Strategic Studies War Institute: Çin Venezuela'nın yardımına koşacak mı?
Venezuela'nın ham petrolünün yüzde 90'ını alan Çin ve Monroe Doktrini ile saldırganlığını artıran Trump. Çin, Venezuela'nın yardımına koşacak mı?
Son Güncelleme: 15.09.2025 - 05:17
ABD'nin politika yapıcı düşünce kuruluşlarından Strategic Studies War Institute'de, özellikle son haftalarda ABD ve Venezula arasında artan gerilimin ve bu gelişmele yönelik Çin'in olası adımlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Trump'ın 2018 yılından itibaren ABD adına yeniden benimsediği Monroe Doktrini'nin, özellikle Amerika kıtasında da etkilerini göstermeye başladığına dikkat çekilen analizde, Venezuela ile ABD arasında son günlerde artan gerilimin de bu doktrin doğrultusunda bir çatışmaya evrilebileceği öngörüsünde bulunuldu.
Analizde ayrıca; Çin'in Venezuela ile olan yakın ilişkilerine de atıfta bulunularak, olası bir çatışmanın yayılma riskine dair öngörülere ve uzman görüşlerine yer verildi.
İşte Strategic Studies War Institute'de yayınlanan analiz:
2 Eylül'de ABD ordusu Karayip Denizi'nde bir tekneye füze saldırısı düzenleyerek teknedeki 11 kişinin tamamını öldürdü. Trump yönetimi, teknenin Venezuela'dan geldiğini, yasadışı uyuşturucu taşıdığını ve mürettebatın ünlü Tren de Aragua çetesinin üyeleri olduğunu iddia ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump daha önce bu çetenin Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun kontrolü altında faaliyet gösterdiğini iddia etmişti. Venezuela liderliği bu iddiayı kesin bir dille reddetti. Ancak buna rağmen ABD Hazine Bakanlığı, Temmuz ayında bu karteli “Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist” ilan etti.
Trump yönetimi, Venezuela kıyılarında 4.500 denizci ve 2.200 deniz piyadesinden oluşan bir filo oluşturdu.
Saldırıdan kısa bir süre sonra Maduro, bir basın toplantısı düzenleyerek, kıyılarında ABD Donanması'nın yoğun varlığının Trump'ın rejim değişikliğini zorlamaya çalıştığının kanıtı olduğunu belirtti ve görünen o ki Venezuela halkı da buna katılıyor.
Son aylarda, Maduro yönetiminin en önemli destekçisi olan Pekin, Venezuela liderine büyük bir destek gösterisi yaptı.
Ve geminin batmasından sonra uzmanlar ilk olarak “Çin devreye girecek mi?” sorusuna cevap aramaya başladı.
Trump'ın saldırı duyurusundan birkaç saat sonra, Çin'in Venezuela Büyükelçisi Lan Hu, Caracas'ta düzenlenen ve “Çin Halkının Japon Saldırganlığına Karşı Direniş Savaşı ve Dünya Anti-Faşist Savaşı”nın” 80. yıldönümünü anan bir anıtın açılış törenine katıldı.
Çin'in Xinhua Haber Ajansı'na göre anıt; hem Çin'in hem de küresel antifaşist davanın tanınmasını ve her iki ülkenin herhangi bir saldırganlık veya askeri işgale karşı direnme konusundaki kararlılığını temsil ediyor.
Ancak Çin, sadece sözlü destek ve kamuya açık temsili heykellerden daha fazlasını da yapıyor.
Örneğin, Çinli taraflar Venezuela'nın ham petrol ihracatının yüzde 90'ından fazlasını alıyor. Pekin, Maduro ve onun öncülü Hugo Chavez yönetimindeki hükümete 62,5 milyar dolarlık kredi vererek Çin'i Venezuela'nın en büyük alacaklısı haline getirdi.
Heritage Foundation'dan Victoria Coates yaptığı değerlendirmede;
“Çin, Maduro'nun hala iktidarda olmasının ana nedenlerinden biri”
tespitinde bulunuyor.
