Reklam Kurulu'ndan CENTCOM'a ceza istiyorum

Başlığı görünce haklı olarak Reklam Kurulu ile Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanlığı alaka ne diye düşünmüşsünüzdür mutlaka. 21 Nisan’da basında yer alan ancak bir kısmının eksik kaldığını düşündüğüm bir haberle karşılaştım.

Ticaret Bakanlığı’na bağlı Reklam Kurulu ürünlerinde domuz derisi kullanıldığı belirlenen ve bu konuda tüketicilere gereken uyarıya yapmayan New Balance, Vans ve Camper markalarına ceza kesmişti. Ancak nedense haberlerde Beymen, Sarar, Vakko ve Ramsey gibi markaların tüketiciyi aldatan yanıltıcı indirim kampanyaları nedeniyle aldıkları cezalara dair bilgiye rastlamak mümkün olmuyordu.

Reklam Kurulu’nun hazırladığı rapora göre bu markalar aslında son 30 günde fiyatları sabit olan ürünlerini, var olmayan indirim kampanyalarıyla tüketicilere satmaya çalışmış ve hatta satmıştı. Halkımızın tabiriyle ortada “önce bindirim sonra indirim” durumu söz konusuydu.

Bu haberi okuyunca aklıma Suriye’deki ABD askeri varlığı geldi. Donald Trump’ın 20 Ocak 2025’te yeniden ABD başkanlık görevine dönmesiyle beraber Türkiye’de de 2018-2019 yıllarında olduğu gibi Suriye’deki Amerikan askeri varlığının son bulacağına dair beklenti artmıştı. Ancak ardından ne oldu? Biz çekilme beklerken, indirim bir yana önce bindirim geldi.

ABD Savunma Bakanlığı Suriye’deki asker sayısının binden, 2 bine çıkarıldığını duyurdu. Tabi bunlara “contractor” adı altında pazarlanan Amerikan güvenlik şirketlerinin paralı askerleri dahil mi, bunu bilemiyoruz. Bu arada bir yandan da Irak’taki ABD askerlerinin de artık DEAŞ tehdidi ortadan kalktığı için bu ülkeyi terk etmelerini beklemekteydik. Ancak İsrail’in 2023 Ekim ayından bu yana Gazze’ye başlattığı saldırı ile bu süreç de bilinmezliğe evrildi.

2025 yılının Eylül ayında sayıları ancak “yüzlerle” ifade edilen Amerikan askerinin Irak’tan çekileceğine dair Washington ile Bağdat arasında uzlaşma sağlanmıştı. Tamamıyla çekilmenin ise 2026 yılı sonunda tamamlanması bekleniyor.

US CENTCOM & CIA CO. Lojistik Şirketi Faaliyette

Şimdi dönelim günümüze. Son iki haftadır Mezopotamya bölgesi toz duman. Hareket halindeki Amerikan askeri araçlarının karadaki ve havadaki trafiğini takip etmek mümkün değil. Ne gidiyor, ne geliyor belli değil, ABD’nin iddia ettiği gibi Suriye’den Irak istikametine bir çekilme gerçekten söz konusu mu o da meçhul.

ABD’nin Suriye’den çekilmeye başladığını iddia eden haberler 14 Nisan’da resmi, gayrı resmi ve yerel kaynaklardan akmaya başladı. İlk haberlere göre Suriye’nin Haseke bölgesindeki Şeddadi ilçesinde görüntülenen boş TIR’lar, dolu olarak Suriye-Irak sınırındaki Yarubiye sınır kapısına ulaşmışlardı. İddia bu araçların ABD askeri malzemelerini taşıdıkları yönündeydi.

Hemen ertesi gün İsrail basınında, ABD’nin Suriye’yi terk edeceğine dair İsrail hükümetini bilgilendirdiğine dair haberler yeniden alevlendi. Bu haberlere göre çekilme süreci 2 ayda tamamlanacaktı.

Haliyle bu haberlerle Türkiye kamuoyunda bir dalgalanma yaşarken, konuyla ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri gelişmeleri temkinli bir şekilde izlemekteydi.

Nitekim 16 Nisan’dan itibaren ABD’nin ağzındaki bakla İngiltere merkezli yayın kuruluşları aracılığıyla ortalığa dökülmeye başladı. Al Arabiya English’e “konuştukları” belirtilen Amerikalı yetkililere göre topyekun bir çekilme söz konusu değildi.

Suriye’deki ABD askerlerinin sayısı yarı yarıya azaltılacak yani 2 binden, bine inecekti. Haberde zurnanın zırt dediği cümle ise şuydu: “Bu hareketler ( yani Türkiye’de bir kısım medyanın çekilme olarak yorumladığı eylem ) ABD’nin savunma yapısının esnekliğini ve gelişen güvenlik tehditlerini karşılamak için kısa sürede dünya çapında konuşlanma yeteneğini gösteriyor.”

Yani tam olarak Türkçeye tercüme edersek, “biz askerlerimizi bir nevi eğitim faaliyeti ya da hasımları yanıltma amaçlı gezmeye çıkardık, etraftakiler de buna nasıl reaksiyon veriyor bu durumu izliyoruz” demeye getiriyorlardı.

Aynı gün bu defa PKK terör örgütünün Suriye uzantısı YPG/PYD kaynakları Deyrezzor’daki Koniko petrol bölgesinden ABD ordusunun çekildiğine dair bilgileri yaymaya başladı. Teröristlerin iddiasında Koniko’daki tahliye basına yansıyan görüntülerin de öncesinde 6 Nisan’da 70 araçla başlamıştı, bunu 13 Nisan’da 200 araçlık konvoy izlemişti.

Koniko ile ilgili ortaya atılan bu iddia ilginç çünkü ABD ordusu 7 Şubat 2018’de bu petrol bölgesi için Rus özel ordusu Wagner ile doğrudan angajmana girmekte tereddüt etmemişti. O tarihte Suriye rejim güçleri Wagner desteğinde Koniko’ya saldırıya geçmiş, ABD ve terör örgütü partnerlerinin direnişiyle karşılamışlardı.

İstihbarat raporlarına göre ABD askeri birimlerinin bölgedeki Wagner topçusuna tüm ateş güçleri ile karşılık verdiği çatışmada 80 ila 200 Rus vatandaşı paralı asker geride iz bırakmayacak şekilde yok edildi.

Uydu görüntüleri ABD’nin Koniko’daki bazı mevzileri boşalttığını doğrulasa da, ABD ordusunun o bölgede en az 16 üslenme noktası olduğunu da ilave edelim.

Bu haberlerin ardından bir kez daha Irak-Suriye sınırındaki Yarubiye sınır kapısından boş tır görüntüleri sosyal medyaya servis edildi ve bunların da Haseke’ye gittikleri, oradaki ABD askeri malzemesini taşıyacakları iddia edildi.

Bu arada sosyal medyaya da İsrail ve PYD/YPG’nin bu çekilme harekatından duydukları üzüntüye dair demeçler de aralıksız şekilde pompalanmakta. Şimdi tüm bu orta oyununu nasıl yorumlamak lazım? Ortada bir çekilme yoksa CENTCOM cezayı hak etmiyor mu?