VOX: Tarihte açlığın silah olarak kullanılması ve İsrail
Bengal kuşatması, Leningrad ablukası, Holodomor krizi, Japonya “Açlık Operasyonu”. Tarihte ülkeler, İsrail'in yaptığı gibi açlığı nasıl savaş silahı olarak kullandılar?
Son Güncelleme: 08.08.2025 - 00:44
Almanya merkezli bağımsız araştırma ve düşünce kuruluşlarından VOX'da, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği savaş suçlarının ve açlığı bir silah olarak kullanma stratejisine dair gelişmelerin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
İsrail'in 7 Ekim'i bahane olarak kullanarak Gazze'ye olan saldırılarını sivilleri ortadan kaldıracak şekilde bir noktaya getirdiği tespiti yapılan analizde, Netanyahu, Gallant ve Ben Gvir gibi İsrail'in açırılıkçı isimlerinin, açlığın planlı bir şekilde silah olark kullanılmasını nasıl organize ettiklerine dair ayrıntılara yer verildi.
Analizde ayrıca; tarih boyunca açlığın nasıl savaş silahı olarak kullanıldığına dair örneklere de yer verilerek, İsrail'in savaş suçuna ve soykırım faaliyetlerine dair uzman görüşlerine yer verildi.
İşte VOX'da yayınlanan analiz:
“Gazze’ye tam bir abluka uyguluyoruz. Elektrik yok, yiyecek yok, su yok, yakıt yok. İnsan hayvanlarla savaşıyoruz ve buna göre hareket etmeliyiz.”
Bu sözler, 7 Ekim'deki Hamas'ın saldırılarının ardından dönemin İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’a aitti.
Ertesi hafta, İsrail ulusal güvenlik bakanı Itamar Ben-Gvir de benzer bir görüşü dile getirdi ve;
“Hamas rehineleri serbest bırakmadığı sürece, Gazze’ye girmesi gereken tek şey yüzlerce ton patlayıcıdır. İnsani yardımın tek bir gramı bile oraya giremez.”
ifadelerini kullandı.
Diğer bir deyişle aslında İsrail Gazze'de bir gecede kıtlık yaratmadı ve bunu planlı bir şekilde kademeli olarak hayata geçirdi.
Savaşın başından beri İsrail, Gazze Şeridi'ne insani yardımın girmesini çeşitli derecelerde engelliyor ve bu da bölgede yetersiz beslenme dahil önlenebilir hastalıkların yayılmasına neden oluyor. Ve geçen yılın Nisan ayından itibaren, Save the Children gibi kurumlar çocukların açlıktan öldüğünü doğrulamaya başladı.
Peki, dünya neden bu insani felakete bu kadar geç dikkatini yöneltti?
Cevabın bir kısmı, son haftalarda durumun gerçekten çok daha vahim hale gelmesidir.
İsrail, Mart ayında Hamas ile 42 günlük ateşkesi sona erdirdikten ve iki ay boyunca Gazze'ye herhangi bir yardımın girmesine izin vermedikten sonra, durum çok daha vahim hale geldi.
Ancak başka bir faktör daha var. Gazze'den gelen görüntüler kesinlikle yürek burkan nitelikte.
Haber sitelerinde ve sosyal medyada viral olan fotoğraf ve videolar, açlıktan ölen yetersiz beslenmiş bebekleri ve derileri kemiklerine yapışmış, neredeyse hiçbir şey kalmamış çocukları ve yetişkinleri açıkça gösteriyor.
Tufts Üniversitesi Dünya Barış Vakfı'nın yönetici direktörü ve kıtlık uzmanı Alex de Waal;
“Bu gerçekten çarpıcı, gerçekten korkunç görüntülerin ortaya çıkması trajik bir durum. Ve bu, dünya için devasa bir başarısızlık”
değerlendirmesinde bulundu.
Elbette bu, Gazze'den gelen korkunç görüntülerin ortaya çıkıp dünya çapında öfkeye yol açtığı ilk durum değil. Ancak insan eliyle yaratılmış bir kıtlığın görünürlüğü, İsrail'in en ateşli destekçileri de dahil olmak üzere birçok insan için ahlaki bir eşiği aşıyor.
Bütün bir nüfusu aç bırakmak, ikincil hasar veya sadece savaşın bedeli olarak gösterilemez. İsrail, sivilleri rutin olarak hedef aldığına dair çok sayıda kanıt olmasına rağmen, masum insanları öldürmesini haklı çıkarmak için bu mesaj taktiğine başvuruyor.
Nitekim, İsrail'in açlığı bir savaş silahı olarak kullanması, 2023'ten bu yana insan hakları örgütleri tarafından belgelenmiştir ve hem Gallant hem de İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından savaş suçu, özellikle de açlığı bir savaş yöntemi olarak kullanmakla suçlanmıştır.
İsrail'in Gazze'yi kitlesel açlığa mahkum etmesi, tanımı gereği, kolektif bir “ceza” biçimidir. Bu bölgede yaşayan her Filistinliye, ister savaşçı ister masum sivil olsun, potansiyel olarak ölümcül sonuçlar dayatmaktadır.
Bu nedenle, açlığı bir savaş silahı olarak kullanmak uluslararası hukuka göre yasadışıdır.
Ancak bu her zaman böyle değildi. İsrail'in yaptığı şey, gıda ve temel kaynakları silah olarak kullanma konusunda uzun bir tarihin parçasıdır. Yine de, ülkelerin nüfus üzerinde kasıtlı olarak kıtlık koşulları yaratma veya bunları şiddetlendirme konusunda birçok örnek olsa da, İsrail'in Gazze'deki mevcut politikalarının benzersiz yönleri de vardır.
