Ürdün'deki toplu mezarda dünyanın ilk pandemisinin izlerine rastlandı
Bilim insanları, Ürdün'ün Jerash kentindeki bir toplu mezarda, tarihin ilk pandemisi olarak bilinen Jüstinyen Vebası'na neden olan Yersinia pestis bakterisinin ilk doğrudan genetik kanıtını buldu.
Son Güncelleme: 01.09.2025 - 10:53
- Ürdün'ün Jerash kentindeki bir toplu mezarda, 6. yüzyıla ait insan kalıntılarında vebaya neden olan Yersinia pestis bakterisinin DNA'sı tespit edildi.
- Bu, salgının orijinal merkez üssüne yakın bir yerde bulunan ilk doğrudan genetik kanıt olma özelliğini taşıyor.
- Keşif, Jüstinyen Vebası'nın, 14. yüzyıldaki Kara Ölüm salgınıyla aynı patojenden kaynaklandığını kanıtladı.
- Araştırma ayrıca vebanın, COVID-19'un aksine, hayvan rezervuarlarından defalarca insanlara bulaşarak yayıldığını ortaya koydu.
Asırlık gizem toplu mezarda çözüldü
Yüzyıllar boyunca tarihçiler, Bizans İmparatorluğu'nu yıkan ve milyonlarca insanı öldüren Jüstinyen Vebası'nın kesin nedenini tartışıyordu. Şimdi ise Ürdün'ün Jerash antik kentindeki bir toplu mezarda bulunan insan kalıntıları, bu gizemi aydınlattı.
Güney Florida Üniversitesi liderliğindeki bir ekip, mezardaki insan dişlerinden alınan genetik materyali inceledi. Analizler, kurbanların ölümüne, vebaya neden olan Yersinia pestis bakterisinin yol açtığını kesin olarak doğruladı.
Genetik kanıt salgının merkez üssünde bulundu
Bu keşfi daha da önemli kılan şey, kanıtın bulunduğu yer oldu. Daha önce Avrupa'nın uzak noktalarında Jüstinyen Vebası'na ait izler bulunmuş olsa da, salgının ilk ortaya çıktığı Doğu Akdeniz'e bu kadar yakın bir yerde ilk kez doğrudan genetik kanıt elde edildi.
Çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Rays HY Jiang, "Bu keşif, Jüstinyen Vebası'nın merkezinde Y. pestis'in bulunduğuna dair uzun zamandır aranan kesin kanıtı sağlıyor" dedi. Bulgular, bu yıkıcı salgının imparatorluğun kalbinde nasıl ortaya çıktığına dair ilk doğrudan genetik pencereyi sunuyor.
Veba tehdidi günümüzde de devam ediyor
Araştırma, Jüstinyen Vebası'nın tekil bir olay olmadığını, bakterinin hayvan popülasyonları arasında varlığını sürdürdüğünü ve tarih boyunca defalarca insanlara bulaştığını gösterdi. Bu durum, vebanın COVID-19 salgınından farklı bir yayılma modeline sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Bilim insanları, Y. pestis bakterisinin nadir görülse de dünya çapında varlığını sürdürdüğünü ve bir tehdit olmaya devam ettiğini vurguluyor. Dr. Jiang, "Birkaç bin yıldır veba ile mücadele ediyoruz ve bugün hala insanlar bundan ölüyor. Dikkatli olmalıyız, ancak tehdit asla ortadan kalkmayacak," diyerek uyardı.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital NSosyal hesabını takip edebilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
Ürdün ve Suudi Arabistan'dan dünyaya çağrı: Filistin'i tanıyın
Futbol tarihinin yeni sayfası açıldı: 48 takımlı Dünya Kupası'na ilk kez katılacak ülkeler vizeyi nasıl kesti?
Suriye'de en az 63 toplu mezarın bulunduğu belgelendi
Okul binası toplu mezara dönüştü: Sudan'da 465 sivilin cesedi bulundu
İsrail-İran gerilimi bölgeyi sarstı: Acil durum planları devreye girdi
Humus'ta 16 kişinin cesedinin yer aldığı toplu mezar bulundu
DİĞER HABERLER
Şanlıurfa’da 12 bin yıllık 'amfi tiyatro' ortaya çıktı
Oylum Höyük kazılarında Hitit dönemine ait yeni çivi yazılı belgeler ortaya çıktı
Tarihte bugün: TBMM'yi tanıyan ilk İtilaf devleti Fransa ile Ankara Anlaşması imzalandı
Karahantepe'de Neolitik Çağ insanlarının yaşadığı 30'dan fazla kulübe bulundu
Tarihte bugün: Uşi Antlaşması imzalandı, Osmanlı Afrika'daki son toprağını kaybetti
Tolstoy'un yeğeni, atasının tutulduğu Yedikule Zindanları'nı ziyaret etti
Tarihte bugün: Fransa'nın son kraliçesi Marie Antoinette giyotinle idam edildi
Mardin'de tarihi değirmenin altından 1500 yıllık mozaik çıktı
Syedra Antik Kenti'nde dünyadaki üçüncü Aziz Pavlus freski keşfedildi
Soğmatar Antik Kenti'nde 3 bin yıllık kamusal yapı keşfedildi


