Institute for Security Studies: ABD, Trump ve Harris'in ilk münazarısına sahne olacak

Trump ve Harris'in ilk münazarası öncesi ABD'deki son anket sonuçları ne diyor? Münazarada hangi başlıklar belirleyici olacak?

1. resim

ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Institute for Security Studies'de, ABD seçimlerine 2 aydan kısa bir süre kala Trump ve Harris arasındaki ilk münazaranın değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Harris'in anketlerdeki hızlı yükselişinin Trump'ın kampanyasını zora soktuğu ve 2024 seçim yarışının dinamiklerini değiştirdiği belirtilen analizde, kritik eyaletlerdeki değişime de dikkat çekildi.

Analizde ayrıca, son seçim anketlerinin sonuçlarına ve münazarada belirleyici olacak başlıklara dair değerlendirmelere yer verildi.

İşte Institute for Security Studies'de yayınlanan analiz:

ABD seçim kampanyası, 5 Kasım'daki seçim gününe iki aydan az bir süre kala son dönemecine girdi ve iki aday ilk münazaralarını gerçekleştirmek için karşı karşıya gelecek.

Başkan Joe Biden ile Trump arasındaki son münazara görevdeki başkan için bir felaket olmuş ve Biden'ın seçim kampanyasını bitirerek ikinci dönem hayallerini sona erdirmişti.

Peki Trump ve Harris arasındaki ilk münazara da benzer bir şekilde, Harris'in başkanlık hayalini sona erdirecek mi?

Adayların nasıl bir performans sergileyeceğini kestirmek mümkün değil ancak münazaranın rekabeti şiddetlendireceği ve kampanyalardaki rekabet düzeyini artıracağı kesin.

Adaylar yaklaşık bir aydır kendilerini rakipleriyle karşı karşıya getirecek münazara stratejilerini hazırlamakla meşgul.

Trump ve Harris, Orta Doğu çatışması ve Amerikalı ve İsrailli rehinelerin ölümleri gibi dış politika da dahil olmak üzere tüm konularda aralarındaki farklılıkları keskinleştirmek için politikalarına ince ayar yapıyor.

Harris adaylık konuşmasında İsrail'e desteğini teyit ederken, Gazze'deki savaşın sona erdirilmesi çağrısında bulundu ve Gazze'de son 10 ayda yaşananları “yıkıcı” olarak tanımladı.

Trump da aynı şekilde İsrail'e desteğini ilan etti ve Gazze'deki rehinelerin ölümünden Biden yönetimini sorumlu tutarak “ellerinde kan var” ifadelerini kullandı. Hatta Trump, Yahudi Cumhuriyetçilere yaptığı bir konuşmada, Harris'in kazanması halinde “İsrail'in yok olacağını” söyledi.

Başkan adayları aynı zamanda ekonomi konusunda da birbirleriyle zıtlaşıyor ve hem orta sınıfa hem de işçi hareketine kur yapıyor.

Harris daha önce “orta sınıfı kalkındırmak başkanlığımın belirleyici hedeflerinden biri olacak” demişti. Harris aynı zamanda “işçi sınıfını” ayağa kaldırmaya ve şartlarını iyileştirmeye de söz verdi.

Harris, bir yandan Demokratların ekonomi politikalarına sadık kalmaya çalışırken, diğer yandan da Trump'ın öfkesinin hedefi olan Biden yönetiminin politikalarından uzak durmaya çalışıyor.

Harris, küçük işletmelere vergi indirimi sağlayacak yeni planını tanıttı ve ilk kez ev alacaklara ve yeni evler inşa edeceklere yardım sözü verdi.

Trump ise orta sınıfın savunucusu olduğunu iddia ediyor ve Demokrat yönetim altında çalışan ailelerin maruz kaldığı yüksek enflasyon ve ekonomik ortam için Biden'ı suçluyor.

Trump geçen hafta New York Ekonomi Kulübü'nde yaptığı bir konuşmada, Elon Musk'ın kendisine önerdiğini açıkladığı ve seçimi kazanması halinde Musk'ın başkanlık etmesi beklenen bir hükümet verimlilik komisyonu kuracağını açıkladı.

Bu fikir Demokratlardan ve medyadan eleştiri aldı, The New York Times böyle bir hamlenin “Elon Musk'a federal harcamaları ve düzenlemeleri denetleme sorumluluğu vereceği” uyarısında bulundu

Diğer yandan Harris'in anketlerdeki hızlı yükselişi Trump'ın kampanyasını zora soktu ve 2024 seçim yarışının dinamiklerini değiştirdi.

Trump, rakibi olarak Biden'dan memnundu ve Demokrat kanadın sarsılması ile kampanyasının çok başarılı olacağını umuyordu. Ancak bu durum, onu yeni bir kampanya stratejisi geliştirmeye ve yeni, daha genç, kadın bir rakibe karşı mücadele etmeye zorladı.

Harris konuşmalarında, bir savcı olarak “Donald Trump'ın tipini” bildiğini tekrarlıyor ve münazara sırasında da kesinlikle tekrarlayacak.

Harris münazaraya, özellikle kritik eyaletlerde kendisini önde gösteren anketlerle geliyor.

Redfield & Wilton Strategies tarafından yapılan son anket, Harris'in 10 potansiyel salıncak eyaletten beşinde Trump'ın önünde olduğunu, Nevada'da ise eşitlik olduğunu gösterdi.

Trump ise salıncak eyaletler arasında kritik olan Pensilvanya'da Harris'e meydan okuyor ve ona eyalet ekonomisi için önemli başlıklarda saldırıyor.

Trump geçtiğimiz hafta Pensilvanya da yaptığı konuşmada seçmenlerine;

“Başka seçeneğiniz yok. Bana oy vermek zorundasınız. Eğer Harris kazanırsa, Pensilvanya'da ekonomi daha da kötüye gidecek.”

ifadelerini kullandı.

ABD medyasına göre; Trump kampanyası parasını ve dikkatini, herhangi bir seçim zaferi için kritik öneme sahip üç eyalet üzerinde yoğunlaştırıyor. Bunların; Michigan, Pensilvanya ve Wisconsin eyaletleri olduğu belirtiliyor.

Trump kampanyasını aynı zamanda Arizona, Georgia, Nevada ve Kuzey Carolina gibi önemli salıncak eyaletlere de yeniden yapılandırıyor.

Bu eyaletler iki ay önceki anketlerde Trump'ın önde olduğu eyaletlerdi. Ancak Harris şimdi bu eyaletleri lehine çevirdi ve anketlerde önde gidiyor. Anketlere göre Harris'in bu bölgedeki liderliği özellikle Wisconsin ve Michigan eyaletlerinde giderek artıyor.

Harris'in destekçileri, Harris'in savcılık deneyimini öne çıkararak, münazara sırasında Trump'ı mahkumiyetleri nedeniyle yargılayacağını ve tüm ülkenin önünde ona karşı sert bir yaklaşım sergileyeceğini belirtiyor.

Trump yanlılarına göre ise; Demokratlar bunun bir mahkeme salonu değil bir televizyon tartışması olduğunu unutuyorlar ve münazara sırasında jürinin Amerikalı seçmenler olacağı vurgusunda bulunuyorlar.

Tartışma