Reuters: Lübnan, Hizbullah'ı silahsızlandırabilir mi?
Lübnan hükümetinin Hizbullah'a silahlarını bırakmasına dair verdiği süre sona erdi! Peki Lübnan ordusu, Hizbullah'a silah bıraktırabilir mi? Lübnan bir iç savaşa mı sürüklenecek?
Son Güncelleme: 08.08.2025 - 00:44
İngiltere merkezli önemli yayın organlarından Reuters'da, Lübnan kabinesi tarafından alınan ve Hizbullah ile diğer devlet dışı aktörlerin silahsızlandırılmasını isteyen kararın olası sonuçlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Lübnan'ın geçtiğimiz aylarda ABD'nin arabulucuğu ile Lübnan'daki “devlet dışı grupların” silahsızlandırılması ile ilgili bir anlaşmaya imza attığı belirtilen analizde, gelinen noktada ise Lübnan Hükümeti'nin Hizbullah'a verdiği sürenin dolduğu ve ordu ile Hizbullah güçlerinin karşı karşıya gelebileceği bir sürecin başlayabileceği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; Lübnan'ın iç siyasi ve askeri yapısından İsrail ile olan tarihi ilişkilerine ve çatışmalarına dair ayrıntılara yer verildi.
İşte Reuters'da yayınlanan analiz:
Geçtiğimiz günlerde Lübnan kabinesi, silahsızlanma çağrılarını reddeden İran destekli Şii Müslüman grup Hizbullah'a karşı bir meydan okuma olarak, ordudan silahlar üzerinde devlet tekeli kurmak için bir plan hazırlamasını istemişti.
Hizbullah neden şimdi silahsızlandırılmaya çalışılıyor?
İsrail, Gazze'deki çatışmanın tetiklediği savaşta geçtiğimiz aylar boyunca Hizbullah'ı bombaladı ve Kasım ayında ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkes öncesinde örgütün üst düzey yöneticilerinin çoğunu ve bazı kaynaklara göre 5.000'den fazla Hizbullah savaşçısını öldürdü.
Bu anlaşma Lübnan'ı, silahları altı belirli devlet güvenlik gücüyle sınırlandırmaya ve ayrıca izinsiz silahları el koymaya ve “devlet dışı grupların” yeniden silahlanmasını önlemeye mecbur kılıyordu.
O aylardan bu yana, yeni Lübnan hükümeti ülke genelinde silahları devlet kontrolü altında tutmak için adımlar attı.
Reuters'a konuşan kaynaklara göre Hizbullah'ın ana silah tedariki ise, Suriye'deki müttefiki Beşar Esed'in Aralık ayında devrilmesiyle kesildi ve İsrail bu gelişmenin ardından Haziran ayında Hizbullah'ın destekçisi İran'a saldırdı.
Lübnan Hükümeti, İsrail'in Lübnan'a yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırabileceği endişeleriyle Washington ve Hizbullah'ın iç rakiplerinden hızlı hareket etmesi yönünde baskı görüyor.
Kasım ayındaki ateşkesine rağmen İsrail, çoğunlukla Lübnan'ın güneyinde bulunan ve Hizbullah'ın silah depoları ve savaşçıları olduğunu iddia ettiği yerlere saldırılarını sürdürdü.
ABD bu konuda nasıl bir rol oynuyor?
Haziran ayında ABD'li elçi Thomas Barrack, Lübnanlı yetkililere, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını durdurması ve Lübnan'ın güneyinde hala işgal altında tuttuğu beş noktadan askerlerini çekmesi karşılığında Hizbullah'ı tamamen silahsızlandırmak için bir yol haritası önerdi.
Ancak Hizbullah ve onun başlıca Şii müttefiki olan Parlamento Başkanı Nabih Berri liderliğindeki Amal Hareketi, bu sıralamanın tersine çevrilmesi gerektiğini, yani İsrail'in Hizbullah'ın silahları konusunda herhangi bir görüşme yapılmadan önce geri çekilmesi ve saldırıları durdurması gerektiğini savunuyor.
