Trump ABD'yi nasıl otokrasiye doğru sürüklüyor?
Trump'ın kural tanımaz uygulamaları ABD'yi nasıl otokrasiye doğru sürüklüyor? İşte Trump'ın şimdiye kadarki en otoriter 7 hamlesi.
Son Güncelleme: 14.08.2025 - 11:20
Uluslararası yayın kuruluşlarından CNN International'da, ABD Başkanı Trump'ın ikinci başkanlık dönemindeki ilk 7 ayının ve otokratik olarak tanımanan uygulamalarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Trump'ın ikinci başkanlık döneminin ilk yedi ayında da ilk dönemindeki gibi çatışmacı olarak adlandırılan çok sayıda uygulamaya imza attığı belirtilen analizde, bu hamlelerin Amerikan hükümetindeki güç dengesini yeniden şekillendirdiği ve ülkeyi daha otoriter bir yöne doğru sürüklediği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; Trump'ın sözkonusu bu uygulamaları yedi farklı başlıkta değerlendirildi.
İşte CNN International'da yayınlanan analiz:
ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve döndüğü ilk yedi ayında çok tartışılan ve otoriterlik olarak adlandırılan uygulamalara imza attı.
İlk döneminde sık sık yoluna çıkan engelleri yıkan ve daha fazla yetki elde etmek için neredeyse tek bir amaçla sınırları sürekli olarak zorlayan Trump, ikinci döneminde de bunlara devam ediyor.
Trump bu durumun iyi bir şey olduğunu, çünkü ülkenin bunlara ihtiyacı olduğunu belirtiyor ancak diğer yandan da, yıllardır sınırları hiçe saydığını gizlemiyor ve buna göre bir yönetim tarzı belirliyor.
Trump sadece son dönemde bile önemli adımlar attı.
Bunlardan biri, DC Metropolitan Polis Departmanı'nı federalleştirmesi ve kontrol dışı suçlarla başa çıkmak için Ulusal Muhafızları ülkenin başkentine göndermesi oldu.
İlk adım daha önce görülmemiş bir adımken ve ikincisi olağanüstü bir adım olarak tanımlanabilir. Çünkü Ulusal Muhafızlar genellikle sadece isyanlar gibi yaygın ayaklanmalarda görevlendirilir.
Diğer bir adım ise Trump'ın hükümet verilerini siyasallaştırmasıyla ilgili.
Başkan, hoşuna gitmeyen bir istihdam raporu nedeniyle Çalışma İstatistikleri Bürosu başkanını kovduktan sonra verdiği mesaj göz önüne alındığında, finans piyasaları bundan sonra hükümet verilerine güvenip güvenemeyeceği sorusu gündeme geldi.
Ancak Trump, bu endişeleri saygın bir konsensüs adayıyla yatıştırmak yerine, MAGA'ya sadık birini seçti.
Son olarak, Trump'ın siyasi rakiplerine yönelik soruşturmaların sayısı hızla artıyor ve geçen hafta itibarıyla bu artış hızla devam ediyordu.
Tüm bunları göz önünde bulundurarak, Trump'ın ikinci dönemindeki en önemli ve sonuçları en ağır olan iktidar hamleleri şu şekilde sıralanabilir.
Zira bunlar, bir gün geriye dönüp baktığımızda Amerikan hükümetindeki güç dengesini yeniden şekillendiren ve bizi daha otoriter bir yöne iten olaylar olarak hatırlayabileceğimiz türden olaylar.
1. ABD topraklarına asker yerleştirmek
Trump'ın ilk döneminde üst düzey askeri ve savunma yetkililerini en çok endişelendiren eğilimi, ABD topraklarına asker gönderme isteği olabilir.
Ulusal Muhafız üyeleri, 12 Ağustos'ta Washington, DC'de Washington Anıtı yakınlarında devriye geziyor ve Trump bunu giderek gerçeğe dönüştürüyor.
Trump sadece DC'ye muhafızları konuşlandırmakla kalmadı, iki ay önce Los Angeles'a da muhafızları ve deniz piyadelerini olağanüstü bir şekilde konuşlandırdı.
Trump ayrıca bu çabaları artırmaktan giderek daha fazla bahsediyor ve sadece bu hafta, DC'ye aktif görevdeki askerleri de konuşlandırmaktan ve yaklaşımını diğer şehirlere de genişleterek ABD'yi daha önce hiç görülmemiş bir şekilde militarize etmekten bahsetti.
