Middle East Eye: İran'ın gölgesindeki Gazze'de soykırım ve ateşkes ihtimali

Bombalamalar, hastalıklar, açlık, susuzluk ve yerinden edilme. İşte İran-İsrail savaşının gölgesinde kalan Gazze'de yaşananlar ve ateşkes beklentisi.

Son Güncelleme: 02.07.2025 - 01:49

Abone Ol

Google News Logo
Middle East Eye: İran'ın gölgesindeki Gazze'de soykırım ve ateşkes ihtimali

İngiltere merkezli yayın organlarından Middle East Eye'de, İran-İsrail savaşının gölgesinde kalan Gazze'de yaşanan soykırım sürecinin geleceğine dair değerlendirmelerin yapıldığı bir analiz yayınlandı.

12 gün süren İran-İsrail savaşı nedeniyle Gazze'de artan soykırımın gölgede kaldığı belirtilen analizde, Batı Şeria'daki işgal ve apartheid faaliyetlerinin de yoğunlaştığı ve Filistin genelinde adeta bir “hayat piyangosu” yaşandığı tespiti yapıldı.

Analizde ayrıca, önümüzdeki döneme dair olası gelişmeler ve ateşkes ihtimaline dair değerlendirmelere yer verildi.

İşte Middle East Eye'de yayınlanan analiz:

Dünyanın gözleri İsrail'in İran'a yönelik saldırısı ve bunun sonuçlarına odaklanmışken İsrail'in Gazze'deki soykırımı durmadı ve bu süre içinde 860'tan fazla Filistinli öldürüldü.

Batı Şeria'daki işgal ve apartheid rejimi de yoğunlaştı ve Filistinliler ateşkesin hayalini kurmaktan başka bir şey yapamıyor.

Daha önce sessiz kalan Avrupalı bazı liderler de İran savaşı boyunca Gazze'ye atıfta bulundular. Ancak yeni bir politika değişiklikleri yapmadılar.

Netanyahu, İsrail üzerinde oluşan baskıyı İran saldırısı ile azalttığını düşünüyor ve ülkesinin saldırgan olduğu inkar edilemez olmasına rağmen, ülkenin kendini savunma hakkına ilişkin tuhaf taahhütler elde ederek, onların dikkatini başarıyla başka yöne çekti.

Tüm bu gelişmeler ışığında görünen o ki; Gazze'deki Filistinliler sadece kaderlerini bekliyorlar ve bu ölümcül bir süreçte adeta “hayat piyangosu” varlıklarını tehdit ediyor. Zira ölüm her an, bombalar, hastalıklar veya açlık yüzünden gelebilir.

Gazze'deki korkunç olaylar normalleşti. İsrail ilk kez bir hastaneyi bombaladığında, dünya çapında bir şok dalgası yayılmıştı. O günden bu yana, Gazze'deki 35 hastanenin her biri İsrail saldırısına maruz kaldı.

Diğer yandan Gazze'deki Filistinlilerin açlığı hız kesmeden devam ediyor. Yakıt ablukası devam ediyor ve bu da, su kuyularının pompalanamayacağı anlamına geliyor. Yeni bir ölüm şekli kapıda ve bu da susuzluktan ölüm olacak gibi görünüyor.

Gazze'deki açlık oyunlarında, gıda dağıtım noktaları askeri bölgelerin tam ortasında bulunuyor.

Bu, mermi ve bombalardan kaçarak hayat kurtaran gıda kutularını kapmak için açlık çeken kalabalığa katılmak için kilometrelerce yürümek anlamına geliyor. Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, 26 Mayıs'tan bu yana bu dört noktada en az 549 Filistinli öldürüldü. Sadece tank mermileriyle 60 kişi hayatını kaybetti.

Filistin karşıtı gruplar, İsrail güçlerinin bu zulmü işlemediğini iddia etti. Bu son yalan, İsrailli yetkililer bile bu noktayı kabul edince çöktü. İsrail güçleri, silahsız Filistinlilere, tehdit oluşturmasalar bile, gıda kuyruklarında ateş açma emri aldıklarını da itiraf etti.

2,3 milyonluk nüfusdan kaç kişi hayatta?

Resmi ölü sayısı 56.000 civarında seyrediyor, ancak akademik değerlendirmeler bu rakamın çok daha yüksek olabileceğini gösteriyor.

İki araştırma, resmi rakamların %40 kadar düşük olabileceğini gösteriyor. Hayatta kalanlar ise Gazze Şeridi'nin sadece %17'sine sıkışmış durumda.

İran ile ateşkes, Gazze'deki soykırımın sona erdirilmesi için olmazsa olmaz bir noktada. Gazze'deki soykırımı durdurmak için, geçen ay İngiltere, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Norveç tarafından iki kabine bakanına yaptırım uygulanan İsrail üzerindeki baskının yeniden artırılması gerekiyor.

Bu, başka hangi önlemlerin gerekli olduğu konusundaki yorucu tartışmaların yeniden gündeme getirilmesi anlamına gelmektedir.

Her şeyden önce, İsrail'i durdurmaya zorlayacak kararlı adımların ABD ve Avrupa güçleri tarafından atılması gerekiyor.

Trump'ın Netanyahu'ya, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'ya yönelik saldırılarını kalıcı olarak durdurmasını ve tüm insani yardım kuruluşlarının Gazze'ye engelsiz erişimine izin vermesini, Hamas'ın ise kalan rehineleri serbest bırakmasını talep ederek, tam da böyle kararlı bir darbe vurmasının zamanı geldi.

Trump Netanyahu'nun önümüzdeki hafta Beyaz Saray'a yapacağı ziyaret sırasında İsrail işgalinin sona erdirilmesi için baskı yapabilir.

Trump, gerekirse özel olarak Avrupa devletlerini İsrail'e karşı daha sert davranmaya teşvik ederek bunu destekleyebilir ve bunu yaparsa, Ekim ayında Oslo'ya gidip çok istediği barış ödülünü alabilir.

Kaynak:

GDH Haber

GDH uygulamasını indir,

gelişmelerden anında haberdar ol!

etiketler
İsrail
Gazze
Soykırım
İşgal
Savaş Suçu
ABD
Netanyahu
Loading Spinner