Osmanlı'da sahte belgenin cezası el kesmekten idama kadar gidiyordu
Türkiye'de gündem olan sahte diploma tartışmaları, gözleri tarihteki benzer olaylara çevirdi. Tarihçi Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Osmanlı İmparatorluğu'nda da belge sahteciliğinin yaygın olduğunu ancak faillerin el kesme, kürek mahkumiyeti ve idam gibi cezalarla aldığını yazdı.
Son Güncelleme: 12.08.2025 - 11:42
- Prof. Dr. Erhan Afyoncu'nun yazısına göre, Osmanlı'da memurlar arazi, timar geliri ve makam elde etmek gibi çıkarlar için sahte ferman, berat ve hatta fetva düzenliyordu.
- Devlet, sahteciliği önlemek için belgelerdeki yetkili mühürlerini, merkezde bulunan "mühür tatbik defterleri" ile karşılaştırarak titiz bir kontrol mekanizması işletiyordu.
- Suçu kanıtlanan memurlar, görevden alınmanın yanı sıra el kesme, kürek cezası, sürgün ve idam gibi dönemin en ağır cezalarına çarptırılıyordu.
- Reisülküttap (Dışişleri Bakanı) ve Defter Emini gibi üst düzey bürokratlar bile sahteciliğe karıştıklarında idam edilebiliyordu.
Amaç haksız kazanç ve menfaat sağlamaktı
Prof. Dr. Erhan Afyoncu'nun aktardığına göre, Osmanlı döneminde memurluk büyük bir itibar ve iyi bir gelir kapısıydı. Ancak buna rağmen bazı devlet görevlileri, daha fazla kazanç elde etmek için belge sahteciliği gibi çeşitli suistimallere karışıyordu.
Sahtecilik, genellikle bir araziyi veya mülkü ele geçirmek, borç senediyle başkasının malına konmak veya bir göreve atanmış gibi sahte belge düzenlemek amacıyla yapılıyordu. Hatta yurtdışına satışı yasak olan stratejik ürünleri Avrupalı tüccarlara satmak veya düşmanlarını hapse attırmak için bile sahte evrak düzenleyenler oluyordu.
Mühürler merkezdeki defterlerle karşılaştırılıyordu
Devlet, sahte belgeleri tespit etmek için etkili bir denetim sistemi kurmuştu. Bir belgenin sahte olmasından şüphelenildiğinde, merkezdeki defterlerde bulunan kayıtlarla karşılaştırma yapılıyordu.
Belgenin gerçekliğini kanıtlayan en önemli unsur, üzerindeki kadı, sancakbeyi veya defterdar gibi yetkililerin mühürleriydi. Bu mühürler, merkezdeki "mühür tatbik defterleri" ile karşılaştırılarak doğruluğu teyit ediliyordu. Mühür sahte ise belge iptal ediliyor ve sorumlular hakkında derhal işlem başlatılıyordu.
Cezalar el kesmeden idama kadar uzanıyordu
Afyoncu, yazısında sahtecilik yapanların işledikleri suçun ağırlığına göre çok sert cezalara çarptırıldığını belirtti. Örneğin 1590'da Divân-ı Hümâyûn'da sahte belge düzenleyen bazı memurlardan ikisi idam edilmiş, altısının birer eli kesilmiş ve yedisi kürek cezasına gönderilmişti.
Sahteciliğe karışanlar arasında üst düzey devlet adamları da vardı. 1620'li yıllarda boşta kalan timarları sahte belgelerle kendi adamlarına peşkeş çektikleri anlaşılan Reisülküttap Hamza Efendi idam edilmiş, Defter Emini Abdi Efendi ise görevden alınmıştı. Cezaların ağırlığı, devletin belge sahteciliğine karşı ne kadar hassas olduğunu ve otoritesini korumak için ne denli sert tedbirler aldığını gösteriyordu.
Kaynak:
SabahİLGİLİ HABERLER
Tarihte bugün: Trablusgarp savaşı başladı
Romanya'da diplomasının sahte olduğu anlaşılan bakan istifa etti
e-Devlet yalanıyla büyük vurgun! Sahte diploma çeteleri yüz binlerce lira topluyor
Tarihte bugün: Kanuni Sultan Süleyman tahta çıktı 'Muhteşem Yüzyıl' başladı
Papa 14. Leo’nun İstanbul ziyareti: Bin yıllık Doğu-Batı ayrılığını sonlandırma çabası
Tarihte bugün: Lale Devri'ni sona erdiren Patrona Halil isyanı başladı
DİĞER HABERLER
Şanlıurfa’da 12 bin yıllık 'amfi tiyatro' ortaya çıktı
Oylum Höyük kazılarında Hitit dönemine ait yeni çivi yazılı belgeler ortaya çıktı
Tarihte bugün: TBMM'yi tanıyan ilk İtilaf devleti Fransa ile Ankara Anlaşması imzalandı
Karahantepe'de Neolitik Çağ insanlarının yaşadığı 30'dan fazla kulübe bulundu
Tarihte bugün: Uşi Antlaşması imzalandı, Osmanlı Afrika'daki son toprağını kaybetti
Tolstoy'un yeğeni, atasının tutulduğu Yedikule Zindanları'nı ziyaret etti
Tarihte bugün: Fransa'nın son kraliçesi Marie Antoinette giyotinle idam edildi
Mardin'de tarihi değirmenin altından 1500 yıllık mozaik çıktı
Syedra Antik Kenti'nde dünyadaki üçüncü Aziz Pavlus freski keşfedildi
Soğmatar Antik Kenti'nde 3 bin yıllık kamusal yapı keşfedildi