Ayrıca, olağanüstü hal ilan ederek yasal yetkisini aşan bir şekilde bu çabayı genişletebileceğini ima etti.
Trump'ın ilk dönemindeki üst düzey yetkililer, onun orduyu siyasallaştırmasından, Amerikan vatandaşlarını hedef almak için kullanmasından ve hatta iktidarı elinde tutmak için kullanmasından endişe duyuyorlardı.
2. Gümrük vergileri
Gümrük vergileri konusu artık günlük siyasi hayatın bir gerçeği gibi görünse de, aynı zamanda önemli bir güç oyunu.
Sonuçta bu, Anayasa'nın Kongre'ye verdiği bir yetki üzerinde olağanüstü hal yetkisi talep eden ve diğer ülkelerle pazarlık yapmak için şartları sürekli değiştiren bir yaklaşım oldu ve Trump, Amerikan işletmeleri ve tüketicileri üzerinde sürekli değişen bir vergi stratejisi izliyor.
Mahkemeler, başkanın yetkisini aşıp aşmadığını hala değerlendiriyor, ancak ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi ilk olarak aşmış olduğuna karar verdi.
Milletvekilleri onu dizginleme yetkisine sahip ve ayrıca Cumhuriyetçiler geleneksel olarak gümrük vergilerini sevmezler. Ancak Cumhuriyetçi Parti'nin kontrolündeki Kongre, partilerinin bayraktarını durdurmak istemiyor gibi görünüyor.
3. Rakiplerine yönelik soruşturmalar
Trump yönetimi, Trump'ı incelemeye yönelik dört önemli girişimde kilit isimlere karşı soruşturmalar başlattı veya soruşturma adımları attı. Rusya soruşturması, ilk azil süreci, 6 Ocak 2021 soruşturmaları ve kişisel ceza ve hukuk davaları.
Bu çabaların intikamcı niteliği, Trump'ın uzun süredir devam eden uygulamadan farklı olarak bu soruşturmaların çoğunu kişisel olarak zorlamış olmasıyla daha da güçleniyor. Görevinin başlarında, iki eleştirmeni soruşturulmasını açıkça talep eden bir başkanlık kararnamesi bile imzaladı.
Bu soruşturmaların herhangi bir sonuca varıp varmayacağı henüz belli değil. Cumhuriyetçi Parti'nin dönemin Başkanı Joe Biden'ı azletme girişimleri hiçbir zaman sonuç vermedi ve bu soruşturmalarda da somut kanıtlar görülmedi.
Ancak bu soruşturmalar hiçbir sonuca varmazsa bile, Trump'ı ihbar eden veya soruşturma açan herkese bir mesaj verilmiş olacak.
4. Hükümetin bağımsız işlevlerini MAGA'laştırmak
Nispeten önemsiz gibi görünse de, Trump'ın BLS ile ilgili manevraları büyük ölçekli sonuçlar doğurabilir.
Yine, bu, Trump için kötü haberler verebilecek diğer kişilere gönderilen mesajla ilgilidir. Trump, Heritage Foundation ekonomisti EJ Antoni'yi yeni BLS komiseri olarak aday göstererek, bu tür yetkililerin bağımsızlık beklentisini daha da zayıflattı.
Nitekim, ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick bu hafta federal istatistiklerin bağımsızlığı kavramını “saçmalık” olarak nitelendirdi.
Bu, Trump'ın uzun süredir sürdürdüğü, tarafsız hükümet yetkililerini ve denetçileri kovma ve Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell'a defalarca kovma veya soruşturma tehdidinde bulunarak faiz oranlarını düşürmeye zorlama çabalarına çok benziyor.
Trump, BLS ve Fed gibi, görünüşte kendisine zarar verebilecek durumlarda bile, ölçeği kendi lehine çevirmiş gibi görünmekten çekinmiyor gibi görünüyor.
5. Medya, üniversiteler ve hukuk firmalarına yönelik baskıları
Trump, bu güçlü kurumlar üzerindeki hakimiyetini göstermek için zorlayıcı konumunu ve yürütme yetkilerini kullanmak için olağanüstü çaba sarf etti ve bunda oldukça başarılı oldu.
Ve başkan bundan büyük bir zevk duyuyor.
