The Hill: Epstein dosyası Trump'ın sonunu mu getirecek?

ABD'nin önde gelen yayın organlarından The Hill'de, Epstein Skandalı ile ilgili ABD Başkanı Trump'ın izlediği stratejinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Trump'ın; şu ana kadar iki azil, dört kez ceza davası, 34 ağır suçtan yargılanma, “Hollywood” kaseti, gizli belgeler krizi ve suikast girişimi gibi çok sayıda girşimi atlattığına dikkat çekilen analizde, Epstein Dosyası ile ilgili izlediği yolun ise onun sonunu geiterecek bir güce sahip olabileceği tespiti yapıldı.

Analizde ayrıca; Trump'ın seçmenleri tarafından bu konuda nasıl sıkıştırıldığı ve ABD kurumları içerisinde yaşanan gelişmelere dair değerlendirmelere yer verildi.

İşte The Hill’de yayınlanan analiz:

ABD Başkanı Trump; iki kez azil davası, dört kez ceza davası, 34 ağır suçtan mahkumiyet, hukuk davaları, “Access Hollywood” kaseti, 6 Ocak olayları, Mar-a-Lago'daki gizli belgeler ve onu kanlar içinde bırakan bir suikast girişimini atlattı.

Kedilerin dokuz canı varsa, Trump'ın 900 canı var gibi görünüyor. Hatta tüm bu olaylar herkesin beklentisinin aksine onu yok etmesi gerekirken daha da güçlendirdi.

Ancak Jeffrey Epstein farklı.

Çünkü ilk kez Trump, medya, Demokratlar veya “derin devlet” ile savaşmıyor. Kendi tabanıyla savaşıyor.

Porno oyuncusuna ödeme yapması, azil davaları, suçlamalar ve isyanlar boyunca ona destek olan MAGA taraftarları, şimdi Trump'ın kendilerine oyun oynanıp oynanmadığını soruyorlar.

Skandal, Trump'ın Adalet Bakanlığı'nın Epstein'ın 2019'da intihar ettiğini ve “müşteri listesi” olmadığını sonucuna varmasıyla patlak verdi. MAGA tabanı bu gelişme karşısında gafil avlandı.

Zira bu insanlar, Epstein'ın güçlü pedofilleri korumak için öldürüldüğüne, bir müşteri listesi olduğuna ve Trump'ın tüm bunları ortaya çıkaracağına yıllarca inandılar. Ancak durum şimdi hiç öyle görünmüyor.

Trump, Truth Social medya platforunda öfkeyle Epstein dosyalarını açıklamak isteyenleri hedef aldı ve Epstein'i “kimsenin umursamadığı biri” olarak nitelendirdi.

Ancak bu mesajının ardından kendi platformunda ilk kez eleştiri yağmuruna tutuldu. Trump kendi sosyal medya ağında daha önce böyle bir şey yaşamamıştı ve bu derinlerde kırılmaların başladığını gösteriyor.

Bu skandal siyasi bir tiyatro değil ve görünen o ki; kişisel geçmişin su yüzüne çıkması ile Trump'ın zor günler geçirmesi anlamına geliyor.

Zira yayınlanmasa da belgelere dair ipuçları ve tanıklıklar, adeta Trump'ın da orada olduğunu bağırıyor.

Trump Epstein ile görüşmelerinin sadece “bir el sıkışma olduğunu” ima etse de, kanıtlar ise aksini gösteriyor. Görünen o ki; ikili sadece birbirine yakın iki adam değil, adeta birlikte nasıl yol alacaklarını bilen iki adamdı.

Ve şimdi Trump'ın Epstein dosyasını açıklayacağını düşünenler kabul edemeyecekleri bir gerçekle karşı karşıya. Zira; komplonun aleyhine savaştığına inandıkları adam, onun sırlarını saklıyor olabilir.

Trump ile ilgili yaşanan bu hayal kırıklığı artık siyasi değil. Varoluşsal. Efsane çatlıyor. Ve “Mesih”, sıradan bir adam gibi görünmeye başlıyor.

Neler oluyor?

FBI Başkan Yardımcısı Dan Bongino, Epstein dosyalarının ele alınması konusunda Beyaz Saray'da Bondi ile tartıştı ve çatışmanın ardından bir gün izin aldı. Kendi FBI liderliğiniz, başsavcınızla kamuoyu önünde kavga ediyorsa, hikayenin kontrolünü kaybetmişsiniz demektir.

Diğer yandan görünen o ki; Trump'ın olağan hayatta kalma taktikleri burada işe yaramayacak. Çünkü kendi destekçileri cevaplar talep ederken “yalan haber yapan medyayı” suçlayamaz.

Trump'ı yeniden Beyaz Saray'a getiren tabanı ve aynı Amerikalılar, şimdi hiç düşünmedikleri bir soruyu soruyor: Her şey bir yalan mıydı?

Trump bataklığı kurutmaya geldiyse, bu pisliğe bulaşan elitleri ifşa etmeye yemin ettiyse, neden Adalet Bakanlığı kanıtları ortadan kaldırıyor? O bir “Mesih” ise şimdi neden kontrolünü kaybetmiş bir şekilde sinirlerine hakim olamıyor ve insanlara bu konuyu unutmalarını için yalvarıyor?

Özetle Epstein skandalı, Trump'ın kimliğini kalbine vuruyor.

Çünkü O, sadece değişim vaat etmedi, intikam da vaat etti. Yıkıcı, arındırıcı, satın alınamayan ve uzlaşmaya yanaşmayan tek adam olacaktı. Ama bunu kanıtlama zamanı geldiğinde adaleti seçmediği ya da seçemediği görülüyor.

Trump'ın kariyerindeki diğer tüm skandallar, siyasi arenada meydana gelen veya partizan savaşı olarak görmezden gelinebilecek eylemlerle ilgiliydi. Ancak Epstein farklı.

Bu, vergi beyannameleri veya gizli belgelerle ilgili değil. Bu, kendilerini dokunulmaz sanan güçlü adamların çocukları cinsel olarak istismar etmesiyle ilgili.

Trump her zaman suçlayıcılarını saldırarak ve konuyu değiştirerek hayatta kaldı. Ancak şimdi, siyasi kariyerinde ilk kez, belki de asla inkar edemeyeceği veya saptıramayacağı gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacak!