19FortyFive: ABD'nin 2026'da yapabileceği 5 kritik askeri hata

Askeri konularda yayınladığı analizler ile bilinenen yayın organlarından 19FortyFive'da, 2026'da ABD'yi bekleyen askeri risklerin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

ABD'nin; 2026 yılında, halihazırda bitmemiş savaşlar, çatışmalara varan sürekli düşmanlıklar ve yanlış hesaplamaları ustaca kullanan rakiplerle mücadele etmek zorunda olduğuna dikkat çekilen analizde, Trump'ın beş büyük hata riski ile karşı karşıya kalabileceği tespiti yapıldı.

Analizde ayrıca; bu olası askeri hatalara dair değerlendirmelere ve hataların stratejik maliyetlerine dair öngörülere yer verildi.

İşte 19FortyFive'de yayınlanan analiz:

Amerika Birleşik Devletleri 2026 yılında da, küresel erişime ve rakiplerinin kıskanabileceği bir savunma bütçesine sahip olacak. Ancak hata yapma lüksü olmayacak.

Zira Trump yönetimi, ilk yılının aksine, küreel sorunlardan geri durmaktan ziyade, çok sayıda noktada caydırıcı ve belki de müdahaleci bir eğilime yönelmek zorunda.

Özellikle de; küresel olarak stratejik ortamın halihazırda bitmemiş savaşlar, çatışmalara varan sürekli baskılar ve yanlış hesaplamaları ustaca kullanan rakiplerle dolu olduğu düşünüldüğünde, Trump yönetiminin, ilk yılındaki gibi ihtiyatlı davranması neredeyse imkansız hale gelecek.

Peki Trump'ın 2026'da yapmaması gereken “beş askeri hata” nasıl özetlenebilir?

Birinci hata: Güney Çin Denizi'nde gerginliği baskı aracı olarak kullanmak

Başkan Trump'ın 2026'da yapabileceği en tehlikeli hata, gerginliği olduğu gibi değil, bir baskı aracı olarak kullanmak olacaktır. Bu hatanın en büyük riski noktası ise şüphesiz olarak Güney Çin Denizi'nde ortaya çıkacaktır.

Trump, Çin'in agresif bir deniz hamleleri nedeniyle ortaya çıkan bir krizin ortasında kalabilir.

Çin'in genişletilmiş seyrüsefer özgürlüğü operasyonları, tartışmalı sulara daha fazla açılan yüzey savaş gemileri ve bölge genelinde büyük yankı uyandıran bombardıman uçağı konuşlandırmaları, bölgeyi 2026 yılında daha da riskli hale getirecek.

Bu nedenle amaç, ilk olarak en azından güç yoluyla caydırıcılık sağlamak olacaktır.

Ancak iki tarafın da geri adım atmaya yanaşmadığı bir sahnede, tırmanma ABD için bir avantaj yaratmaz ve böyle bir gelişme, ABD'yi tamamen içerisine çekeceği kinetik bir çatışmaya dönüşebilir.

İkinci hata: Gri bölge çatışmasını görmezden gelmek

Trump'ın 2026'da yapabileceği ikinci hata, zamanla sonuçları şekillendiren daha sessiz rekabet biçimlerini ihmal ederek askeri jestlere odaklanmak olacaktır.

Trump'ın hem bölgesinde hem de müttefiklerinin çatışmalarında, kararlı bir tepkiyi tetikleyen eşiğin altında kalacak şekilde tasarlanmış politikası, zorlama yoluyla gelişmeleri ortaya çıkacaktır.

Trump, Kuzey Kutbu ve Kuzey Atlantik'te sürekli olarak tekrarlanan bir dizi anormallikle karşı karşıya kalabilir.

Eğer Trump yönetimi her olayı, karmaşık tehditler olarak değil, araştırılması, kınanması ve bölümlere ayrılması gereken ayrı teknik sorunlar olarak ele alırsa, orta ve uzun vadede çok zor durumlarda kalabilir.

Üçüncü hata: Müttefiklere baskı yapmak

İttifaklar ve müttefikliklerle ilgili alacağı yada almayacağı kararlar, Trump yönetimi için üçüncü bir tuzak oluşturacaktır.

Trump'ın “müttefikler daha fazla sorumluluk almalı” yaklaşımı, özellikle Avrupa için çok geçerli bir yaklaşım. Ancak burada Trump'ın yapabileceği hata, gerçeklerin izin verdiğinden daha hızlı bir sonuç elde etmeye çalışmak olacaktır.

2026'da Trump, Doğu Avrupa'daki ABD rotasyonel kuvvetlerini azaltmaya ve bölgeden önemli Amerikan destekçilerini çekmeye karar verebilir ve bu hamle, hem ABD'yi hem de Avrupalı müttefiklerini zor durumda bırakabilir.

Zira Avrupa ülkeleri, entegre hava savunma, lojistik ve sürekli hazırlık noktalarında hızlı bir şekilde hazır hale gelemeeyce ve geçiş sürecinde caydırıcılık zayıflayacaktır.

Rusya ise, bu durumu değerlendirmek için işgal yapmaya gerek duymasa bile, ölçülü hava sahası ihlalleri, hibrit baskı ve seçici sindirme içeren bir “gölge savaş” kararlılığı test etmek için yeterli görecektir.

Dördüncü hata: Öngörülemezllik

Tüm bu hataları tetikleyebilecek ve Trump'ın 2026'da yapabileceği dördüncü hata ise “içerideki güçle küresel gücü karıştırmak” olacaktır.

İç politikada ilk yılında gücünü artıran Trump, bu durumun verdiği ivmeyi yanlış değerlendirebilir ve bu, askeri alanda tersi bir etki yaratabilir.

Zira küresel caydırıcılık, disiplinli sinyallere dayanır ve zaman içinde okunabilecek, değerlendirilebilecek ve harekete geçilebilecek kadar istikrarlı mesajların sürekli verilmesini gerektirir.

Müttefikler plan yapmak ve taahhütte bulunmak için netliğe ihtiyaç duyar. Rakipler ise riski hesaplamak için netliğe ihtiyaç duyar.

İşte Trump, bu kafa karışıklığı ile, ABD'nin caydırıcılık sinyallerinin, düzensiz bir şekilde değişmesine izin verebilir.

Pekin, Rusya ve hatta İran ise bu düzensiz sinyalleri kendi lehine çevirmek için harekete geçebilir.

Beşinci hata: Venezuela bataklığına saplanmak

Trump'ın 2026'da yapabileceği beşinci ve muhtemelen en belirgin hata, Venezuela konusunda ortaya çıkabilir.

Maduro yönetimine duyulan hayal kırıklığı, Trump'ı sorunun gerektirdiğinden daha dramatik bir çözüm denemeye teşvik edebilir.

Trump, ABD çıkarlarına uyacak bir şekilde düzeni yeniden sağlamak, enerji kaynaklarını ve altyapısını güvence altına almak için sınırlı bir işgal planlayarak ve güç kullanarak rejim değişikliğini hedef olarak belirleyebilir.

Bu noktada belki ilk askeri aşama hızlı bir şekilde başarılı olabilir. Ancak stratejik maliyetleri öyle olmayacaktır.

Bir işgal, Amerika Birleşik Devletleri'ni meşruiyet tartışmaları ve bölgede uzun vadeli bir çatışmanın içine çekebilir. Bu şekilde uygulanan güç, ABD için sorunu daha da büyütebilir.