Trump Mart ayında Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada;
“Üniversitelerle ne yaptığımızı görüyorsunuz, hepsi boyun eğip; efendim, çok teşekkür ederiz. minnettarız’ diyorlar”
ifadelerini kullandı.
6. Kongreyi/TikTok'u görmezden gelmek
Trump'ın yasama organını hiçe saymasını ve buna rıza göstermesini en iyi özetleyen şey TikTok gelişmeleri oldu.
Kongre, sosyal medya platformunun Çinli sahiplerinden alınması veya yasaklanması gerektiğini belirten bir tasarıyı büyük bir çoğunlukla kabul etti ve milletvekilleri, acil ulusal güvenlik endişelerini gerekçe gösterdi.Yargıtay da bu yasayı oybirliğiyle onadı.
Ancak Trump, yasaya göre bu konuda yetkisi olmadığı açıkça ortada olmasına rağmen, bunu görmezden gelmeye ve TikTok'a süre uzatımı vermeye devam ediyor.
Bunu yapmasına izin verilmesinin pratik nedenleri var.
Örneğin, Demokratlar bu kadar popüler bir uygulamayı yasaklayarak kötü adamlar olarak görünmek istemiyorlar. Ayrıca, bu konuda Trump'ı dava etme yetkisine sahip olanın kim olduğu da belli değil.
Ancak bu pratik sorunların varlığı, bunun bir güç oyunu olmadığı anlamına gelmez. Bu, başkanın yapabileceği için yasayı etkili bir şekilde göz ardı etmeyi seçmesidir. Ve bunu, Çin hükümetinin Amerikalıların hassas verilerini topladığına dair sözde çok acil ulusal güvenlik endişelerine rağmen yapıyor.
Bu, Trump'ın kongre tarafından onaylanan harcamaları basitçe göz ardı etme yönündeki tekrarlanan çabalarıyla da uyumlu görünüyor.
7. Sınır dışı edilmelerde adil yargılama ve hukukun üstünlüğünü göz ardı etme
Trump'ın sınır dışı edilmeleri artırma çabaları, bir dizi güç gaspını içeriyor. En önemlisi bu, adil yargılama ve hukukun üstünlüğünü hiçe sayma şeklinde gerçekleşiyor.
Trump, geleneksel olarak savaş zamanında kullanılan bir yetki olan Yabancı Düşmanlar Yasası'nı, belgesiz göçmenleri hızlı bir şekilde sınır dışı etmek için kullanıyor. Bu çabaları, mahkemeler tarafından engellenen bir dizi haksız sınır dışı etme ve sınır dışı etme girişimine yol açtı ve açmaya devam ediyor.
Trump'ın birçok müttefiki, bu göçmenlerin yasal korumadan yararlanma hakkına sahip olmadığını savunuyor ve bu da Demokratları, bu göçmenlerin haklarını savunmak zorunda kalarak siyasi açıdan rahatsız edici bir duruma sokuyor.
Kaynak:
CNNİLGİLİ HABERLER
The American Conservative: Trump-Putin Zirvesi Ukrayna'da barışı getirecek mi?
The Guardian: İsrail'e karşı diplomatik tsunami ve etkileri
The Hill: ABD'nin Rusya ve İran'ın ile çatışması kaçınılmaz hale mi gelecek?
Teksas'ta İslam düşmanı provokasyon
The New Arab: İsrail bir sonraki savaşına hazırlanıyor
Real Clear World: Rusya Avrupa'ya karşı “gri bölge stratejisini” nasıl işletiyor?
DİĞER HABERLER
The New Arab: İsrail bir sonraki savaşına hazırlanıyor
Real Clear World: Rusya Avrupa'ya karşı “gri bölge stratejisini” nasıl işletiyor?
The Center for European Policy Analysis: Derinleşen Çin-Rusya ekseni Batı için büyük tehlike
UnHerd: Trump Avrupa'yı nasıl fethetti?
Al Jazeera: İsrail neden Suriye'ye saldırıyor?
Foreign Policy: ABD'nin yeni “Güvenlik Stratejisi” Asya için ne anlama geliyor?
The Guardian: Avrupa artık kendi başına mı?
Majalla: ABD'nin dünyadaki yeni öncelikleri ne?
The Guardian: Avrupa, Ukrayna'yı Trump ve Putin'den kurtarabilecek mi?
Al Jazeera: Tek kutuplu diplomasi çağı sona erdi


