RFE/RL: Avrupa ülkeleri Ukrayna'ya nasıl “güvenlik garantisi” verecek?
20'den fazla ülke, Ukrayna için “güvenlik koalisyonu” oluşturma planını tamamlamaya yaklaştı. Peki hangi ülke nasıl rol alacak? Türkiye koalisyonda yer alacak mı?
Son Güncelleme: 08.09.2025 - 02:36
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından RFE/RL'de, Avrupa ülkelerinin Ukrayna'ya vermeyi taahhüt ettiği güvenlik garantilerine dair gelişmelerin ve planlanan adımların değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
20'den fazla Batı ülkesinden oluşan koalisyonun, Ukrayna için bir tür “güvenlik gücü” oluşturma planlarını tamamlamaya yaklaştığı belirtilen analizde, hangi ülkenin hangi rolü üstlenebileceği ve Ukrayna içerisinde nasıl konuşlanacağına dair detaylara yer verildi.
Analizde ayrıca, özellikle deniz sahasında Türkiye'nin alabileceği role dair gelişmelere yer verildi.
İşte RFE/RL'de yayınlanan analiz:
20'den fazla Batı ülkesinden oluşan koalisyon, Ukrayna için bir tür “güvenlik gücü” oluşturma planlarını tamamlamaya yaklaşıyor ve görüşmelere dair bilgi sahibi olan yetkililer, son haftalarda Avrupa başkentlerinde “tartışmaların yoğunlaştığını” belirtiyor.
4 Eylül'de Paris'te yapılan son görüşmelerin ardından arka plan bilgisi veren üst düzey bir Avrupalı diplomat, bu girişime yönelik “ilginin arttığını” ve çeşitli konularda “adımlar atıldığını” belirtti.
Son haftalarda yaşanan ani hareketlilik, tek bir büyük gelişmeden kaynaklanıyor. O da; Amerika Birleşik Devletleri'nin bu projeye ilgi göstermesi hızlı bir sonuç alınmasını istemesi.
Adının açıklanamaması koşuluyla konuşan bir diplomat, Washington'un artık koalisyonun “gözlemcisi” olarak hareket ettiğini açıkladı.
Avrupa ülkeleri, somut bir “Amerikan desteği” henüz olmasa da, ABD'nin hem siyasi hem de askeri olarak bunun hazırlık aşamasında olabileceğini işaret ettiğini belirtiyorlar.
Bunun nasıl bir şekil alacağı henüz belli değil, ancak en yararlı varlığın Amerikan İstihbarat, Gözetleme ve Keşif (ISR) gücü olacağına inanılıyor. Büyük olasılıkla Polonya ve Romanya gibi NATO'nun doğu kanadındaki ülkeler de ABD'nin bu gücünün konuşlandırılacağı alan olacak.
Ancak, Amerika'nın potansiyel rolünün ötesinde, potansiyel bir gücün planlamasında hala bilinmeyenler var ve en önemlisi, misyonun siyasi yetkisi ve angajman kuralları nasıl belirlenecek.
Eylemden önce ateşkes şart mı?
Yetki konusunda iki şey açık. Oluşturulacak olan güç, ancak ateşkes olması durumunda faaliyete geçecek ve sadece Ukrayna'nın daveti üzerine hareket edebilecek.
Bu, koalisyonun Birleşmiş Milletler veya AGİT'in himayesi dışında olduğu anlamına geliyor. Koalisyon ayrıca, Brezilya, Hindistan veya Çin gibi Kremlin'e daha yakın ülkelerin askerlerini içeren herhangi bir uluslararası güç oluşumunu da önlemek istiyor.
Ateşkes, özellikle hiçbir ülke savaş rolünü üstlenmek istemediği için, herhangi bir kara gücü gönderilebilmesi için ön koşul.
Burada bir ikilem söz konusu. Çünkü hiçbir Avrupalı diplomat savaşın yakın zamanda sona ereceğine inanmıyor gibi görünüyor.
AB dış politika şefi Kaja Kallas, geçtiğimiz günlerde Moskova'nın sonbahar ve kış aylarında savaş çabalarını artıracağına inandığını söyledi ve çeşitli Avrupalı yetkililer de çatışmanın yıllarca sürebileceğini belirterek bu görüşü destekledi.
Peki, çatışma kuralları ne olacak?
İlk savunma hattı Ukrayna ordusu olacak ve ikinci katman olarak güvence gücü devreye girecek.
Hala çeşitli seçenekler var, ancak fikir, kara, deniz ve hava bileşenlerinin olması gerektiği yönünde.
Deniz bileşeni konusunda Türkiye öncü ülke konumunda ve Karadeniz'deki deniz yollarının seyrüsefer için açık olmasını sağlamak ve muhtemelen deniz mayınlarının temizlenmesi çalışmalarına katılmak istiyor.
Kara kuvvetleri konusunda İngiltere ve Fransa'nın liderlik etmesi beklenirken, başta İskandinav-Baltık bölgesi olmak üzere yaklaşık sekiz ülke de kara kuvvetleri göndermeye hazır olduğunu belirtti.
Hedef, Ukrayna'da 25.000-30.000 asker bulundurmak, ancak bu sayı o kadar yüksek olmayabilir.
Polonya, rolünün esas olarak kuvvetin lojistik merkezi olacağını belirtirken, Almanya hala tereddüt ediyor ve muhtemelen asker göndermek için parlamentonun onayına ihtiyaç duyacak. Bu da diğer birçok ülkenin de karşılaştığı potansiyel bir engel.
Buradaki bir başka ikilem ise, NATO'nun doğu kanadındaki birçok ülkenin, gelecekteki güvence kuvvetinin subaylarının, Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığına yanıt olarak son yıllarda kendi topraklarında konuşlandırılan NATO taburlarının çokuluslu birliklerinden çekileceğinden korkması.
Özellikle Baltık diplomatları, güvence gücünün askeri ittifakın savunmasında “boşluklar” yaratmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
Güvence gücünün kara bileşeni büyük olasılıkla Ukrayna'nın batısına konuşlandırılacak ve Lviv bölgesi en olası bölge olarak görülüyor.
Bazı kaynaklara göre, Rusya'nın tam ölçekli işgalinden önce Batılı ordu personeli tarafından Ukrayna askerlerini eğitmek için kullanılan Yavoriv askeri üssü, özellikle güvence gücü bir eğitim bileşenine sahip olacaksa, doğal bir merkez olacaktır.
Diğer seçenekler arasında, havaalanları ve limanlar gibi kritik altyapıların çevresine ve Odessa ve Kiev gibi büyük şehirlere kuvvetlerin konuşlandırılması yer almaktadır.
Hava bileşeni hala üzerinde çalışılması gereken bir konu, ancak fikir, Ukrayna'nın batısı ve nihayetinde orta Ukrayna'nın hava sahasının korunması gerektiği yönünde.
Ancak burada, angajman kuralları konusu bir sorun haline geliyor, çünkü hiçbir Batı ülkesi, örneğin Rus uçakları Ukrayna hava sahasına girerse onlara ateş açmaya hazır değil. Bu, Kremlin ile doğrudan bir çatışma yaratabilir.
Kaynak:
RFE/RLİLGİLİ HABERLER
The National Security: Suriye, Ahmed al-Şaraa ile istikrara kavuşacak mı?
The Guardian: Putin, Trump'ı ve Avrupa'yı nasıl sınıyor?
The New Arab: İsrail'in yeni etnik temizlik planı başlıyor
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Avrupalı liderlerden ABD'nin barış görüşmelerine sert eleştiri
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


