The New Arab: Mısır ve İsrail askeri bir çatışmaya doğru mu gidiyor?
Doha saldırısı, sınırda askeri hareketlilik ve Mısır'ın “cehennemin kapıları” açıklaması. Mısır ve İsrail askeri bir çatışmaya doğru mu gidiyor?
Son Güncelleme: 18.09.2025 - 01:23
İngiltere merkezli yayın organlarından The New Arab'da İsrail'in Gazze şehrine kara saldırıları başlatmasının ardından bölgedeki gelişmelerin ve İsrail-Mısır ilişkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Doha saldırısının ardından Mısır'ın, İsrail'in kendi topraklarında Hamas liderlerine saldırması halinde “cehennemin kapılarının açılacağı” uyarısında bulunduğu belirtilen analizde, iki ülke arasındaki sınır bölgesinde ciddi bir askeri hareketlilik olduğu kaydedildi.
Analizde ayrıca, İsrail'in Gazze şehrine kara saldırıları başlatmasının ardından bölgedeki gelişmelere dair uzman görüşlerine ve öngörülere yer verildi.
İşte The New Arab'da yayınlanan analiz:
İsrail'in geçen hafta Katar'a düzenlediği hava saldırıları, Mısır ile artan gerginliği daha da tırmandırdı ve Kahire, Hamas liderlerinin hedefli suikastını, kendisini Tel Aviv'in ateş hattına sokabilecek endişe verici bir tırmanış olarak gördüğünü açıkladı.
Mısır'ın ABD ile yaptığı görüşmelerde, İsrail'in kendi topraklarında Hamas liderlerine saldırması halinde “cehennemin kapılarının açılacağı” uyarısında bulunduğu bildirildi.
Mısır daha sonra Tel Aviv ile güvenlik koordinasyonunu azaltma kararı aldı.
İsrail'in Doha'ya saldırısından önce bile Kahire ile Tel Aviv arasında gerginlik artıyordu ve bu durum iki ülke arasındaki ilişkilerin gelecekteki gidişatı hakkında spekülasyonlara yol açıyordu.
İki başkent, aralarında dört savaşın ardından 1979'da imzaladıkları kırılgan bir barış anlaşmasıyla birbirine bağlı.
Neredeyse 45 yıl sonra, anlaşma hem halkın kabulünü hem de ekonomik entegrasyonu sağlayamadı. Son aylardaki gelişmeler, anlaşmanın devamlılığı konusunda yeni tartışmalar başlattı.
Mısır, son zamanlarda İsrail'in Gazze'deki savaşına yönelik eleştirilerini artırdı ve İsrail ordusunun savaşın yıkıma uğrattığı Filistin topraklarına insani yardım girişini kısıtlamasını kınadı. Ayrıca, Gazze halkını Mısır sınırına yakın güney bölgelere sürmenin sonuçları konusunda defalarca uyarıda bulundu.
İsrail'in Gazze'deki savaşını “sistematik soykırım” olarak nitelendiren Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi, ülkesinin bu bölgenin nüfusunun yerinden edilmesine kapı açmayacağını söyledi.
Kahire'nin öfkesi Tel Aviv'de açıkça etki yarattı ve İsrail, Mısır ile milyarlarca dolarlık bir gaz anlaşmasını dondurmakla tehdit etti. 35 milyar dolar değerinde olduğu tahmin edilen anlaşma, Mısır'ın doğal gaz üretimi ile tüketimi arasındaki büyük uçurumu kapatacaktı.
Bu ayın başlarında, Kahire kitlesel zorla yerinden edilmenin kırmızı çizgi olduğunu açıkça belirtmesinin ardından, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Mısır'ı Gazze'deki Filistinlileri hapsetmekle suçladı.
Mısırlı siyaset araştırmacısı Mohamed Rabie;
“İki taraf arasında bir süredir gerginlik artıyor ve bu durum bölgesel güvenlik ve istikrarı etkileyebilir. İsrail'in Gazze'deki acımasız savaşı ve Netanyahu'nun Büyük İsrail vizyonu olarak bilinen açıklamaları Mısır'da öfkeye neden oluyor.”
değerlendirmesinde bulundu.
Savaşın tetikleyicileri
Mısır'ın öfkesi, İsrail'in Gazze halkını yerinden etme planına dayanıyor. Bu fikir, savaşın başında bazı İsrailli politikacılar tarafından ortaya atılmış ve şimdi Trump yönetimi tarafından desteklenen bir devlet politikası haline gelmiştir.
İsrail ordusu şu anda yüz binlerce insanı Gazze Şehrini terk etmeye ve Mısır sınırına yakın bir insani yardım bölgesine gitmeye zorluyor. Bu bölgeye, yüz binlerce Filistinli zaten yerleştirilmiş durumda.