Washington sabırsızlanmaya başladı ve Beyrut hükümetinden Hizbullah'ı silahsızlandırma konusunda resmi bir taahhütte bulunarak ilk adımı atmasını talep ederek özellikle son haftalarda baskısını artırdı.
Hizbullah nasıl silahlandı?
1990 yılında 15 yıllık iç savaşın sona ermesinin ardından, 1982 yılında kurulan Hizbullah, ülkenin güneyindeki İsrail işgaline karşı savaşma hedefi ile, ülkede silahlarını elinde tutmasına izin verilen tek grup oldu.
İsrail 2000 yılında bölgeden çekildikten sonra grup ise grup, savaşma kabiliyetinin gelecekteki İsrail saldırılarına karşı ulusal savunmanın kritik bir unsuru olduğunu savunarak silahlarını teslim etmedi.
2006 yılında Hizbullah ile İsrail arasında yaşanan savaşın ardından imzalanan ateşkes anlaşması, tüm grupların silahsızlandırılmasını talep eden bir BM kararıyla desteklendi.
Ancak Hizbullah, İsrail'in ateşkes anlaşmasına uymadığını ve maddelerini ihlal ettiğini belirterek silahlarını yine elinde tutmaya devam etti.
Hizbullah, 2008'deki çatışmalarda Beyrut'un bazı bölgelerini İsrail'den ele geçirerek hakimiyetini ilan etti. Grubun gücü arttıkça, sonraki yıllarda devlet işleri üzerinde belirleyici bir etki uyguladı.
Lübnan iç savaşa mı sürüklenecek?
Hizbullah, hükümetin ordudan kendisini silahsızlandırmak için planlar hazırlamasını isteme kararını “İsrail'in çıkarlarına tamamen hizmet eden” “ağır bir günah” olarak nitelendirdi.
Hizbullah lideri Naim Kasım, Barrack'ın yol haritasındaki her maddeyi reddetti ve yaptığı açıklamada, Hizbullah bayrakları taşıyan onlarca motosiklet, Beyrut'un güney banliyölerindeki grubun kalesinin etrafında dolaşarak kalıcı olacaklarını ilan etti.
Hizbullah'ı silahsızlandırmaya yönelik her türlü girişimin üzerinde, hükümetin örgütün askeri telekomünikasyon ağını kapatma girişimi sonucu 2008'de patlak veren iç karışıklıklar gibi önceki olayların hayaleti dolaşıyor.
Bu ağ, örgüt için önemli bir tesis olsa da, silahlarından daha az merkezi bir öneme sahip.
Siyasi çıkmaz
Lübnan'ın güç paylaşımı sistemi, parlamentoda, kabinede ve diğer görevlerdeki kamu sektörü pozisyonlarını, kotalar doğrultusunda farklı dini mezheplere paylaştırıyor.
Bu sistem, hiçbir mezhebin karar alma sürecinden dışlanmamasını sağlamak amacıyla oluşturulmuştu ancak uzmanlar, bunun ülke içerisinde siyasi bir felce yol açtığını belirtiyor.
Parlamento ve kabinede Şii temsilcileri, Hizbullah ve siyasi müttefiki Amal tarafından domine ediliyor ve Hizbullah'ın silah bırakmaya zorlanması siyasi kaosu daha da derinleştirebilir.
Ne olacak?
Lübnan Kabinesi'nin silahları bıraktırma kararı, orduya Ağustos ayı sonuna kadar hükümete silahsızlanma planı sunması için bir son tarih veriyordu.
Ancak bu süre doldu ve Hizbullah silah bırakmayı kabul etmedi.
Önümüzdeki günlerde Hizbullah ile Lübnan ordusu arasında bir çatışma süreci yaşanabilir ve taraflar bunu engellemeye çalışıyor.
Kaynak:
ReutersİLGİLİ HABERLER
The National Interest: Türkiye'nin etkili bölgesel güç hamlesi ve beklentiler
The New York Times: İsrail neden diplomasi yerine güç kullanımını tercih ediyor?
Arab News: AB'nin güvenlik mekanizmasında Türkiye'ye ihtiyacı var
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