Ülkeler açlığı savaş silahı olarak nasıl kullandılar?
Naziler ve müttefikleri tarafından 1941'den 1944'e kadar süren Leningrad kuşatması, tarihin en ölümcül kuşatmalarından biriydi ve 1 milyondan fazla insanın ölümüne neden oldu.
Bu ölümlerin çoğu açlığa bağlandı. Ancak, o dönemde Amerikan yönetimindeki bir mahkeme, zorla aç bırakmanın uluslararası hukuka uygun olduğuna karar verdi. Sonuçta, bu taktik özellikle Alman işgali altındaki bölgeleri ve Japonya'yı ablukaya aldıklarında kullandıkları bir taktik olarak hayata geçirildi.
Tarih boyunca, tamamen planlanmış veya pervasız sömürge ve savaş politikaları nedeniyle kasıtlı olarak daha da kötüleştirilmiş birçok kıtlık örneği vardır.
1943'te, İngiliz imparatorluğunun Hint yarımadasındaki sömürge yönetimi sona yaklaşırken, Bengal kıtlığı 3 milyona yakın insanın ölümüne neden oldu.
O zamandan beri yapılan araştırmalar, kıtlığın ciddi kuraklık gibi iklim koşullarının bir sonucu olmadığına dair bilimsel kanıtlar ortaya çıkardı. Bunun yerine, Başbakan Winston Churchill'in önderliğindeki İngiliz politikaları, kıtlık koşullarını ciddi şekilde kötüleştirdi.
Churchill bunu reddetti ve kıtlığın nedeninin Hintlilerin “tavşanlar gibi üremesi” olduğunu söyledi ve durum gerçekten de insanların iddia ettiği kadar vahim olsaydı Mahatma Gandhi'nin ölmüş olacağını öne sürdü.
Bir başka örnek ise, 1930'ların başında Sovyetler Birliği altında milyonlarca Ukraynalıyı öldüren Holodomor kıtlığıdır.
Joseph Stalin, kısmen Ukraynalı milliyetçi hareketleri bastırmak için, insanların hareketlerini kısıtlamak, yerel nüfusu beslemeye yetecek kadar tahıl olmasa bile tahıllara el koymak ve Ukraynalılar açlık çekse bile tahıl ihraç etmek gibi bir dizi politika izledi.
ABD de savaş çıkarları için ablukaları bir araç olarak kullandı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Japonya'ya karşı yürüttüğü askeri kampanyalardan biri, gıda ve diğer ithalatların dağıtımını kısıtlayarak Japonya'nın ekonomisini çökertmeyi amaçlayan “Açlık Operasyonu” olarak adlandırıldı.
Askeri saldırı, Japonya'yı temel hammaddelerden mahrum bıraktı ve gıda kıtlığına yol açtı. Bu, deniz ablukaları ve Amerika'nın tarımsal altyapıyı tahrip etmesiyle birlikte yaygın yetersiz beslenme ve açlığa katkıda bulundu.
1977'de kabul edilen Cenevre Sözleşmelerine Ek Protokoller, nihayet “savaş veya çatışma yöntemi olarak sivillerin aç bırakılmasını” yasakladı.
Ve 20 yıldan biraz fazla bir süre sonra, 1998'de, Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsü, açlığı silah olarak kullanmayı resmi olarak bir savaş suçu olarak kabul etti.
İsrail'in Gazze'yi açlığa mahkum etmesinin farkı
Gazze'deki gıda kıtlığı, piyasa başarısızlıkları veya iklim felaketleri nedeniyle değil, İsrail'in anında daha fazla gıda girişine izin verme kapasitesine sahip olması nedeniyle, doğrudan İsrail'in kuşatması tarafından gerçekleşiyor.
İsrail ayrıca geleneksel yardım gruplarının faaliyetlerini kısıtladı ve aylarca Gazze'ye yardım girişini tamamen engelledi.
Genel olarak, BM kurumları ve yerleşik STK'ları da dahil olmak üzere BM koordinasyonundaki yardım sağlayıcıları da savaş bölgelerine girip faaliyet gösteremedi.
Mart ayında bu yana ise İsrail ve ABD, sadece Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) adı altında bir kuruluş ile yardım yapılacağını açıklayarak diğer tüm yardımları durdurdu.
Bu dakikadan sonra İsrail askerleri GHF'nin dağıtım merkezlerinde yardım isteyenlere ateş açtı ve BM'ye göre, GHF'den yardım almaya çalışan en az 1.500 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail geride kalan yaklaşık 2 yıl boyunca, herhangi bir zamanda kıtlığı önlemeyi seçebilirdi. Bunun yerine, Filistinlilere hayat kurtaran yardım ulaştırma çabalarını defalarca engelledi ve hatta tamamen reddetti.
İsrail ne kadar çabuk taviz verip yardımların engelsiz ulaştırılmasına izin verirse, o kadar çok hayat kurtarılabilir. Ancak ne yazık ki, Gazze'deki çok sayıda Filistinli için artık çok geç ve 21. yy'da tüm dünya açlıkla uygulanan bir savaş suçu ve katliama karşı çaresizce davranmaya devam ediyor.
Kaynak:
VOXetiketler
İLGİLİ HABERLER
The New Arab: Filistin meselesinde ABD tekeli sona eriyor
The National Interest: Türkiye'nin etkili bölgesel güç hamlesi ve beklentiler
The Guardian: ABD'nin “İsrail'in üstünlüğüyle bölgeyi yönetme” yaklaşımı çöküyor!
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Yolsuzluktan yargılanan Netanyahu affedilecek mi? Olası senaryolar neler?
İşgalci İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Gazze’yi bombaladı
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


