İtirafçı Soytekin ihbar etti: O evler depremde yerle bir olur, buradan ihbar ediyorum

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk ağını itiraf eden Adem Soytekin, tahliye edildi.

16 Haziran’da başlayan ifadesinin 14 saat sürdüğü öğrenilen Soytekin, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandı.

Soytekin, savcılığa verdiği ifadede Metin Gül’ün usulsüz projelerini yasallaştırmak için Ekrem İmamoğlu’na ulaştığını, sonrasında tüm sorunların çözüldüğünü söyledi.

Soytekin, “Kubist projesi İstanbul depreminde yıkılır, bu bina ihbarımdır” diyerek ciddi bir uyarılarda bulundu.

Daha önce şüpheli sıfatıyla ifade veren Metin Gül, Kubist ve BeyCity isimli projelerin iskânlarını alabilmek için toplamda 6 milyon TL rüşvet verdiklerini açıklamıştı.

"İskân alamadık, ciddi ticari zarara uğradık"

Gül, Gürpınar Belediyesi’nin lav edilmesinden sonra inşaatın Beylikdüzü sınırına geçtiğini ve iskân alabilmek için birçok kez belediyeye başvurduklarını söylemişti.

“Gerçek olmayan gerekçelerle bize iskân veremeyeceklerini söylediler. Elektrik ve su bağlatamadık, ticari olarak ciddi zarar gördük” diyen Gül, İmamoğlu başkan olduktan sonra yaşadıkları bu sürecin keyfi uygulamalarla sürdüğünü belirtmişti.

“3 milyona anlaştık, bir daire ve 2,5 milyon TL verdim”

Gül, Kubist projesi için kendisine ulaşan Adem Soytekin’in, “Ben bu işi hallederim ama bedeli var” dediğini, önce 5 milyon TL istendiğini, sonrasında pazarlıkla 3 milyon TL’de anlaşıldıklarını ifade etmişti.

Bu bedelin bir daire ve 2,5 milyon TL şeklinde ödendiğini, paranın elden Fatih Keleş’e, tapunun ise ASOY İnşaat adına verildiğini söylemişti.

“Fatih Keleş, ‘bu adamın derdi çok’ dedi ve çıktı”

Soytekin, savcıya Metin Gül ile geçmişten gelen bir tanışıklığı olduğunu ve Gül'ün Kale Kent projesinin kaba inşaatını kendisinin yaptığını belirtti.

Soytekin'e göre, Gül, o dönem mahkemelik olduğu Kale Kent projesiyle ilgili Ekrem İmamoğlu ile görüştü ve İmamoğlu'nun kendisini Fatih Keleş'e yönlendirdi.

Birkaç saat sonra Kale Kent'in satış ofisine gelen Fatih Keleş ve Metin Gül'ün ayrı bir odada özel bir görüşme gerçekleştirdiğini aktaran Soytekin, görüşme sonrasında Keleş'in kendisine "Bu adamın derdi çok, benim çözebileceğimden fazla derdi var" dediğini belirtti.

"Büyük dertler" nasıl çözüldü?

Soytekin, Fatih Keleş'in bu sözlerinin ardından Metin Gül'ün "büyük dertlerinin tamamının çözüldüğünü" öğrendiğini iddia etti. 

Soytekin'e göre, bu "büyük dertler" Kubist, Kale Kent ve Bey City projelerindeki usulsüzlüklerin hukuka uygun hale getirilmesiydi. 

Özellikle Kubist projesinin yüksek bloğuna dikkat çeken Soytekin, bu binanın statik sisteminde güçlendirme gerekliliği olduğunu, beton kalitelerinin projeye uygun olmadığını ve binanın arka girişinden kolon kaldırılarak girişin genişletildiğini ancak sonrasında güçlendirme yapılması gereken alana güçlendirme yapılmadığını bildiğini ifade etti.

Bu binanın olası bir İstanbul depreminde yerle bir olacağını düşündüğünü belirten Adem Soytekin, bu beyanının ihbar kabul edilerek detaylı incelemelerin yapılması ve söz konusu tespitlerin yapılarak insanların hayatlarına mal olmaması gerektiğini vurguladı. 

Tutuklu bulunduğu süre içinde meydana gelen depremde bu projede büyük çatlaklar oluştuğunu duyduğunu da ekledi.

