Fırtınada çatırdayan ağaçlar

Beşiktaş 3 hafta içinde iki sağ bek transferi bitirdi.

Bright Osayi-Samuel ve Kyle Walker-Peters.

İkisi de süreç sona ermişken peş peşe taleplerde bulundu.

Beşiktaş da akıllara Ezel dizisinde Ramiz Karaeski karakterinin o meşhur repliğini getiren bir tavırla sürece yaklaştı.

"Fırtınada ağaçların nasıl çatırdadığını bilir misin kardeş"

Metafor için fazlasıyla uyumlu bir sahne.

Dizide, Ramiz Karaeski karakteri, sağlık sorunlarıyla yürüyemez hale geliyor, güçten düşüyor ve bir zamanlar ondan güçsüz yahut onun gibi olanlar karşısına çıkıp karaktere üstten bakan, ezen tavırlarla yaklaşıyor.

Alt etmek üzere olduklarını sanıyorken Ramiz Karaeski ayaklanıyor "Söyle onlara Ramiz Karaeski şehr-i İstanbul'u almak için geldi" repliğini söylüyor.

Burada son 2 yılı kaos içinde geçen Beşiktaş, dizide sorunlar yaşayan ve deyim yerindeyse "son darbeyi yemek üzere olan" Ramiz karakterine bir hayli benziyor.

Serdal Adalı yönetiminin hamleleri, Tammy transferi, Orkun imzası ise ayaklanan, yerini almaya geri gelen karakterle bir hayli benzeşiyor.

Ama benim için asıl kritik nokta, son anda iptal olan 2 transfer ve Beşiktaş'ın ekstra taleplere pabuç bırakmaması.

Senaryo çok benzer.

27 yaşında İngiliz bir sağ bek.

Transfer bitmek üzere, şartlarda anlaşılıyor.

Başkan Serdal Adalı'nın ifade ettiği üzere Osayi-Samuel'in babasının sürekli devam eden ekstra taleplerine karşı Beşiktaş görüşmeleri sonlandırıyor, transfere kapıyı kapatıyor.

17 gün sonra, bir başka kitaptan aynı satırlar.

28 yaşında İngiliz bir sağ bek.

Transfer bitmek üzere, şartlarda anlaşılıyor.

Kyle Walker-Peters'ın İstanbul'a inecek uçağı, oyuncunun ailevi sebepler izahatı ile defalarca erteleniyor.

Beşiktaş da görüşmeleri sonlandırıyor, transfere kapıyı kapatıyor.

Samandıra'nın menajer yuvasına dönüştüğü, kulübün oyuncular, çevreleri ve talepleri tarafından kıskaca alındığı bir Beşiktaş'tan, resti çekebilen, köşeye sıkıştırılamayan bir Beşiktaş'a dönüşüm süreci takdire şayan.

Sportif başarı belki bu yıl, belki seneye gelmez.

Ama gelecek yılların kazanma alışkanlığını "Önce camia gelir" zihniyeti ve bu tutum getirir.

Dolayısı ile kritik bir transfer de olsa, sözünden dönenin kaşığının kıralacağı, iplerin yönetimde yani Beşiktaş'ta, yani takımlarımızda olacağı her senaryo, Türk futbolu için bir katma değer, kendi öz saygımız için motive edici bir kaynak.

Tıpkı Florentino Perez'in Madrid'i hanedanlığa çeviren "Önce Madrid" düşüncesinde olduğu gibi.