Tarihte Bugün: Sultan Abdülaziz tahta çıktı
Sultan Abdülmecid'in vefatının ardından kardeşi Sultan Abdülaziz, 25 Haziran 1861 tarihinde Osmanlı tahtına çıktı. Abdülaziz, imparatorluğun ciddi mali ve siyasi buhranlarla boğuştuğu bir dönemde, halkın büyük umutlar beslediği bir padişah olarak yönetimi devraldı.
Son Güncelleme: 26.06.2025 - 18:00
- Sultan Abdülmecid'in vefatının ardından 25 Haziran 1861'de tahta çıkan Sultan Abdülaziz, mali kriz ve isyanlarla boğuşan bir imparatorluğu devraldı.
- Saltanatı boyunca ordu, donanma, eğitim, hukuk ve ulaşım gibi alanlarda önemli reformlar yaparak imparatorluğu modernleştirmeye çalıştı.
- İsraf ve artan dış borçlar nedeniyle mali durumu kötüleşen devlet, siyasi krizlerin de etkisiyle 30 Mayıs 1876'da bir darbeyle tahttan indirildi ve ölümü bir sır olarak kaldı.
Halkın umudu olarak tahta çıktı
II. Mahmud’un oğlu ve Abdülmecid’in kardeşi olan Sultan Abdülaziz, 7-8 Şubat 1830’da dünyaya geldi. Kardeşinin saltanatı döneminde gösterişten uzak, sade ve sporla iç içe bir hayat sürmesi, halkın sevgisini kazanmasını sağladı.
Güçlü yapısı ve mazbut kişiliğiyle halkta büyük bir güven uyandıran Abdülaziz, ağabeyinin aşırı yenilikçi ve israf dolu yaşam tarzından rahatsız olan kesimler tarafından bir kurtarıcı olarak görülüyordu. Bu nedenle, 25 Haziran 1861'de tahta çıkışı hem muhafazakârlar hem de Batılılaşma yanlıları tarafından memnuniyetle karşılandı.
İlk icraatları mali disiplin ve Tanzimat'ın devamı oldu
Abdülaziz tahta çıktığında Osmanlı Devleti, mali bir çöküşün eşiğindeydi ve Balkanlar'da isyanlar baş göstermişti. Avrupa devletleri ise bu durumu bahane ederek iç işlerine müdahalelerini artırıyordu.
Bu endişeleri gidermek adına padişah, tahta çıktıktan birkaç gün sonra bir ferman yayımlayarak Tanzimat'a bağlı kalacağını ve devletin mali itibarını yeniden tesis edeceğini bildirdi. Kendi maaşından ve saray masraflarından kesinti yapmayı kabul eden Abdülaziz, tek eşle yetineceğini vaat ederek israfa karşı kişisel bir duruş sergiledi.
İmparatorluğu modernleştiren kapsamlı reformlara imza attı
Sultan Abdülaziz dönemi, Âlî ve Fuad paşaların yönetimde etkili olduğu ilk on yılda Tanzimat'ın devam ettiği bir reform süreci olarak geçti. Padişah, özellikle ordu ve donanmanın güçlendirilmesine büyük önem verdi.
Avrupa'dan modern silahlar satın alındı, Prusyalı subaylar getirtilerek askeri okullar yeniden düzenlendi ve Taşkışla gibi yeni kışlalar inşa edildi. Donanmaya yapılan devasa yatırımlar sonucunda Türk deniz gücü, dünyanın üçüncü büyük filosu haline geldi.
Ulaşım alanında da büyük atılımlar yapıldı; demiryolu ağı genişletildi ve telgraf hatları imparatorluğun en ücra köşelerine kadar ulaştırıldı. İstanbul'u Paris'e bağlayacak demiryolu hattının kendi sarayının bahçesinden geçmesine, “Demiryolu geçsin de isterse sırtımdan geçsin” diyerek onay vermesi, konuya verdiği önemi göstermesi açısından tarihe geçti.
Eğitimde Maarif-i Umûmiyye Nizamnâmesi ile ilk öğretim zorunlu hale getirilirken, Galatasaray Sultanisi, Darülfünun (üniversite) ve kızlar için öğretmen okulu olan Dârülmuallimât gibi önemli kurumlar açıldı. Hukuk alanında ise Şûrâ-yı Devlet (Danıştay) ve Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliyye (Yargıtay) kurularak yasama ve yargı birbirinden ayrıldı ve fıkıh temelinde hazırlanan Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye ile modern bir medeni kanunun temelleri atıldı.