Çin'i uluslararası sisteme entegre etmek isteyen Washington, bir zamanlar Çin'i Latin Amerika'ya kabul etmiş, hatta Pekin'in Inter-American Development Bank'a girmesini sağlamıştı. Ancak Trump tam tersi bir yol izliyor ve aynı zamanda bölgeye ilgi daha fazla ilgi göstererek Çin'i sınırlamaya çalışıyor.
Bu nedenle, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Şubat ayında ilk yurt dışı gezisini Latin Amerika'ya yapması sembolik olarak çok anlamlıydı.
Bu yeni politikanın bir parçası olarak Trump, Batı Yarımküre'de “Avrupa sömürgeciliğine” karşı çıkma niyetini beyan eden Monroe Doktrini'ni yeniden canlandırıyor ve bunu “Asya sömürgeciliğine” ve özellikle de “Çin'in sömürgeciliğine” karşı genişletiyor.
Trump, eski Dışişleri Bakanı John Kerry'nin 2013 yılında sonlandırdığı bu doktrini 2018 yılında yeniden benimsedi. Şimdi, ilk olarak 1823 yılında ilan edilen bu doktrin, Trump'ın ikinci dönem diplomasisinin merkezinde yer alacak gibi görünüyor.
Diğer yandan Pentagon'un yakında “vatanı ve Batı Yarımküre'yi korumaya öncelik verecek” Ulusal Savunma Stratejisi'ni yayınlayacağını bildiriliyor.
POLITICO'nun haberine göre, belge “iç ve bölgesel görevleri Pekin ve Moskova gibi düşmanlara karşı mücadeleye öncelik” verecek.
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance da bu iddiayı doğrulayan bir açıklama yaparak;
“Vatandaşlarımızı zehirleyen kartel üyelerini öldürmek, ordumuzun en yüksek ve en iyi kullanımıdır.”
ifadelerini kullandı.
Strategic Studies Institute of the U.S. Army War uzmanlarından R. Evan Ellis ise sürece dair;
“Venezuela açıklarında toplanan kuvvetlerin büyüklüğü ve yapısı, ABD başkanı karar verirse, Kartel de los Soles'in başı Maduro'yu adalete teslim etmek için kararlı ama sınırlı bir operasyon yürütmesine olanak tanıyabilir. Trump'ın, bir devleti ele geçirip onu suçlular ve yarımküre dışı devlet aktörlerinin ABD'ye yönelik tehditlerinin ana giriş noktası haline getiren suç örgütünün başı olan Maduro'ya karşı sabrını tükettiği açık”
değerlendirmesinde bulundu.
Trump'ın ilk yönetiminde ulusal güvenlik danışman yardımcısı olarak görev yapan Coates;
“Başkan Trump, yarımküremize yapılan bu saldırıyı sona erdirmeye ve Maduro rejiminin beslediği uyuşturucu ticaretinin Amerikan halkı için oluşturduğu tehlikeyi ortadan kaldırmaya kararlı.”
ifadelerini kullandı.
Kısacası Çin, bölgedeki en güçlü vekilini kaybetmek üzere.
Xi Jinping önümüzdeki günlerde şüphesiz, Latin Amerika'daki ayağı olan Venezuela'yı korumak için adımlar atacak ve ABD askeri konuşlandırmalarına yönelik tedbirler almaya çalışacaktır.
Ancak Çin'in yapabileceği tek şey bu. Şu anda Pekin, o bölgede Maduro'yu destekleyecek askeri güce sahip değil. Bu nedenle Çin, Batı Yarımküre'deki vekilini yakın zamanda kaybedebilir.
İLGİLİ HABERLER
The National Security: NATO-Rusya savaşına doğru giden yol döşeniyor
The Economist: Putin müzakereleri uzatarak ne hedefliyor?
The Quincy Institute: Alaska zirvesi başarı mı yoksa fiyasko mu?
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


