
Bir gün 'baban da mı şapkalıydı' diye adam döven, ertesi gün şapkasızları asan mahkeme heyetinin sonunu getiren o meşhur "kadeh kaldırma"...İstiklal Mahkemeleri’nin tüyler ürperten ve bir o kadar trajikomik son perde hikayesi.
Son Güncelleme: 28 Aralık 2025 Pazar - 08:00 | GDH Haber
İstiklal Mahkemeleri verdiği kararlarla akılalmaz çelişkilerin yumağı oldu
Şevket Süreyya Aydemir kendi neslinin macerasını anlattığı Suyu Arayan Adam isimli çok mühim kitabında şahit olduğu şu ibretlik hadiseyi anlatıyor:
İstiklal Mahkemesinin Şapka Çelişkisi
“İstiklal Mahkemesi, Hacı Bayram Türbesine giden yolun alt sokağında, iki katlı harap bir binaya yerleşmişti. Biz mahkeme kapısına girince, evvela alt kat sahanlığında veya odaların aralığında bir yerlerde oturtulduk. Yukarıda birtakım hareketler oluyordu. İnenler, çıkanlar, getirilenler, götürülenler vardı. Fakat bir aralık yukarıda kopan bir gürültü bütün hareketleri durdurdu. İri yarı, pehlivan yapılı bir mahkeme üyesi, merdivenin başında bağırıyor, tepiniyordu. Başında kocaman bir kalpağı vardı. Hasır şapkalı bir gencin yakasına yapışmış tartaklayıp duruyordu:
“-Nedir bu kepazelik? Bu şapka da ne oluyor? Babanda mı şapka giyerdi. Anandan mı şapkalı doğdun?
“Sonra sözler, muameleler daha da sertleşti. Arkasından kuvvetli bir tekme yiyen genç, merdivenlerden aşağı tekerlendi. Çantası bir tarafa, şapkası bir tarafa gitti. Fakat heybetli üye hala hıncını alamıyordu. Basamakların başında boyuna bir takım küfürler, ağır tabirler savuruyordu. Şapkasını, çantasını güçbela toparlayan genç kendini sokağa attı. Artık bu tabirleri işitemeyecek kadar uzaklaşmıştı.
“Bu genç (Hikmet Şevki) bir gazeteci idi. Şapka giymenin henüz kanunlaşmadığı, fakat bazı atılganların şapka giyebildiği günlerdi. Bu genç gazeteci de başına hasır bir şapka geçirmiş ve mahkeme binasına haber derlemek için şapkayla gelmişti.
“Aradan bir zaman geçti. Gene mahkemeye çağrıldık. Bir aralık üst sağanlığın başında aynı iri yapılı üye göründü. Fakat şimdi başında bir hasır şapka vardı. Başına kanundan evvel şapka giydi diye genç bir gazeteciyi merdivenlerden yuvarlayan adam, aradan kısa bir süre geçince, ünlü bir müderrisi şapka giymedi diye darağacına verebiliyordu.”
. Sadece bu hadise bile İstiklal Mahkemelerinin değil hukuktan her türlü ciddiyet ve vicdan uzak bir şekilde hüküm verdiğini göstermeye yeterlidir.
İstiklal Mahkemelerini Kaldırmak İçin Tertip
İşte bu usullerle çalışan İstiklal Mahkemelerinin memlekette yarattığı korku ve rahatsızlık, bir süre sonra Cumhuriyetin kurucularını da rahatsız eder bir boyuta varmıştır. Özellikle İzmir Suikasti Davası’nda, mahkeme heyetinin Kazım Karabekir Paşa’yı tutuklayarak, asmaya niyetlenmesi kendisinin yakın arkadaşı ve zamanın Başbakanı İsmet İnönü’yü fevkalade rahatsız etmiştir. Duruma müdahale eden İsmet Paşayı da tutuklamaya kalkan mahkeme heyeti başarısız olmuş, İsmet Paşa, Karabekir dahil bir çok arkadaşını kurtarabilmiştir. Karabekir’e yapılan muamele memlekette o kadar kötü tesir bırakmıştır ki, genç subaylar mahkemeye silahlarıyla gelerek Karabekir’e desteklerini göstermekten çekinmemişlerdir.
İsmet Paşa, İstiklal Mahkemeleri Heyetinin yaydığı havayı şöyle anlatıyor.
“Hava o idi ki İstiklal Mahkemeleri kalkarsa müesses emniyet ve sükun istinadgahını (dayanağını) kaybeder. İstiklal Mahkemelerinin azalarını parçalarlar. Bu havayı alakalılar (yani Mahkeme üyeleri) mahsus yaratıyorlardı. Ve bütün mukavemet mahkemelerin kendilerinden çıkıyordu.
“Atatürk benim kararlı olduğumu görünce, öyleyse dur, ben bir tertip hazırlayayım dedi. İstiklal Mahkemesi Heyetini davet etti. Bir akşam sofrası, kadehler ve kadehlerden sonra Atatürk birden sözü İstiklal Mahkemelerine intikal ettirdi.
“-Artık bu mahkemeler de vazifelerini tamamladılar. Değil mi, Ali bey dedi ve arkasından yine kendisi-Evet tamamladılar. Haydi, vazifelerini tamamlamış olan İstiklal Mahkemeleri şerefine!
“Ve böylece, İstiklal Mahkemelerini herkesin şaka sandığı münakaşasız bir tertiple kaldırdık gitti.”
Devamını Oku
27 Aralık 2025 Cumartesi - 10:42
Devamını Oku
26 Aralık 2025 Cuma - 12:17
Devamını Oku
25 Aralık 2025 Perşembe - 14:10