
Beşiktaş yönetimi, teknik heyetle yürütülen planlama kapsamında kaptanı, simgesi, takımın ikonu Necip Uysal'a ilettiği notu yayınladı: Kendine kulüp bul!
Son Güncelleme: 29 Aralık 2025 Pazartesi - 12:29 | GDH Haber
Futbolcuyu sevme, yüceltmeyse mesele, elimize su dökemez kimse. Ne bir lig, ne bir taraftar grubu ne de ülke. Ama elimize su dökmeye cüret bile edilemeyecek yeni bir namımız daha var, kabul etmemiz gereken: “Efsanelere elveda diyememe”
Orta-yakın dönemde Alex de Souza, Sabri Sarıoğlu gibi isimler yaşamışlardı simgeleştikleri takımlardan karga tulumba veda ile ayrılma acısını. Şimdi Beşiktaş altyapısına 12 yaşında Rauf Hoca’nın keşfiyle giren, kulüpte 22 yılını geçiren Necip Uysal’da sıra. Önce Necip’e yaşatılanı daha iyi anlamak için Necip’i tanıyalım…
Bakırköy'de belediye şöförü bir baba ve ev hanımı bir annenin en küçük çocuğu Necip.
Futbolcu olma hayalleri kuran aslında kendisi değil, abisiydi. Birlikte futbol oynadılar ve Bayrampaşa Yeniyolspor'da kariyerine başladı.
Baba tarafından Balkan göçmeni. Küçüklüğünde verdiği bir röportajda "klasik bir Türk ailesiyiz" söylemi var. Bu onun kişiliğinin özetlerinden biri.
Yeniyolspor'da forma giyerken çok erken fark edildi. Dikkatini çektiği isim ise Beşiktaş'tan. Altyapı koçlarından Rauf Hoca. Necip, tesislerden içeri ilk kez 12 yaşında girdi.
Bir Fulya'da antrenmanlara çıkıyor; diğer yandan Bayrampaşa'da okuluna gidiyordu. Aradaki mesafe ve tempo o yaşta bir çocuk için elbette kolay olmadı. Bu noktada Necip'i sürekli ailesi bırakıp alırdı. Daha altyapı yıllarından joker rolünde sahadaydı. Sağ kanat, sol kanat, sağ bek, 10 numara, her yerde oynadı. Çok yönlülüğünden ötürü hocaları ona Frank Lampard benzetmesi yapardı. Ancak bu benzetmeden pek hoşlanmazdı. Zaten idollerinin başında Iniesta vardı.
Akademi basamaklarını çıkan her çocuk gibi o da A takım hayaliyle oynadı. Bu yönde ilk dokunuşu ise gençlere dokunmayı seven Ertuğrul Sağlam yaptı. 17 yaşındaki Necip'i A takıma çağırdı. O yıl hiç maça çıkamasa da tecrübe kazandı. Beşiktaş 2007/08 sezonunu lider Galatasaray'ın 6 puan gerisinde 3. tamamladı. Yönetimin şampiyonluk beklentisiyle teknik direktörlüğü tecrübeli bir isim devraldı. Mustafa Denizli.
Hoca değişikliği Necip'in Beşiktaş kariyerindeki ilk kırılma anı. Çünkü Ertuğrul hoca bahsettiğimiz gibi gençlere dokunmayı seviyor. Mustafa hocanın tarzı daha farklı. Zirveye oynayacak hazır takım istiyor, risk sevmiyor. Beşiktaş'ın başına geçtiğinde de bildiğini uyguladı. Kimse de karışmadı. Çünkü kendisini Galatasaray ve Fenerbahçe şampiyonluklarıyla zaten kanıtlamıştı. Siyah beyazlılarda da bazı kararlar aldı. A takıma çıkan Necip'i tekrardan PAF takıma yolladı.
Bu aslında net bir yol ayrımı. Gönül koyabilir, başka takıma gitmeyi düşünebilirdi. Ya da tekrar A takıma çıkmayı deneyebilirdi. İkincisini yaptı. Hocasının tecrübesine inandı, daha çok çalıştı. Neticede Beşiktaş da Mustafa Denizli ile ilk yılını şampiyon olarak tamamladı. Ertesi yıl Necip A takıma geri çağrıldı.
