Rümeysa Öztürk davasında sistematik baskı ifşa oldu

ABD'de Filistin'i destekleyen makale yazdığı için gözaltına alınan ve sınır dışı edilmek istenen Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün ifadesi ve mahkeme belgeleri, gözaltında yaşadığı astım krizlerini, eğitim hakkının gasp edilme girişimini ve dini baskıları ortaya çıkardı.

Son Güncelleme: 12.04.2025 - 11:57

editor avatar
Doğacan Başaran

Haber Editörü

Rümeysa Öztürk davasında sistematik baskı ifşa oldu

Rümeysa Öztürk'e özgürlük eylemi - Euronews

  • Rümeysa Öztürk, Boston'da sokakta sivil kişilerce durdurularak gözaltına alındı.
  • Astım hastası olan Öztürk, dört kriz geçirdi; tıbbi müdahale gecikti, başörtüsü rızası dışında çıkarıldı, hijyen ve ibadet ihtiyacı karşılanmadı.
  • Gece sorguları, iftara erişememe, akademik kariyerin durması gibi sistematik ihlaller mahkeme belgelerine yansıdı.
  • ABD hükümeti, mahkemeye sunduğu belgede tahliyenin reddi için "bu bir olağanüstü durum değil, mahkemenin yetkisi yok" ifadelerini kullandı.

ABD'de Tufts üniversitesi doktora öğrencisi olan Rümeysa Öztürk, sivil giyimli kişilerce sokakta durdurularak gözaltına alındı. Gözaltında dört kez astım krizi geçirdi ama mahkeme tahliyesini reddetti. Gerekçesi ise yetkisizlik oldu.

Tufts Üniversitesi'nde çocuk gelişimi alanında doktora yapan Rümeysa Öztürk, 25 Mart 2025 akşamı Boston'da iftara gitmek üzere evinden çıktı. Annesiyle telefondayken, sivil giyimli 4-5 erkek tarafından durduruldu. Gözaltına alındığı anları Öztürk, şu sözlerle ifade etti:

“Kimlik sorduğumda biri çok hızlı bir rozet gösterdi, ne olduğunu anlayamadım. Telefonumu alıp beni bir araca bindirdiler. Nereye götürüldüğümü söylemediler. Kaçırıldığımı düşündüm.”

ICE görevlisi oldukları daha sonra anlaşılan bu kişiler, Öztürk'ü Vermont'a, oradan Atlanta üzerinden Louisiana'daki bir göçmen gözaltı merkezine götürdü. Transfer sürecinde elleri ve ayakları kelepçelendi. Öztürk'ün kadın polis talebi ise reddedildi.

Astım krizine "Kafanda kuruyorsun" dediler

Dört kez astım krizi geçiren Öztürk'le ilgili belgelerde en dikkat çekici detaylardan biri, tıbbi müdahaleye erişimin engellenmesi. 

Öztürk, Atlanta Havalimanı'nda kriz geçirdi, inhalatör istedi ama kendisine sadece beklemesi söylendi. Louisiana'da ikinci krizinde hemşire "Bu sadece senin kafanda kurduğun bir şey" dedi ve Öztürk, tedavi edilmedi. Üçüncü kriz sırasında yardım çağırdı ama görevliler gecikti. Dördüncü krizden sonra ise "nasılsa kimse yardım etmiyor" diyerek tedavi talep etmeyi bıraktı.

Başörtüsü zorla çıkarıldı

Tıbbi muayene sırasında Öztürk'ün rızası dışında başörtüsü çıkarıldı. Seccade, Kur'an, uzun kollu giysi ve dini danışman talebi haftalarca reddedildi. Namaz için kolaylık sağlanmadı. Öztürk, ifadesinde “Bu benim inancıma bir saldırıydı” dedi.

Öztürk'ün ifade tutanaklarına göre, gece 4'te kendisine "sığınma talep etmek ister misin, terör örgütüyle bağın var mı?" soruları soruldu. Günde 4-5 defa ölçüm için uyandırıldı. Hijyen malzemelerine erişim talebi her seferinde geciktirildi ve 14 kişilik hücrede 24 kadınla birlikte kaldı.

"5 yıllık akademik emeğim çöpe gitti"

Öztürk, doktora tezini yazma aşamasındaydı. Ancak şu anda kitaplara erişimi yok, kağıt-kalem temini bile 2 hafta sürdü. Nisan sonundaki konferans sunumu iptal oldu. Yaz okulunda ders verme ve mentörlük planları askıya alındı. Bu duruma ifadesinde tepki gösteren Öztürk, "5 yıllık akademik emeğim çöpe gitti." dedi. 

Mahkemenin yetkisizlik kararı

Mahkeme, 10 Nisan tarihli belgelerde şu gerekçeleri sundu: 

"Bu dava yanlış yerde açıldı; Rümeysa'nın gözaltında olduğu bölge başka. Tahliye talebi için mahkeme yetkili değil. Astım gibi sorunlar olağanüstü sayılamaz. Göçmenlik işlemleri yargıya tabi değil."

Rümeysa Öztürk'le ilgili belgeler ve yeminli ifade, suçlama olmadan, mahkeme gözetimi olmadan, sözde prosedürle sınırlı gözaltının nasıl bir sistematik baskı aracına dönüştüğünü ortaya çıkardı.

ABD'de yasal haklar sınırlandığında, ifade özgürlüğü ve inanca saygının da kağıt üzerinde kaldığını gösteren bu vaka, sadece Rümeysa'nın değil, tüm akademik ve politik ifade özgürlüğü savunucularının tepkisini çekiyor. Filistin'i barışçıl yollarla destekleyen tüm öğrenciler, Trump yönetiminin hedefinde.

 

Kaynak:

GDH Haber

etiketler
Rümeysa Öztürk
ABD
Baskı
Loading Spinner