• Metin Gül ile eskiden beri tanışırım. Kale Kent’in kaba inşaatını ben yaptım. O dönem mahkemelikti, Ekrem İmamoğlu ile görüşmüş.
• İmamoğlu onu Fatih Keleş’e yönlendirmiş. Fatih Keleş’i aradım, birkaç saat sonra geldi. Metin Gül ile özel bir görüşme yaptılar. Çıkışta bana “Bu adamın derdi çok” dedi. Sonrasında tüm hukuki sorunlarının çözüldüğünü duydum.

• Kubist projesinde statik sistem sorunluydu. Beton kalitesi projeye uygun değildi. Arka girişte kolon kaldırıldı, giriş genişletildi.
• Güçlendirme yapılması gereken yere yapılmadı. Bu bina depremde yerle bir olur. Bu ifadem ihbar kabul edilsin.
• Tutukluyken yaşanan depremde binada büyük çatlaklar oluştuğunu duydum.

“Karşılığında ne verdiğini bilemem, sadece İmamoğlu bilir”

Soytekin, Metin Gül’ün bu projelerdeki usulsüzlükleri nasıl çözdürdüğüne dair detaylı bilgi sahibi olmadığını, bu tip konularda Fatih Keleş’in yalnızca Ekrem İmamoğlu ile paylaşımda bulunduğunu söyledi. 

Gül’ün ifadesinde Soytekin’e bir daire verdiği iddiası üzerine ise şu yanıtı verdi:

• Metin Gül bana bir değil, birden fazla daire verdi. Ancak bunlar aramızdaki ticari ilişkiden kaynaklanıyordu.
• Fatih Keleş ne yaptıysa Ekrem İmamoğlu’ndan başkasıyla paylaşmazdı. Ne kadar para, hangi usulle alındı bilemem.

Soytekin, Metin Gül’ün ifadesinde geçen kavşak ödemesini de doğruladı. Kavşağı kendisinin yaptığını ve Metin Gül’ün bu iş karşılığında yaklaşık 750.000 TL değerinde çek verdiğini belirtti.

• Kavşağı ben yaptım. Metin Gül bu iş için 750.000 TL’lik çek verdi.

Soytekin, Metin Gül'ün Fatih Keleş'e ne karşılığında bu usulsüzlükleri çözdürdüğünü bilmediğini dile getirdi ve Keleş'in bu tarz işlerde yaptıklarının detayını kendisiyle paylaşmadığını, İmamoğlu dışında hiç kimseyle bu konuları konuşmadığını savundu. 

Kimden ne alındığını, ne kadar alındığını sadece Ekrem İmamoğlu ve Fatih Keleş'in bildiğini iddia etti.

• Fatih KELEŞ bu tarz işlerde yaptıklarının detayını benimle paylaşmazdı.
• Kendisi Ekrem İmamoğlu dışında hiç kimseyle bu konuları paylaşmazdı. Kimden ne alındığını, ne kadar alındığını sadece Ekrem İmamoğlu ve Fatih Keleş bilmektedir.

KİPTAŞ'ta VIP daire skandalı: CHP'li isimlere özel satış, 1.5 Milyon dolar nakit

Soytekin’in savcılığa verdiği ifadeye göre, Pendik Arkatlı Evler projesinde 100 dairelik VIP liste oluşturuldu, 75’i CHP'li siyasetçi ve KİPTAŞ çalışanlarına ayrıldı. 

25 daire müteahhitlere verildi. Soytekin, Ali Kurt’un yönettiği süreçte 1.5 milyon dolar nakit istendiği ve bu paranın sisteme “iletilmek üzere” verildiğini öne sürdü.

KİPTAŞ Pendik Arkatlı Evler projesi, Silivri KİPTAŞ'ı yapan üç firmanın (Asoy, Leda, Kurumsal) ALK adıyla kurduğu adi ortaklık üzerinden yürütüldü.

Projenin 1020 bağımsız bölümden oluşan konut kısmı tamamlandı. Satışlar için Pendik’te bir satış ofisi açıldı.

Soytekin’in anlatımına göre satıştan bir gün önce müteahhitler KİPTAŞ merkezine çağrıldı. İlk satışa sunulacak 350 daireden 100'ü “VIP liste” adı altında ayrıldı. KİPTAŞ yöneticisi Ali Kurt, bu 100 dairenin satışının KİPTAŞ tarafından yapılacağını, alıcıların da yine kurumca belirleneceğini söyledi.

