Amerika GP’sinde Verstappen pistteki sessizliğini bir kez daha zafere dönüştürdü. Ferrari’nin yeni ikilisi Leclerc–Hamilton umut verirken, McLaren cephesinde Piastri ve Norris arasındaki iç rekabet alevleniyor.
Son Güncelleme: 20 Ekim 2025 Pazartesi - 09:57 | GDH Haber
Teksas güneşinin altında, asfalt bir kez daha kavruldu ve Amerika GP’si sezonun psikolojik dengelerini yeniden çizdi. Circuit of the Americas pistinde Max Verstappen’in tartışmasız hâkimiyetiyle geçen yarış, Red Bull’un ne kadar sağlam bir zeminde durduğunu bir kez daha gösterdi.
Start anından bitiş çizgisine kadar tek bir an bile liderliği bırakmayan Verstappen, adeta otomobiliyle değil, kendi temposuyla yarıştı. Bu zafer, sadece 25 puanlık bir galibiyet değil; Piastri’nin şampiyonluk umutlarına sessiz bir tehdit, McLaren garajına gönderilen sert bir hatırlatmaydı.
Lando Norris, yarışın ikinci yarısında tempoyu yükseltip Leclerc’i geride bırakarak ikinciliği aldı. McLaren için iyi bir puan, ama kötü bir his. Çünkü Norris artık sadece yarış kazanmak değil, takım arkadaşı Piastri’nin tahtını sarsmak istiyor.
Takım içi denge, COTA’daki virajlar kadar keskinleşmeye başladı. Piastri ise hafta sonu boyunca tutunmaya çalıştı ama yarış temposu yetersiz kaldı; beşincilik, liderlik mücadelesi veren biri için fazla sönük bir sonuç.
Şampiyona liderliğini hâlâ elinde tutsa da fark erimeye başladı, ve herkes biliyor ki Verstappen ivme yakaladığında onu durdurmak neredeyse imkânsız hale gelir.
Gelelim Ferrari cephesine, Charles Leclerc ve Lewis Hamilton ikilisi, takımın geleceğine dair umut veren bir görüntü sergiledi. Leclerc, yarış boyunca podyum için mücadele etti ama son bölümlerde Norris’in temposuna karşı koyamadı.
Hamilton ise yeni takımıyla dördüncülüğü alarak istikrarın sembolü oldu. Her ne kadar podyum dışında kalsa da, Ferrari garajında yüzlerde memnuniyet vardı. Hamilton yarış sonrası, “Bu takımın potansiyeli çok yüksek, doğru yönde ilerliyoruz. Red Bull hâlâ güçlü ama biz yaklaşıyoruz,” diyerek hem inancını hem meydan okumasını dile getirdi.
Verstappen’in zaferi sadece teknik bir galibiyet değil, şampiyonluk savaşında psikolojik bir kırılma noktasıydı. Yarıştan sonra “Bu tür haftalarda farkı detaylar belirler.
Ben sadece kendi işimi yaptım,” diyen Verstappen, alışılmış sükûnetiyle aslında en büyük gücünü gösterdi: odaklanma. Norris ise podyumda daha yumuşak bir tonda konuştu: “Sonunda! Uzun sürdü ama sonunda burada olmak güzel. Charles çok iyi yarıştı, güzel bir mücadeleydi.” Bu sözler, hem Leclerc’e duyduğu saygıyı hem de McLaren’ın hâlâ potansiyeline inandığını gösterdi.
Leclerc de “Bugün Norris çok hızlıydı, elimden geleni yaptım ama o daha iyiydi,” diyerek sonucu olgunlukla karşıladı. Hamilton ise yeni takımıyla geçirdiği ilk güçlü yarıştan sonra, “Takım doğru yönde ilerliyor, hislerim çok iyi. Bu sonuç daha fazlasının habercisi,” sözleriyle Ferrari’nin yeniden doğuşuna vurgu yaptı. Pistte hız konuştu ama podyumda nezaket kazandı.
Sezonun Son Virajları ve Şampiyonluk Rüzgâr
Amerika GP’si, sezonun son virajlarına yaklaşırken şampiyonluk savaşını yeniden alevlendirdi. Piastri’nin liderliği daralıyor, Norris hızla yaklaşıyor, Verstappen ise klasik temposuna dönüyor. Ferrari ikilisi Leclerc–Hamilton cephesi giderek daha ciddi bir tehdit hâline geliyor.
Pistte hız konuştu, strateji kazandı; ama şampiyonluk sadece araç performansıyla değil, pilotların sabrı, konsantrasyonu ve hata yapmama becerisiyle şekilleniyor. Formula 1’in 2025 senaryosu artık net: rekabet sadece araçlar arasında değil, karakterler arasında da yaşanıyor. Teksas’taki yarış bunu bir kez daha kanıtladı. Pistte hız kazandırır, ama inanç şampiyonluk getirir.
Sezonun sonuna yaklaşırken heyecan her geçen yarışta daha da büyüyecek. Sıradaki durak Meksika, yüksek irtifa ve zorlu virajlarıyla takımların ve pilotların limitlerini sınayacak, şampiyonluk mücadelesini bambaşka bir boyuta taşıyacak bir meydan okuma olacak.
Devamını Oku
24 Kasım 2025 Pazartesi - 10:58
Devamını Oku
10 Kasım 2025 Pazartesi - 14:19
Devamını Oku
27 Ekim 2025 Pazartesi - 12:04