Avrupa'ya seyahat eden ilk ve tek Osmanlı padişahı oldu
Fransa İmparatoru III. Napolyon ve İngiltere Kraliçesi Victoria'nın daveti üzerine Sultan Abdülaziz, 21 Haziran 1867'de Avrupa seyahatine çıktı. Bu seyahat, bir Osmanlı padişahının yabancı topraklara yaptığı ilk ziyaret olması nedeniyle tarihi bir öneme sahipti.
Bu gezi, Avrupa ile ilişkileri düzeltse de iç isyanları ve dış müdahaleleri durduramadı. Rusya'nın Balkanlardaki kışkırtmaları devam ederken, Sırbistan ve Romanya gibi bölgelerde Osmanlı otoritesi zayıfladı.
Artan borçlar ve siyasi krizler sonunu hazırladı
Saltanatının ikinci döneminde, özellikle Sadrazam Mahmud Nedim Paşa'nın etkisiyle Abdülaziz, ilk yıllarındaki tutumlu tavrını terk ederek büyük bir israf dönemine girdi. Çırağan ve Beylerbeyi gibi görkemli sarayların inşası ve bitmek bilmeyen borçlanmalar, devlet hazinesini iflasın eşiğine getirdi.
1875'te devletin borçlarını ödeyemeyeceğini açıklaması (Ramazan Kararnamesi), Avrupa'da büyük bir tepkiye yol açtı ve Osmanlı'nın itibarını yerle bir etti. Bu mali çöküş, Midhat Paşa ve Hüseyin Avni Paşa gibi devlet adamlarının padişaha karşı bir cephe oluşturmasına zemin hazırladı. 10 Mayıs 1876'da medrese öğrencilerinin başlattığı gösteriler, darbenin fitilini ateşledi.
Sultan Abdülaziz'in ölümü bir sır perdesi olarak kaldı
Göstericilerin taleplerini kabul ederek darbeci paşaları kilit görevlere getiren Abdülaziz, durumu kontrol altına aldığını zannetti. Ancak Hüseyin Avni Paşa, Midhat Paşa ve Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi'den oluşan cunta, 30 Mayıs 1876 gecesi bir darbeyle Sultan Abdülaziz'i tahttan indirdi.
Önce Topkapı Sarayı'na, ardından kendi isteğiyle Fer'iye Sarayı'na nakledilen devrik padişah, 4 Haziran 1876'da odasında bilekleri kesilmiş halde ölü bulundu. Olay resmi olarak "intihar" diye duyurulsa da, ölümünün cinayet olduğuna dair şüpheler hiçbir zaman ortadan kalkmadı. Bu şüpheler üzerine Sultan II. Abdülhamid döneminde kurulan Yıldız Mahkemesi, aralarında Midhat Paşa'nın da bulunduğu birçok devlet adamını yargılayarak cinayetten suçlu buldu ve idama mahkûm etti, ancak Sultan Abdülhamid bu cezaları sürgüne çevirdi.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital NSosyal hesabını takip edebilirsiniz.
etiketler
İLGİLİ HABERLER
Osmanlı’dan 2025 Türkiye’sine salgınların anatomisi
Tarihte Bugün: Girit Osmanlı'ya bağlandı
İznik'teki Çini Fırını kazılarında Bizans şapeli ve Osmanlı hamamı bulundu
Hilafeti Osmanlı'ya getiren hükümdar: Yavuz Sultan Selim
Tarihte bugün: Yıldırım Bayezid Haçlı ordusunu Niğbolu'da mağlup etti
Tarihte bugün: Uşi Antlaşması imzalandı, Osmanlı Afrika'daki son toprağını kaybetti
DİĞER HABERLER
Şanlıurfa’da 12 bin yıllık 'amfi tiyatro' ortaya çıktı
Oylum Höyük kazılarında Hitit dönemine ait yeni çivi yazılı belgeler ortaya çıktı
Tarihte bugün: TBMM'yi tanıyan ilk İtilaf devleti Fransa ile Ankara Anlaşması imzalandı
Karahantepe'de Neolitik Çağ insanlarının yaşadığı 30'dan fazla kulübe bulundu
Tarihte bugün: Uşi Antlaşması imzalandı, Osmanlı Afrika'daki son toprağını kaybetti
Tolstoy'un yeğeni, atasının tutulduğu Yedikule Zindanları'nı ziyaret etti
Tarihte bugün: Fransa'nın son kraliçesi Marie Antoinette giyotinle idam edildi
Mardin'de tarihi değirmenin altından 1500 yıllık mozaik çıktı
Syedra Antik Kenti'nde dünyadaki üçüncü Aziz Pavlus freski keşfedildi
Soğmatar Antik Kenti'nde 3 bin yıllık kamusal yapı keşfedildi


