Arab News: Azerbaycan-Ermenistan anlaşmasının kazananı nasıl Türkiye oldu?
Güney Kafkasya'daki değişim Türkiye için üç önemli kazanım sağlıyor. Azerbaycan-Ermenistan anlaşmasının kazananı nasıl Türkiye oldu?
Son Güncelleme: 18.08.2025 - 05:44
Suudi Arabistan merkezli yayın organlarından Arab News'de Washington'da imzalanan Azerbaycan-Ermenistan anlaşmasının bölgeye etkilerinin ve bu anlaşmada nedeniyle Türkiye'nin kazanımlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Ermenistan ve Azerbaycan Washington'da bir barış anlaşması imzalamasının onyıllardır Güney Kafkasya'da yaşanan kriz ortamını kökten değiştireceği belirtilen analizde, Erivan ve Bakü arasındaki barış deklarasyonundan “Türkiye kadar memnun olacak başka bir ülke olamaz” tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; anlaşmanın ardından Türkiye'nin hangi kazanımları elde ettğine dair değerlendirmelere yer verildi.
İşte Arab News'de yayınlanan analiz:
Güney Kafkasya'da uzun süredir devam eden çıkmaz nihayet sona eriyor ve otuz yılın ardından, Azerbaycan ile Ermenistan ve Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırlar yeniden açılmaya yakın.
O gün geldiğinde, bu durum bölge için bir dönüm noktası olacak.
Ermenistan ve Azerbaycan Washington'da bir barış anlaşması imzaladı. Uzun süredir toprak anlaşmazlıkları nedeniyle bölünmüş olan iki komşu ülke, düşmanlıkları sona erdirmeyi, ilişkileri normalleştirmeyi ve birbirlerinin toprak bütünlüğüne saygı göstermeyi kabul etti.
İmza tarafları dışında, Erivan ve Bakü arasındaki barış deklarasyonundan Türkiye kadar memnun olacak başka bir ülke olamaz. Azerbaycan'ın yakın müttefiki olan Türkiye, son yıllarda Ermenistan ile de normalleşme görüşmeleri yürütüyordu ve bu normalleşme süreci artık önemli bir ivme kazanabilir.
Ankara, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış deklarasyonunu memnuniyetle karşıladı ve Güney Kafkasya üzerinden enerji ve diğer kaynakların ihracatını artırabilecek planlanan stratejik transit koridorunun yakında açılmasını umduğunu belirtti.
Yeni anlaşma, orijinal Zangezur Koridoru adının “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası” şeklinde tanımlanmasını da sağlıyor.
Bu, şüphesiz olarak üç ülke ve halkları için derin bir anlam taşıyor ve uzun süredir istikrarsızlık ve gerginliğe maruz kalan Güney Kafkasya'da yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.
Bölgede Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan gibi küçük devletler, Türkiye, İran ve Rusya gibi daha büyük komşularla çevrilidir ve bu ülkeler bölgede kritik çıkarları vardır. Güney Kafkasya'daki zorluk, hem bölgesel hem de bölgesel olmayan çok sayıda aktörün sürece dahil olmasıdır.
Ayrıca, bir dizi maddi ve manevi sorun uzun süredir bölgedeki durumu karmaşıklaştırmakta ve burayı birçok kesişen sorunun bulunduğu bir denklem haline getirmektedir.
ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğunda imzalanan barış çerçevesi, bu sorunların çoğunun çözülmesi yolunda önemli bir adım. Ancak, bu anlaşma ve sonuçları, tüm bölgesel aktörlerin çıkarlarıyla uyumlu olmadığı için, önümüzde uzun ve kırılgan bir yol bulunmaktadır.
Birçok analistin belirttiği gibi, Rusya ve İran, Trump'ın barış planının kaybedenleri olarak görülüyor. Her iki ülke de anlaşmaya benzer bir tavırla yanıt verdi. ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan barış anlaşmasını “memnuniyetle karşılarken”, Güney Kafkasya'daki zaten kırılgan durumu daha da karmaşık hale getirebilecek “yabancı müdahaleye” (ABD) karşı uyarıda bulundular.