Al-Dehi yaptığı değerlendirmede;
“Mısır'ın Gazze sakinlerinin Sina'ya göç etmesinden duyduğu endişeler haklı. Böyle bir göç, Mısır'ı çok zor bir duruma sokacak ve genel olarak bölgesel güvenliği tehdit edecektir.”
ifadelerini kullandı.
Gözlemciler, Gazze sınırına konuşlandırılan Mısırlı güçlerin bir ikilemle karşı karşıya kalacağını söylüyor. Ölüm, yıkım ve açlıktan kaçan masum sivillere ateş açmak felaket olurken, Filistinlilerin Sina'ya kalıcı olarak yerleştirilmesi kaçınılmaz güvenlik ve ekonomik sorunlar yaratacaktır.
Bu yılın Mart ayında Sisi, İsrail'in Filistinlileri zorla Sina'ya yerleştirmesinin Mısır-İsrail barış antlaşmasının ihlali olduğunu ima etti. Böyle bir senaryoyu önlemek için Mısır, Sina'daki asker varlığını artırıyor, ancak bu, askeri konuşlandırmayı Camp David anlaşmasının ihlali olarak gören İsrail ile gerilimi artırıyor.
İsrail'in Gazze'ye insani yardım girişine koyduğu sınırlamalar da, yurt içinde ve yurt dışında yoğun baskı altında olan Kahire'yi tedirgin ediyor.
Son haftalarda birçok ülkedeki Mısır büyükelçilikleri bir dizi protesto gösterisine sahne oldu. Göstericiler, Mısırlı yetkilileri Filistinlilere yeterince yardım sağlamamakla suçladı.
Gösteriler Mısır'ın en üst düzey yetkililerini rahatsız etti ve Kahire'den bir dizi tepki geldi. Mısır cumhurbaşkanı televizyona çıkarak, geçen yıl mayıs ayından bu yana Mısır sınırının Gazze tarafını işgal eden İsrail'i yardımların girişini engellemekle suçladı.
Mısır hükümeti ayrıca, yabancı yetkililer ve medya mensuplarına Gazze sınırındaki Rafah geçiş noktasını ziyaret etme imkanı sunarak, Kahire'nin Gazze'ye insani yardım ulaştırma çabalarını ilk elden görmelerini sağladı.
Barut fıçısı
Kahire'deki analistler, bu sorunların hepsinin baskının hızlı bir tırmanışa yol açabileceği potansiyel patlama noktaları olduğunu söyledi.
Emekli Mısır ordusu generali Mohamed al-Ghabari;
“Mısır, Gazze'de olanlardan, özellikle de İsrail'in nüfusu Mısır sınırına doğru sürme planlarından derin endişe duyuyor. İsrail ayrıca Gazze Şehri'ni daha da sıkı bir şekilde kuşatmak için insani yardımı kullanıyor.”
değerlendirmesinde bulundu.
Bu arada İsrail, Mısır'ın Sina'daki asker varlığını artırmasını dikkatle izliyor ve giderek artan sayıda İsrailli yetkili ve yazar, ek asker gönderilmesine karşı uyarıda bulunuyor.
İsrail'in bu asker gönderimini, Filistinlilerin yerinden edilmesine veya Gazze'den Sina'ya militan unsurların sızmasına karşı bir Mısır önlemi olarak değil, bir saldırı hazırlığı olarak görmeye başlayabileceğinden korkuluyor.
İsrail'in Sina'daki Mısır askerlerine karşı önleyici bir harekete geçmesi, Mısır'ın misillemesine yol açarak iki taraf arasında tam anlamıyla bir savaşı tetikleyebileceğinden, felaketle sonuçlanabilir.
İsrail'in Katar'a düzenlediği son hava saldırıları, özellikle Doha arabuluculuk rolünü sonlandırmaya karar verirse, Mısır'ın Gazze'de ateşkes için arabuluculuk görevini tamamen üstlenme olasılığını da artırdı.
Mısır, ABD ve Katar ile birlikte, Gazze'deki savaşın başlangıcından bu yana iki tarafın ateşkes ve esir takası anlaşmasına varmalarına yardımcı olmak için çalışmaktadır. Mısır bu konuda tüm sorumluluğu üstlenirse, Hamas'ın siyasi liderlerini Kahire'de kabul etmek zorunda kalacaktır.
Netanyahu'nun daha önce ülkesinin Hamas liderlerini her yerde ve her zaman hedef alacağı yönündeki uyarısı göz önüne alındığında, Kahire'deki Hamas liderlerine yönelik bir saldırı, daha geniş çaplı bir askeri çatışmanın kapısını açabilir.
Kaynak:
The New ArabİLGİLİ HABERLER
The National Security: NATO-Rusya savaşına doğru giden yol döşeniyor
Arab Center DC: BM İsrail'e dur diyebilecek mi?
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
İşgalci İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Gazze’yi bombaladı
Guinness İsrail’den rekor başvuruları almayı durdurdu
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


