın fiyatının neredeyse kesin olarak indirime tabi tutulması ve şu anda ihtiyaç duyabileceğinden daha fazla gaza sahip olan alıcı için esneklik sağlanmasıdır.
Çin'in yeni enerji anlaşmalarıyla ilgili ABD için rahatsız edici bir nokta, enerji çeşitliliğini enerji bağımlılığıyla takas etme tehdidi oluşturmasıdır.
Uzmanlar, 2035 yılına kadar LNG ve genişletilmiş boru hattı ticareti ile Çin'in gaz ihtiyacının yüzde 40'ını tek bir kaynaktan, yani Rusya'dan karşılayabileceğini gösteriyor.
Enerji anlaşmaları, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında Eylül ayında yapılan zirve, ismiyle müsemma Şanghay İşbirliği Örgütü'nde sergilenen daha büyük işbirliği ve BRICS grubuna üyelikleriyle somutlaşan iki ülke arasındaki dostluk, hepsi bir araya getirildiğinde, Çin ile Rusya arasında daha büyük, ancak hala eşitsiz bir ittifakın varlığını gösteriyor.
Trump'ın “tersine Kissinger” stratejisi uygulayarak Rusya ile daha yakın ilişkiler kurarak Çin'i izole etme umutları, binlerce kilometre uzunluğundaki boru hattı ve bir avuç tanker altında gömülü kalmış gibi görünüyor.
Kaynak:
Foreign PolicyİLGİLİ HABERLER
The Conversation: Trump'ın Gazze Barış planındaki 5 büyük sorun
The Wall Street Journal: Batı ülkelerinin Filistin'i tanıması dengeleri nasıl değiştirdi?
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
Avrupalı liderlerden ABD'nin barış görüşmelerine sert eleştiri
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