Rusya, Azerbaycan-Ermenistan görüşmelerinde uzun süredir kilit bir rol oynamaktadır. Ancak son yıllarda, her iki ülke ile Kremlin arasındaki ilişkiler önemli ölçüde bozulmuştur. Belki de bu atılımın Moskova'da gerçekleşmemiş olması şaşırtıcı değil.
Bu anlaşmada ABD'nin arabuluculuğuna büyük önem verilmekle birlikte, Moskova'nın hem Bakü hem de Erivan ile ilişkilerinin bozulması kesinlikle en önemli etken olmuştur.
Azerbaycan-Ermenistan anlaşmasına giden yol Abu Dabi, İstanbul ve Washington'dan geçti.
BAE'nin katılımı, Körfez ülkelerinin Güney Kafkasya'daki artan etkisini vurgularken Türkiye, özellikle İran ve Rusya'nın etkisinin azalmasıyla birlikte kilit bir aktör olarak ortaya çıktı. Burada en önemli nokta, Türkiye'nin Güney Kafkasya'daki artan rolünün ABD'nin çıkarlarıyla tamamen uyumlu olmasıdır.
Ankara, Washington'un bu barış çerçevesini sonuçlandırma çabaları sırasında Washington ile yakın koordinasyon içindeydi. Nisan ayında Azerbaycan ile Ermenistan arasında gerginliğin tırmanma olasılığı ortaya çıktığında bile, daha fazla çatışmayı önlemek için devreye giren Türkiye oldu.
Yine Ankara, Azerbaycan üzerindeki etkisini kullanarak tarafları bu anlaşmaya yönlendirdi.
Türkiye, Ermenistan'daki liderlik değişikliğinin bölgesel dengeyi Rusya'nın lehine değiştirebileceğinden endişe duyuyordu.
Bu anlaşma Türkiye için üç önemli kazanım sağlıyor.
İlk olarak, ABD ve AB ile olan ilişkileri. Türkiye'nin Ermenistan ile bozulan ilişkileri, Ermeni lobi gruplarının önemli bir rol oynadığı Washington'da uzun süredir tartışma konusu olmuştur.
Bu lobi grupları, Türkiye ve Azerbaycan ile ilgili konularda uzun süredir etkili olmuş ve tarihsel olarak ABD siyasetinde güçlü bir etkiye sahip olmuştur. Bu etki, 1980'lerde Türk-Amerikan ilişkilerindeki gerginliğe bile katkıda bulunmuştur. Türkiye, Ermenistan ile olan ilişkileri nedeniyle Brüksel ile de çatışıyordu.
Dolayısıyla, Türkiye ile Batılı müttefikleri arasındaki en tartışmalı konulardan biri bu anlaşma ile sona eriyor.
İkinci kazanç ise ağırlıklı olarak ekonomik nitelikte ve tüm bu ülkeleri masaya oturtan da budur.
Anlaşma, bölgesel işbirliği için yeni bir denklem oluşturma fırsatı yaratıyor. Koridor, bu ülkeleri Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlayacak ve Ankara'nın da belirttiği gibi, bölgesel bağlantı için “çok faydalı bir gelişme” olacak.
Türkiye'nin yanı sıra Ermenistan da koridorun yasal kontrolünü elinde tutacak, ancak yatırım ve transit gelirlerinden faydalanacak. Azerbaycan ise petrol, gaz ve imalat ürünlerini Türkiye ve Avrupa pazarlarına daha hızlı ve daha ucuz ihracat yollarına kavuşturacak.
Üçüncüsü, Türkiye'nin Ermenistan ile normalleşme sürecine sağlayacağı fayda. Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Vahan Kostanyan, bu anlaşmanın Türkiye ile normalleşme için “önemli bir kilometre taşı” oluşturacağını belirtti.
Anlaşmanın imzalanmasının ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan da Ankara ile Erivan arasındaki anlaşmaların uygulanması için atmosferin her zamankinden daha elverişli olduğunu kaydetti.
Kaynak:
Arab NewsİLGİLİ HABERLER
The Economist: Gazze'deki yıkımın gerçek boyutları ne?
The Hill: ABD'nin Rusya ve İran'ın ile çatışması kaçınılmaz hale mi gelecek?
The New Arab: Filistin meselesinde ABD tekeli sona eriyor
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


