Türk Diasporasının önemi ve gücü
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası yurtdışındaki Türk nüfusun potansiyelini yeniden gösterdi. Diaspora Türklerinin potansiyelini Türkiye'nin lehine kullanmak mümkün. Türk Diasporası Türkiye karşıtı faaliyetlere karşı önemli bir kuvvet çarpanı olmalı!
Diaspora derken firari FETÖ militanlarını veya yurtdışındaki PKK yandaşlarını kastetmiyorum. Birilerinin "Oy vermesinler" diye hedef aldığı, yurtdışında yaşayan ve anavatan Türkiye ile gönül ve organik bağını koparmayan milyonları kastediyorum.
Onları hedef alanlar, yurtdışında yaşayan Türklerin onda biri kadar bile bu ülke ve Türk milletiyle gönül bağı kurmuş olsaydı, belki birçok konuda çok daha ileride olacaktık. Ancak onlar "Batılıya kölelik" felsefesini benimsedikleri için yurtiçi-yurtdışı farketmeden Türklere düşmanlık beslemelerine şaşırmamak gerekiyor.
Oysa özellikle gelişmekte olan ülkelerde yurtdışında yaşayan kendi soydaşlarına büyük önem veriliyor, bu güçten faydalanılmak isteniyor. Özellikle Çin ve Hindistan'ın ülke dışında bulunan diasporaları ile güçlü bağları var. Ayrıca diasporadan sayılabilecek isimler de bulundukları ülkelerde öne çıkmaya başladı.
Hint kökenliler açısından en çarpıcı iki örnek, şimdilerde ABD'de Demokratların başkan adaylarından Hint ve Jameika kökenli Kamala Harris ile eski İngiltere Başbakanı Rishi Sunak.
Türk diasporasını incelemeden önce bu iki ülkeyi bir mercek altına alalım:
Hindistan Diasporası
Eski zamanlardan itibaren Hindistan dışında her zaman güçlü bir Hint nüfusu olmuştur. Hindular özellikle Asya ve Afrika'da önemli ticari ve ekonomik ağlar oluşturmuş.
Hatta tarihi karakterlerin de belli dönemlerde Hindistan dışında olduğu biliniyor. Bağımsız Hindistan'ın kurucusu Mahatma Gandi'nin, bağımsızlık düşüncesinin gelişmesini 22 yıl yaşadığı (1893-1915) Güney Afrika yaşamının geliştirdiği kabul görür.
Güney Afrika'ya gittiği 1893 yılındaki 23 yaşındaki Gandi kendisini "önce İngiliz sonra Hindu" olarak tanımlıyordu. Ancak orada yaşadığı yıllarda başta İngilizler olmak üzere sömürgeci beyaz adamdan gördüğü ayrımcılık ve ırkçılık, onu Hindu bağımsızlık düşüncesine sevk etti.
Sayı olarak en büyük diaspora Hint Diasporası
Görüldüğü üzere Hindular tarih boyunca başta ekonomik olmak üzere çeşitli nedenlerle kendi coğrafyalarının dışına gidiyor. Bu durum günümüzde de sürüyor. Çeşitli kaynaklardan ulaştığıma göre halen her yıl 2,5-3 milyon Hintli yurtdışına göç ediyor ve bu dünyadaki en büyük sayı olarak biliniyor.
Hindistan devleti, resmi olarak bu diasporayı ikiye ayırmış: Yurt Dışı Hintliler ve bulundukları yerde doğup büyümüş Hindistan Kökenli Kişiler.
Hindistan Dışişleri Bakanlığı'nın bir raporuna göre, Hindistan dışında bu iki kategoriden toplam 32 milyon kişi yaşamakta. Bu sayı yine dünyadaki en büyük diasporayı oluşturmakta.
80 milyar dolarlık katkı
Diasporanın ciddi bir ekonomik katkısı da bulunuyor. Yurtışında bulunan Hint diasporasının, Hindistan ekonomisine doğrudan yaklaşık 80 milyar dolar katkısı var. Dolaylı katkılarla beraber rakam çok daha büyük.
Hint diasporasının, ülkelerinin politik olarak bağımsızlığına sürekli olarak katkıda bulunduğu, ülkelerinin küresel bir güce dönüşmesinde bir etken olduğu ifade ediliyor.