İlk sezonunda Necip 11 Süper Lig, 3 Türkiye Kupası maçında sahne aldı. Bu maçlarda 2 de asist yaptı. Süreleri yavaş yavaş arttı.
Sonraki sezon… Yeni teknik direktör Bernd Schuster Necip'i daha fazla kullanmaya başladı. İlk kez Avrupa arenasında 2010/11 sezonunda sahne aldı. Totalde 41 maçta 2 gol, 1 asistle oynadı. Necip'in kariyeri istikrarlı şekilde ufak ufak yükselirken, yeni bir kırılma anı. Bu seferki bireysel değil, direkt Beşiktaş ile alakalı. Üst üste değişen hocalar, tutmayan transferler, mali sıkıntılar. O dönem Beşiktaş'ın durumunu yalnızca iyi bir Beşiktaşlı anlar. Necip gibi. Feda Sezonu'ndan bahsediyoruz.
Maddiyattan büyük ölçüde feragat edenlerden biriydi Necip. Takım sezona onun gibi fedakar bir hocayla başladı. Samet Aybaba
Samet hoca her şeyin farkındaydı. Avrupa'da mücadele edemeyecekleri sezon maddi olarak iyice sıkışacaklardı. İşleri yoluna koymak için bütünlüğe, mücadeleye ve iyi liderlere ihtiyaç vardı. Bunun için kadrodaki isimler sayılıydı. İbrahim Toraman 1. kaptandı. Sahaya her maç her şeyini koyan 21 yaşındaki Necip'e de kaptanlık pazubandını takıldı. Yolun başında gibi durabilir ama 9 yıldır camianın evladıydı.
Onun da liderlik ettiği sezonu Beşiktaş 3. sırada tamamlamayı başardı. UEFA Avrupa Ligi bileti alındı. Çoğu ön liberoda 30 maça çıkan 21'lik kaptanı Abdullah Avcı milli takıma çağırdı.
Sahaya yalnızca ruh koymakla da kalmıyor. Birçok zaman bütünlüğü de Necip sağlıyor. Takım arkadaşının hayatını bile kurtarmışlığı var. Süper Lig'de 2021/22 sezonu başı. Ligin ikinci haftası. Rakip İnönü'de Gaziantep. 0-0 devam eden maçın 71. dakikasında N'Sakala kendisini yere bıraktı. Karşılaşmaya yedek başlayan Necip sahaya daldı. Dilini yutan arkadaşına ilk müdahaleyi soğukkanlılıkla yaptı. N'Sakala tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldı. Necip'in de yardımıyla korkulan bir sonuç olmadı.
Her mevkide oynama konusuna gelince de bu bir abartı değil. Gerekirse kaleye bile geçeceğini yakın zamanda kaptan Mert Günok bile söyledi.
Necip ile alakalı bir soruya:
"Her mevkide oynar. Antrenmanda kaleye geçirdik, eldiven de vereceğiz ona. Bir şey olsa geçer kaleye." şeklinde cevap verdi. Bu mentalite ona Beşiktaş'ta 21 yılı aşkın koca bir kariyer verdi.
Belki toplamda yalnızca 6 gol, 19 asist üretti. Ancak 466 maçta hocaları ona güvendi. Ki bu sayıyla kulüp tarihinin en çok maça çıkan ikinci ismi.
Birkaç paragrafa sığmayacak 22 yıl geçirdi Necip. Şimdi yönetim Rafa Silva ve yabancı yıldızlara gösteremediği “demir yumruğu” camianın evladı üzerinden gösterip bir güç gösterisi ortaya koyuyor. Necip ile birlikte takımın cefakar isimlerinden Mert Günok da kendisinden kulüp bulması istenen, fedakarlığı, düzgün karakteriyle tanınan bir başka profesyonel.
Günün sonunda günler geçiyor, takvimler değişiyor…
Camialar ilk hançeri, evlatlarına saplıyor.
Evlatlar da en büyük darbeyi, kendi evlerinden yiyor.
Devamını Oku
26 Aralık 2025 Cuma - 09:39
Devamını Oku
22 Aralık 2025 Pazartesi - 09:43
Devamını Oku
16 Aralık 2025 Salı - 11:11