
Netanyahu’nun Şubat ayındaki ilk ziyareti, tam bir moral organizasyonuydu. Biden döneminde Beyaz Saray’da konaklama imkanı bulamayan Netanyahu, bu defa Trump tarafından el üstünde tutuldu.
Son Güncelleme: 07 Temmuz 2025 Pazartesi - 07:00 | GDH Haber
ABD Başkanı Donald Trump ilk başkanlık döneminden bu yana istikrarlı bir sevgi-nefret ilişkisi yaşadığı İsrail Başbakanı Netanyahu’yu bugün Beyaz Saray’da ağırlamaya hazırlanıyor.
Taraflar arasındaki nefret ivmesinin zirve noktası 3 Ocak 2020 günü yaşanmıştı. Netanyahu, Bağdat Havalimanında İran Devrim Muhafızları Generali Kasım Süleymani’yi hedef alan suikast saldırısından son anda geri çekilmiş ve ABD’li ortaklarını satmıştı.
Bunun üzerine Trump, İsrail’in son anda kendilerini yalnız bırakmasına tepkisini, Netanyahu’yu sinkaflı ifadelerle anarak ifade edebilmişti. Ancak ABD Başkanlarının, Yahudi lobileri tarafından satın alınmış ABD Kongresi tarafından kontrol altında tutulduğu bir düzende Trump’ın meseleyi kan davasına dönüştürmesi de mümkün değildi.
Nitekim İbrahim Anlaşmaları ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerini kendileri ile iyi geçinmeye mahkum etmeye kararlı olan İsrail siyaset aklı, Netanyahu’yu yeniden Beyaz Saray’a taşımak için 2020 yılında seçimi kaybettiği anda harekete geçti.
Yeniden seçilmesi için Trump’ın kampanyasına destek amacıyla Yahudi lobilerinin topladığı paranın 200 milyon doları geçtiği tahmin ediliyor. Trump’ın hükümetini oluşturanların kampanyalarını desteklemek için temin edilen para bu miktara dahil değil.
Nitekim Trump Beyaz Saray’a dönüşüyle beraber 4 ay gibi bir sürede İsrail’e 14 milyar dolarlık silah ve mühimmat akıtarak kendisine duyulan güvenin hakkını teslim etti. Dahası, ikinci başkanlık döneminin beşinci ayı dolmadan Netanyahu’yu üçüncü kez Beyaz Saray’da ağırlıyor.
İLK İKİ ZİYARETTE DURUM BERABERE
Netanyahu’nun Şubat ayındaki ilk ziyareti, tam bir moral organizasyonuydu. Biden döneminde Beyaz Saray’da konaklama imkanı bulamayan Netanyahu, bu defa Trump tarafından el üstünde tutuldu. İmza atacağı anlaşmalar için oturduğu koltuk dahi bizzat Trump tarafından masaya sürüldü.
Benzer bir güler yüzlü ilgiyi İsrail Başbakanı Mart ayı sonunda Kudüs’te görüştüğü Yunanistan Başbakanı Kriakos Mitsotakis’ten görecekti. Mitsotakis’in Netanyahu ile pişmiş kelle gibi gülümseyerek kameralara poz vermesinin sebebi Haziran ayındaki İsrail-İran çatışması sırasında netlik kazandı.
Netanyahu’nun Başbakanlık uçağı ile İsrail sivil havacılık şirketlerinin uçaklarının İran saldırılarından korunması için Atina ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Larnaka’daki pistleri açıldı. Gelelim Nisan ayındaki Netanyahu’nun Beyaz Saray ziyaretine.
Genel görüş Netanyahu’nun medya önünde Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’den bir tık az aşağılandığı yönündeydi. Trump, Suriye konusunda Netanyahu’ya bir sınır çizmiş, İran’a yönelik kapsamlı bir saldırıya da izin vermeyeceği, diplomasiye daha fazla zaman tanımaktan yana olduğu imajını çizmişti.
Ancak pek çoklarının gözden kaçırdığı nokta, Trump’ın acil zafer ihtiyacıydı ve “Büyük Muhteşem Vergi Yasa Tasarısı” yoldaydı. Bu tasarının Kongre’den geçmemesi yalnızca Trump’ın tasarladığı ekonomik modelin darbe alması anlamına gelmeyecekti.
Aynı zamanda içerdiği kimi maddeler itibarıyla göçmenleri sınır dışı etmeye yönelik planları da aksayacaktı. Temsilciler Meclisi ve Senato’nun yüzde 90’ını kontrol etmekle övünen Yahudi lobilerinin desteği hayatiydi lakin bunun da bir bedeli vardı.
GEÇİR YASAYI AL BOMBARDIMANI
Trump önce altıncı turuna ulaşmak üzere olan müzakereleri kullanarak İran’ı rehavet uykusuna yatırmak suretiyle, 13 Haziran’daki İsrail saldırısına hazırlıksız yakalanmalarını sağladı.
Bir hafta boyunca gidişatı izleyip, İsrail’in bir miktar İran füzeleri ile terbiye edilmesine de imkan tanıyıp, 22 Haziran günü B-2 stratejik bombardıman uçaklarını İran üzerine yönlendirdi. Böylece ABD silahlı kuvvetleri ilk defa GBU-57 tipi mühimmatı gerçek hedefler yani İran’ın nükleer tesisleri üzerinde deneme fırsatı buldu.
Şimdilik borç-alacak ilişkisi eşitlenmiş gibi görünüyor. Yani Trump bir kez daha Netanyahu ile masaya otururken, İsrail’in Kongre üzerindeki gücüne tamah etmesini gerektirecek acil bir durumla karşı karşıya değil.
Yine de Gazze ve İran konularında ivedilikle alınması gereken kararlar kapıda. Trump, İran’ı yeniden masaya dönmeye ikna etmek için İsrail’in silah depolarını takviye edip CENTCOM komutanı Kurilla’yı bu ülkeye yolladı. İran ise Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile nükleer programına dair işbirliğini sonlandırarak kendisini hedef alan saldırılara yanıt verdi.
Bugün Beyaz Saray’da “Tamam mı, devam mı?” sorusunun cevaplanacağı gün olacak. ABD’nin İbrahim Anlaşmaları üzerinden Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme planı mı yürürlüğe girecek, yoksa geçmişte Irak’a yapıldığı gibi 20 yıllık ağır ambargolarla boğma, iç savaşı tetikleme ve sonunda işgal süreci metotları mı gelecek? Beyaz Saray’daki basın toplantısını merakla bekliyor olacağız.
Devamını Oku
10 Aralık 2025 Çarşamba - 15:58
Devamını Oku
03 Aralık 2025 Çarşamba - 16:26
Devamını Oku
27 Kasım 2025 Perşembe - 17:45