Tarihte Bugün: Bülent Ecevit CHP Genel Başkanı seçildi

• Genel Başkan İsmet İnönü, 12 Mart Muhtırası sonrası parti içindeki anlaşmazlıklar nedeniyle yapılan güven oylamasını kaybedince görevinden istifa etti.
• Bülent Ecevit, tek aday olarak girdiği seçimi 826 delegenin oyunun tamamını alarak kazandı.
• Ecevit, yaptığı zafer konuşmasında partinin yeni yol haritasını çizdi.

Cumhuriyet Halk Partisi'nde genel başkanlık değişimi, 12 Mart Muhtırası sonrasında yaşanan siyasi gelişmelerle başladı. Dönemin genel başkanı İsmet İnönü ile eski genel sekreter Bülent Ecevit ve onun liderliğindeki "Ortanın Solu" hareketi arasında belirgin bir görüş ayrılığı ortaya çıktı.

Bu ayrışma neticesinde, Mayıs 1972'de toplanan 5. Olağanüstü Kurultay'da yapılan Parti Meclisi güven oylaması, İnönü'nün istediği sonuçla neticelenmedi. Güvenoyunu alamayan İsmet İnönü, genel başkanlık görevinden istifa ederek partiyi yeni bir olağanüstü kurultaya taşıdı.

Ecevit tek aday olarak delegelerin çoğunluğunun oyunu aldı

Partiyi vekâleten genel başkan Kâmil Kırıkoğlu'nun liderliğinde götürüldüğü 6. Olağanüstü Kurultay, Ankara Yaşar Doğu Spor Salonu'nda gerçekleştirildi. Kurultayın divan başkanlığı görevini, bir önceki kurultayda olduğu gibi yine Sırrı Atalay üstlendi.

Divan başkanının belirlenmesinin ardından genel başkanlık seçimine geçildiğinde, "Ortanın Solu" hareketinin lideri Bülent Ecevit tek aday olarak öne çıktı. Ecevit, vekâleten genel başkan Kâmil Kırıkoğlu, çok sayıda il başkanı ve parti gençlik ile kadın kolları başkanlarının ortak önerisiyle aday gösterildi.

Yapılan oylamada, kayıtlı 1416 delegeden 913'ü sandığa gitti. Geçerli sayılan 826 oyun tamamını alan Bülent Ecevit, Atatürk ve İnönü'den sonra Cumhuriyet Halk Partisi'nin 3. genel başkanı oldu.

Yeni genel başkan 'Ortanın solu' hareketinin altını çizdi

Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından kürsüye gelen yeni Genel Başkan Bülent Ecevit, bir teşekkür konuşması yaptı. Konuşmasına, Atatürk ve İnönü'nün kurup yönettiği bir partiye genel başkan olmanın getirdiği ağır sorumluluğa dikkat çekerek başladı.

Bu sorumluluğu ancak CHP örgütüyle paylaşarak taşıyabileceğinin altını çizen Ecevit, partinin gücünün halktan geldiğini şu sözlerle ifade etti: "Bir siyasal kuruluş, halka dayandığı ve örgütünün gücü ve etkinliği arttığı oranda sağlam ve demokratik bir kuruluş olur. CHP bugün her zamankinden daha çok halka dayanmaktadır."

Parti içi tartışmalara ve yaşanan bunalımlara da değinen Ecevit, devrimci partilerin kendini yenileme süreçlerinde bu tür durumlarla karşılaşabileceğini belirtti: "CHP devrimcidir. Devrimci bir parti, özellikle Türk toplumu kadar hızla değişen bir toplumda kendini sık sık yenilemek durumunda kalabilir. Her kendini yenileme evresinde iç bunalımlarla karşılaşabilir."

Konuşmasının sonunda "Ortanın Solu" düşüncesinin felsefesini açıklayan Ecevit, bu hareketin herhangi bir yabancı doktrine dayanmadığını vurguladı: "Ortanın solu diye adlandırılan demokratik sol tutum, hiçbir yabancı akıma ve hiçbir özentiye kapılmaksızın, çağdaş demokratik sosyal düşüncelerin ışığında, Altı Okla belirlenen Atatürk ilkelerinin yönünde ve 1961 Anayasası'nın çerçevesinde, Türkiye'nin kendi koşullarına göre oluşturulan, özgürlüğe en yüksek değeri veren yerli ve tutarlı bir insanlık hareketidir. (...) Herhangi bir Marksist veya yabancı doktrinden değil, partinin kendi gelişiminden, Türk toplumunun gerçeklerinden ve değişiminden doğmuştur. CHP'deki bu hareket, kendi köklerine bağlı kalmıştır, bağlı kalacaktır."