Monza’da Rekor, Dramatik Son ve Tifosi!

İtalya’nın hız tapınağı Monza, bir kez daha hızın ve dramatik anların sahnesi oldu. Binlerce Tifosi, kırmızı deniz misali tribünleri doldururken, pistteki hikâyeyi yazanlar farklı takımlar oldu. Monza’daki bu yarış, hem hız rekorlarına sahne oldu hem de sezonun kaderini belirleyecek dramatik anlarla doluydu.

Son şampiyon Max Verstappen, Monza’da adeta tarih yazdı. Pole pozisyonundan rakipsiz bir şekilde başlayan Hollandalı, 1:13:24.325’lik süresiyle tarihin en hızlı yarışını kazandı ve Michael Schumacher'in 2003'teki rekorunu kırdı. Podyuma uzaktan dalan rekor ortalama hızıyla sezonun üçüncü galibiyetini Monza’da, hızın tapınağında aldı.

Suyun öteki tarafında tam bir drama hakim. McLaren bu hafta etkileyici hızıyla değil farklı bir gündemle konuşuldu. Lando Norris, yarışta ikinci sıradayken yavaş bir pit stop sonucu Oscar Piastri’nin gerisine düştü. Ancak McLaren, Piastri’ye telsizden “yerini ver” talimatı göndererek herkesi şaşırtan bir hamle yaptı. Piastri, başta direnmiş olsa da pozisyonu Norris’e bıraktı ve bu hamle, şampiyona denklemine etki eden bir olay olarak hafızalara kazındı. Pilotlar şampiyonasında önde olan Piastri böylece istemeden de olsa Norris’in kendisine ihtimalini sürdürmüş oldu.

Ancak takım emrinden rahatsız olan sadece Piastri değildi; taraftarlar da bu karara oldukça tepki gösterdi. Norris podyumda yuhalandı ve sosyal medyada McLaren’in Norris’e öncelik tanıdığı tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Zak Brown her ne kadar her iki pilotunun da eşit olduğunu söylese de takım emirleri bunun aksini söylemeye devam ediyor.

Gelelim ev sahibi Ferrari’ye. Onlar için Monza hep umut dolu bir sahne olsa da, Leclerc dördüncülükle yetindi; Tifosi’nin zafer beklentileri gerçekleşmedi. Lewis Hamilton ise grid cezası olmasına rağmen pistte neler yapabileceğini bir kez daha gösterdi ve toparlanarak altıncı sırada yarışını tamamladı.

Ayrıca yaşlı kurt Fernando Alonso, mekanik sorunlar ve şanssızlıklar nedeniyle puan kaybı yaşasa da, her zaman olduğu gibi mücadeleyi bırakmadı ve sezonun geri kalanında güçlü bir geri dönüş için motivasyonunu koruyor.

Monza’da Üç Farklı Ses: Hayal, Gerçek ve Direnç

Monza pistinde her yıl aynı şey olur (Tabi geçen sene Leclerc’in muazzam zaferi dışında): Kırmızı bayraklar dalgalanır, tifosiler haykırır ve Ferrari pilotlarının üstüne dev bir beklenti yüklenir. Bu yıl da farklı olmadı. Ama yarış sonrası üç farklı isimden gelen sözler, Monza’nın ne kadar çok katmanlı bir hikâye olduğunu hatırlattı.

Carlos Sainz, Williams günlerini umutla karşılayarak “Güzel anıları olan bir pist, tempomuz iyi görünüyor” derken, Charles Leclerc tifosilere “Dördüncülük yeterli değil ama evimizde daha iyisi için çalışıyoruz” sözleriyle seslendi; Yuki Tsunoda ise “Son haftalar zordu ama Monza’da puan almak bana güven verdi” diyerek kendi küçük zaferini ilan etti.

Üç farklı hikâye, tek pist. Monza, Ferrari’nin kırmızı rüyasıyla, Williams’ın arayışıyla ve Tsunoda’nın küçük zaferleriyle bu yıl da yarıştan çok daha fazlasını anlattı.

Sadece virajların değil, stratejilerin, duyguların ve büyük hikâyelerin de sahnesi oldu. Hız rekorları, stratejik hamleler, sürpriz dramatik anlar ve Tifosi’nin hiç eksilmeyen tutkusu… Bu pist, Formula 1’in kalbinin neden hâlâ burada attığını hatırlattı. Şimdi gözler Azerbaycan GP’de; cadde pistlerin en hızlısı, sıradaki hikâyeyi yazacak.