Bu dairelerin metrekare fiyatı 10.000 TL olarak sabitlendi. Oysa müteahhitler, piyasaya 12.500-13.000 TL bandında çıkmayı planlıyordu. Soytekin Ali Kurt’un “Bu talimat İmamoğlu’nun” dediğini aktardı:

• Projeyi Asoy, Leda ve Kurumsal firmaları ALK adıyla birlikte yaptık. 1020 bağımsız bölüm vardı, hasılat paylaşımı usulüyle gerçekleşti.
• Satış ofisini Pendora AVM altında açtık. Satıştan bir gün önce KİPTAŞ’a çağrıldık.
• 100 daire VIP listeye ayrıldı, satışını KİPTAŞ yapacaktı. Metrekare fiyatı 10.000 TL dendi, oysa biz 12.500-13.000 TL planlamıştık. Ali Kurt, “Ekrem İmamoğlu böyle talimat verdi”  dedi.

25 daire müteahhitlere, 75 daire CHP’lilere

Soytekin ve ortaklarının bu fiyata itirazı sonrası, 25 daireyi 10.000 TL/m² fiyattan alma hakkı müteahhitlere verdiler.  Kalan 75 daire, CHP üyeleri, belediye meclis üyeleri, KİPTAŞ çalışanları ve CHP’li personele ayrıldı.

Soytekin, Nezahat Kurt’ta olduğu belirtilen VIP liste savcılığa sunulacağını söyledi.

Bu dairelerden bazılarını kendi üzerine alan kişiler (örneğin Tuzla CHP Meclis Üyesi ve “Cenk” isimli çalışan) tespit edildi. Ancak Soytekin, çoğu ismin daireyi yakınları üzerine yaptığı için tespit edilemediğini belirtti:

• 100 dairenin 25’ini müteahhitlere verdiler. 12 daireyi kendi çalışanlarım üzerine aldım, parayı ben gönderdim. 1 daireyi Tuncay Yılmaz’ın eşine verdim.
• Diğer 13 daire ortaklar arasında paylaşıldı. 75 daire CHP üyeleri ve çalışanlarına gitti. Nezahat Kurt’ta VIP liste var, savcılığa vereceğiz. Cenk isimli bir çalışan bu daireyi üstüne aldığı için işten çıkarıldı.

Dükkan paylaşımında görünmeyen ortak: Ertan Yıldız

Projenin dükkanlarının paylaşımı sırasında, Kurumsal Yapı’ya düşen hisselerin aslında Ertan Yıldız’a ait olduğu ortaya çıktı. 

Bu dükkanlar, 3 firma arasında protokolle yeniden paylaşıldı.

Soytekin’in anlatımına göre kendi payına düşen dükkanları kardeşinin şirketi Ayeks İnşaat üzerine, diğer ortaklar ise kendi çevreleri üzerine devretti. Kurumsal Yapı’nın dükkanlarıysa Ertan Yıldız’ın kontrolündeki bir şirket adına satıldı:

• Dükkanlar 3 firma arasında hisselere göre paylaşıldı. Benim payımı kardeşimin şirketi Ayeks üzerine devrettim.
• Leda Yapı da kendi yakınları üzerine aldı. Kurumsal Yapı dükkanları Ertan Yıldız’ın yönettiği şirkete verildi. Bu şirketin ismini hatırlamıyorum, noter sözleşmelerini sunacağım.

1.5 milyon dolar “sistem için” nakit verildi 

İfade edilen en çarpıcı iddialardan biri de bu süreçte Ali Kurt’un 1.5 milyon dolar nakit istemesiydi. Soytekin, bu parayı iki taksitte muhasebeye işlenerek nakit çektiklerini ve Murat Erenler aracılığıyla ulaştırdıklarını söyledi.

Bu paranın doğrudan Ali Kurt’a gitmediğini, sistem için Fatih Keleş ya da Tuncay Yılmaz’a iletildiğini düşündüğünü belirtti:

• Ali Kurt bizden 1.500.000 dolar istedi. Parayı muhasebeden çekip iki taksitte verdik. Parayı Murat Erenler üzerinden ulaştırdık. Belgeleri savcılığa sunacağım.
• Para doğrudan Ali Kurt’a gitmedi, sistem için Fatih Keleş ya da Tuncay Yılmaz’a verildi.