Ferya Gül Alioğlu, geleneksel keçeyi dünyaya tanıtıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı keçe sanatçısı Ferya Gül Alioğlu, göçebe kültürünün önemli mirası keçeyi Kasımpaşa Mevlevihanesi’ndeki atölyesinde geleneksel yöntemlerle işleyerek üretim yapıyor
Son Güncelleme: 04.08.2025 - 17:05
Tarihi Orta Asya’ya dayanan keçe, göçebe toplumların dayanıklı, su geçirmez ve ısı yalıtımı sağlayan bir malzemesi olarak çadırlardan kıyafetlere kadar geniş kullanıldı. Kültürümüzde de derin bir yeri olan keçeyle ilgilenen Ferya Gül Alioğlu, Konya’da üniversite yıllarında keçe atölyesinde çalışmaya başlayarak 18 yıldır bu sanatın içinde.
Alioğlu, keçenin yapımını “Koyun, deve, keçi ve özellikle tiftik keçisinin yünlerinin su, basınç ve nemle baskı uygulanarak bir araya getirilmesiyle oluşan doğal bir malzeme” diye anlatıyor. Kendi ifadesiyle, “Her üründe ruhunu kattığı için hiçbir el işi tekrarlanamaz.”
Keçede ustalık ve el emeğinin önemi
Keçe yapımının basit görünmesine rağmen sabır, deneyim, malzeme bilgisi ve aidiyet gerektirdiğini vurgulayan Alioğlu, keçenin iplik ya da dokuma haline getirilmeden doğrudan tek parça olarak insan gücüyle üretildiğini söylüyor.
“Makineleşme yüzde 40’a kadar etki eder ancak keçe kesinlikle insan elinin sıcaklığı ve baskısını ister,” diyen sanatçı, keçenin günümüzde işlenebilirliği sayesinde şapka, çanta ve ipekle harmanlanmış şal gibi modern ürünlere dönüştüğünü ifade ediyor.
Doğala dönüşle birlikte keçeye ilgi artıyor
Alioğlu, insanların polyester ve seri üretimden sıkılarak doğala yöneldiğini belirtiyor. Keçenin yalıtım özelliklerinin yanı sıra, başlık olarak kullanıldığında manyetik yalıtım gibi etkilerinin migren ve zihinsel bulanıklığı azalttığını paylaşıyor.
Tasavvuf temalı Türk dizilerinin uluslararası başarısı sayesinde, keçeden yapılan takke, arakıye ve sarık gibi ürünlerin İngiltere, Fransa, Almanya, Katar, Meksika ve Fas gibi ülkelerde rağbet gördüğünü aktarıyor.
Özel siparişlerle kültürel miras yaşatılıyor
Alioğlu, dizi ve filmler için özel ölçülerle şapka ve sarık üretimi yapıyor. Türbelere ve sandukalara taç yapımı gibi manevi değeri yüksek işlere de imza atıyor.
Sanatçı, “Eyüp Sultan Hazretleri'nin türbesindeki sarığını sarmak nasip oldu, bu benim için çok özel ve gurur verici bir görevdi,” diyerek keçeyle kültürel mirasın yaşatılmasına olan bağlılığını ifade ediyor.
Kaynak:
GDH Haber
etiketler
İLGİLİ HABERLER
Roma'da görkemli yeni yıl şöleni
İstanbul'da bu hafta birçok etkinlik sanatseverlerle buluşacak
Nijerya’da Afro Saç Kültürü ve Güzellik Festivali başladı
Oscar'ın ilk sinyali geldi: AFI'ya göre 2025'in en iyi filmleri
Müzisyen Mattias Krantz, ahtapotuna piyano çalmayı öğretti
Yeşilçam'ın güleç yüzlü annesi: Adile Naşit
DİĞER HABERLER
Yedi yıl ve 1907 sayfa müzik: Avatar'ın bestecisi müziğinin sırlarını açıkladı
Nijerya’da Afro Saç Kültürü ve Güzellik Festivali başladı
Yeşilçam'ın güleç yüzlü annesi: Adile Naşit
Müzisyen Mattias Krantz, ahtapotuna piyano çalmayı öğretti
Roma'da görkemli yeni yıl şöleni
İstanbul'da bu hafta birçok etkinlik sanatseverlerle buluşacak
Oscar'ın ilk sinyali geldi: AFI'ya göre 2025'in en iyi filmleri
Türk edebiyatının köşe taşlarından Reşat Nuri Güntekin
Çağdaş Türk sanatının çok yönlü ismi: Abidin Dino
Rekorların mimarı :Frank O. Gehry'nin akılda kalan eserleri