Hint kökenli çok sayıda insan bulundukları ülkelerde çok güçlü koltuklara da oturmaya başladı. Örneğin önemli Silikon Vadisi yöneticileri arasında Hint kökenliler artmaya başladı. Bunlar arasında Alphabet'ten Sundar Pichai, Microsoft'tan Satya Nadella, IBM'den Arvind Krishnade ve Micron Technology'den Sanjay Mehrotra yer alıyor. Siyasette aktardığımız gibi Harris ve Sunak öne çıkıyor.
Hint devleti, dünyanın dört bir yanında yaşayan Hint kökenli insanları, ata topraklarına daha aktif anlamda bağlamak için çeşitli politikalar izlemekte. Hükümetin bu konuda resmi bir teşkilatlanması da var. Merkezi Yeni Delhi'de bulunan ve çeşitli ülkelerde şubeleri-ofisleri bulunan Diaspora Girişimleri Örgütü, Hint diasporasının teşkilatlanması olarak biliniyor. Örgütün görevi, diasporanın Küresel Güç Hindistan hedefine ilerlemedeki gücünü artırmak.
Çin Diasporası
Bir diğer önemli diaspora da Çin diasporası. Milyonlarca Çinli ve Çin kökenli insan günümüzde ABD, Kanada, Malezya, Tayland, Endonezya, Singapur ve Avustralya'da yoğun olmakla beraber çok sayıda ülkede yaşamını sürmekte.
Çin'in gelişen ekonomik gücüyle beraber çok sayıda ülkede ekonomik kontrol bakımından da etkili bir duruma gelmekteler. Örneğin Çinliler Malezya'da ekonominin büyük bir bölümünü kontrol ediyor.
Pekin yönetimi, giderek artan bir şekilde diasporayı tam kontrol altına almaya çalışıyor. Bu durum zaman zaman ülkeler arası krize yol açabilecek olaylara neden oluyor.
Örneğin 2023 yılında New York'ta iki Çin istihbaratçısı Çin Hükümeti adına gizli bir polis karakolu kurmakla suçlanarak tutuklandı. Amacın Pekin yönetimine muhalif Çinlileri takip etmek, baskı altına almak olduğu ileri sürüldü. Yine ABD'de çok sayıda benzer olay yaşandı.
Çin'in diasporada en büyük güçlerinden bir tanesi öğrenciler. Çin yönetimi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'ne eğitimlerini ilerletmek için yurtdışına seyahat eden birçok Çinli öğrenciyi kontrol etmeye çalışıyor.
Washington'daki Çin büyükelçisi Xie Feng, ABD'deki Çinli öğrencilere bir mektup yazarak, Çin Komünist Partisi'ni desteklemelerini ve "Çin'in hikayesini iyi anlatmalarını" istedi.
Bazı iddialara göre, on binlerce Çinli öğrenci yurtdışına seyahat etmeden önce rejime bağlılık yemini ediyor. Neredeyse hepsi geri dönüyor - yurtdışında eğitim görmelerine yardımcı olan hükümetlerine gözle görülür bir sadakat olduğu dikkat çekici. 2021-2022'de ABD'de yaklaşık 290 bin Çinli öğrenci olduğu kaydedilmekte.
Türk Diasporası
Bu iki örnekten yola çıkacak olursak, Türklerin de Türkiye dışında önemli bir nüfus ve etki gücü olduğunu söylemek mümkün. Başta Almanya olmak üzere Avrupa bu gücün en etkin hissedildiği yer. Yine Türk dünyasıyla birleştirildiğinde nüfus açısından bu güç neredeyse Çin ve Hindistan'a yaklaşmakta.
Almanya'da düzenlenen 2024 Avrupa Futbol Şampiyonasında görüldüğü üzere kitlesel anlamda büyük bir gücümüz var. Ayrıca bulundukları ülkelerde yıllarca yaptıkları çalışmalarla alanlarında güçlenen, yükselen Türkler de var.
Bu gücü diplomatik, ekonomik, sosyolojik olarak Türkiye ve tüm dünyadaki Türkler lehine çevirmek gayet mümkün. Bunun için Dışişleri Bakanlığımız, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımız gibi resmi kurumların yanı sıra Sivil Toplum Kuruluşları ve vakıfların da güçlü bir şekilde çalışması şart.
Yurtdışındaki bu gücümüz Türkiye karşıtı faaliyetlerin engellenmesinde de önemli bir kuvvet çarpanı oluşturur. Türkler, hem FETÖ-PKK gibi terör örgütlerinin çalışmalarını akamete uğratmada hem de bulundukları ülkenin medyasını, siyasetini, kamuoyunu doğru yönlendirmede etkili bir güç haline gelir.