İngiltere merkezli yayın organlarından UnHerd'de, son dönemde altının küresel olarak yükselişinin sebep ve olası sonuçlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Uluslararası ekonomi araştırmalarına göre; altın fiyatının artmasının yakın vadedeki ana itici gücünün Trump'ın piyasaları sarsan ticaret politikaları olduğu belirtilen analizde, ABD dolarının 2015'ten bu yana en uzun kayıp serisini yaşadığı ve değerinin daha da düşmesinin muhtemel göründüğü tespiti yapıldı.

Analizde ayrıca; bu gelişmelerin küresel para sistemindeki yapısal değişimin başlangıcı olduğu tespiti yapılarak olası sonuçlarına dair görüşlere yer verildi.

İşte UnHerd'de yayınlanan analiz:

Altın 3.400 doları aşarak yeni bir rekor daha kırdı ve bu durum uzmanlar tarafından altının “21. yüzyılın en iyi performans gösteren varlığı” olarak tanımlanmasına ve kıymetli metalin şu anda finansal piyasalarda açık ara en iyi performans gösteren varlık olmasına neden oldu.

Uluslararası ekonomi araştırmalarına göre; altın fiyatının artmasının yakın vadedeki ana itici gücü, Trump'ın piyasaları sarsan ticaret politikaları olsa da uzun vadeli eğilim, agresif olarak “küresel dolarsızlaşmanın” devreye girmesinden kaynaklanıyor gibi görünüyor.

Nitekim ABD doları 2015'ten bu yana en uzun kayıp serisini yaşıyor ve para biriminin daha da düşmesi muhtemel görünüyor.

ABD'de Biden yönetimi Ukrayna'nın işgalinin ardından Rusya'nın rezerv varlıklarına el koyduğunda, bunun ABD dolarının dünyanın tek rezerv para birimi statüsünün sonunun başlangıcı olabileceği konuşulmaya başlanmıştı.

Ancak görünen o ki Trump yönetimi, izlediği ticaret politikaları nedeniyle, ABD dolarının hegemonyasının sona ermesini tetikledi.

Nisan ayı başında, Trump'ın danışmanı ve ABD Ekonomik Danışmanlar Konseyi Başkanı Stephen Miran, doların “rezerv işlevini” eleştiren bir konuşma yapmış ve kalıcı para birimi çarpıklıklarına neden olduğunu ve diğer ülkelerin ticarete haksız engelleriyle birlikte sürdürülemez ticaret açıklarına katkıda bulunduğunu” belirtmişti.

Stephen Miran;

“Bu ticaret açıkları, Amerikalı olmayanların birbirleriyle ticaret yapmalarını kolaylaştırmak için imalat sektörümüzü ve birçok işçi sınıfı ailesini ve onların toplumlarını yok etti”

ifadelerini kullandı. 

Piyasalarda pek çok kişi bunu Beyaz Saray'ın bilinçli olarak ABD dolarının rezerv statüsünü ortadan kaldıracak bir yönde hareket ettiği şeklinde yorumladı.

Bu durum Amerikan finans piyasalarında alışılmadık dinamiklere yol açıyor. 

Örnek olarak; normal zamanlarda yatırımcılar tedirgin olduklarında paralarını hisse senetlerinden çıkarıp ABD hazine tahvillerine yatırırlar. Bu “güvenliğe kaçış” olarak bilinir. Ancak şu anda tahviller ve hisse senetleri aynı anda satılıyor ve bu da yatırımcıların artık ABD varlıklarını güvenli görmediğini gösteriyor.

Hızla yükselen altın fiyatı ise bu satış dalgasının diğer yüzü.

Uzmanlara göre gelinen noktada, yatırımcıların ABD dolarına ve dolar bazlı varlıklara olan inançlarını kaybetmelerinden dolayı, paralarını değerli metaller dışında koyabilecekleri çok az yer var ve bu da küresel para sisteminde yapısal bir değişimin başlangıcı.

Yani Trump'ın danışmanı ve ABD Ekonomik Danışmanlar Konseyi Başkanı Stephen Miran, ABD dolarının rezerv statüsünün Amerikan ekonomisi için zararlı olduğu konusunda haklı görünüyor.

Bu durum, aşırı tüketimi ve yetersiz yatırımı teşvik ediyor ve ülkenin boynunda bir albatros haline geldi.

Küresel değişim

Ancak uzmanlara göre dolar hegemonyasının çözülmesi hem ABD halkı hem de küresel piyasalar açısından sancılı olacak.

Dolar düştükçe Amerikalıların ithal malları satın alma gücü azalacak ve fiyatlar yükseldikçe yaşam standartları düşecek.

Trump yönetiminin ticaret politikaları ve söylemleri ise bu süreci hiç umulmadık derecede hızlandırıyor.

Fed enflasyonu engellemek için faiz oranlarını Trump'ın tepkisine rağmen artırmaya hazırlanıyor. Beyaz Saray ise Fed'in faizleri düşürmesini istiyor ve bunun için Fed Başkanı Jerome Powell'a saldırıyor.

Fakat görünen o ki; cin artık şişeden çıktı. 

Trump yönetimi bundan sonra rotayı tersine çevirmeye çalışsa bile çok geç olabilir ve Trump yönetiminin agresif yaklaşımı, etkinin hem tüketiciler hem de küresel piyasalarda şiddetli bir şekilde hissedileceği anlamına geliyor.

Dolar uzun zamandır kaçınmaya çalıştığı bir hesaplaşma ile karşı karşıya.