gdh'de ara...

Manohar Institute for Defence Studies: Doğu Akdeniz keşfedilmeye değer bir doğal gaz merkezi

Doğu Akdeniz, dünyada artan enerji talepleri için güçlü beklentiler sunuyor. Doğu Akdeniz, sahip olduğu mega bulgularla gaz aramak için önemli bir merkez.

1. resim

Uluslararası enerji piyasası, Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana ciddi çalkantılara tanık oldu. Enerji güvenliği açısından önemli ölçüde Rusya'ya bağımlı olan Avrupa, alternatif kaynaklar bulmakta zorlanıyor.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) tarafından Rusya'nın petrol endüstrisine uygulanan yaptırımlar, İran ve Venezuela'ya yönelik yaptırımlar, Libya'daki iç savaş ve Libya'daki iç savaş nedeniyle zaten kıtlıklarla dolu olan küresel enerji arzında ciddi dalgalanmalara yol açtı.

Covid-19'un talepler üzerindeki zayıflatıcı etkisi de, küresel enerji fiyatlarında artışa yol açarak, ABD ve Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere pandemi sonrası ekonomik toparlanmayı daha da yıldırıcı hale getirdi.

5 Ekim 2022'de alınan üretim kesintilerine ilişkin OPEC+ kararı bu nedenle, Suudi Arabistan'ı Rusya'nın yanında yer almanın “sonuçları” konusunda uyararak suçlayan Başkan Joe Biden'in sert tepkisine neden oldu.

Küresel enerji üretimi ve arzı üzerindeki jeopolitik gerilimlerin yakın zamanda azalması olası görünmese de, mevcut durum alternatif enerji kaynakları bulma ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.

Alternatif arayışları, küresel ısınma ve çevresel bozulma konusunda artan uluslararası endişeyle daha da hızlandı. Odak noktası, hem temiz ve yenilenebilir kaynaklar hem de daha yeni üreticiler ve tedarikçiler açısından alternatifler bulmaktır.

Petrole kıyasla daha az CO2 emisyonuna sahip olan doğal gaz, 21. yüzyılda enerji geçişi için “köprü yakıtı” olarak lanse ediliyor. Hazar ve Doğu Akdeniz gibi potansiyel büyük gaz sahalarına sahip bölgesel merkezler uluslararası ilgi gördü.

Doğu Akdeniz bölgesi örneği, jeopolitiğin son yıllarda bölge ülkeleri arasında daha fazla rekabet ve işbirliğine yol açan şekilde şekillenmesi nedeniyle daha ilginçtir. Bölge, özellikle Rusya-Ukrayna ihtilafı bağlamında, daha temiz yakıt tedariki için alternatif bir kaynak olarak öne çıkmıştır.

Doğu Akdeniz'de gaz arama

Son on yılda, Doğu Akdeniz, bölge ülkelerinin Münhasır Ekonomik Bölgelerinde (MEB'ler) bir dizi gaz sahasının keşfine tanık olurken, daha fazla arama ve sondaj faaliyetleri devam etmektedir.

2010 yılında yayınlanan Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırması'nın iki raporunda yer alan tahminlere göre, Doğu Akdeniz'deki hem Nil Deltası hem de Levant havzalarında büyük enerji rezervleri birikmektedir. Ayıca Ege ve İyon Denizlerinde de daha fazla yatak olduğu tahmin edilmektedir.

Bölge ülkeleri arasında Mısır ve İsrail, boru hattı yoluyla ticari sondaj ve tedarik ile bir başlangıç yaptı. İsrail Mari-B, Noa, Tamar ve Leviathan gaz sahalarına, Mısır ise Zohr ve Noor gaz sahalarına yatırım yaptı. Ayrıca, İsrail-Lübnan deniz sınırlarının sınırlandırılması anlaşmasından sonra, İsrail'in Karish gaz sahasında üretime başlaması beklenirken, Lübnan'ın Qana sahasında sondajı hızlandırması bekleniyor.

Mısır ve İsrail'in ticari katmedeğere sahip miktar bulma ve karadaki gaz sahalarından üretime başlamadaki başarısı, Yunanistan, Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs, Türkiye, Lübnan, Libya ve Suriye de dahil olmak üzere diğerlerini ciddi arama faaliyetleri yapmaya teşvik etti.

Bulgular ve keşif arayışları, bölge ülkeleri arasında karasuları, MEB'ler ve kıta sahanlığının bölümleri üzerinde hak iddia etmek için çekişmelere neden oldu ve bu da örneğin Türkiye ile Yunanistan arasında olduğu kadar Türkiye ile Mısır arasında da ciddi gerilimlere yol açtı.

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (GNA) ile Türkiye arasında Kasım 2019'da Akdeniz'deki deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin bir Mutabakat Zaptı imzalanması, gerilimi daha da artırdı. İki ülke, Ekim 2022'de Libya sularında ortak hidrokarbon arama konusunda imzalanan bir anlaşmayla sürece devam etti ve iki ülke arasındaki denizcilik anlaşmasına karşı çıkanlar arasında daha da heyecana neden oldu.

Aynı zamanda, Doğu Akdeniz bölgesinin yeni bir gaz üretim merkezi olarak ortaya çıkma olasılığı, uzlaşma ve ortak arama çabalarına da yol açmıştır. Örneğin Mısır, İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs arasında gayri resmi bir blok, 2019'da Doğu Akdeniz Gaz Forumu (EMGF) olarak resmi bir şekil aldı.

Merkezi Kahire'de bulunan EMGF, arama, altyapı geliştirme ve Avrupa ve Asya pazarlarına gaz tedariki için üye ülkeler arasında bir işbirliği mekanizması geliştirmeyi amaçlıyor. Benzer şekilde, gaz üretimi ve ihracatının olası ekonomik faydaları, aksi takdirde resmi bağları olmayan İsrail ve Lübnan'ı Ekim 2022'de ABD aracılı bir deniz sınırı anlaşması imzalamaya teşvik etti.

Hindistan ve Doğu Akdeniz'den beklentileri

Hindistan'ın enerji ihtiyaçları sürekli artıyor ve büyüklüğü ve ekonomisinin performansı nedeniyle önümüzdeki on yıllarda katlanarak artması muhtemel. Hindistan, dünyanın en hızlı büyüyen büyük ekonomisidir ve enerji ihtiyacı da G-20 ekonomilerinin herhangi birinden daha hızlı büyümektedir.

Bununla birlikte, Hindistan'da tüketime üretim oranında büyük bir eşitsizlik var, bu da Hindistan'ın enerji güvenliği ihtiyaçlarını karşılamak için ithalata bağımlı olması gerektiği anlamına geliyor. Geleneksel olarak Körfez bölgesi, Hindistan'ın enerji güvenliği gereksinimlerinin temel dayanağı olmuştur ve son birkaç yılda petrol ve gaz ihtiyacının yüzde 55-60'ını karşılamıştır. Hindistan Hükümeti, Hindistan'ın enerji sepetini hem artan yenilenebilir kaynaklar hem de doğal gaz, rüzgar, güneş ve hidrojen gibi daha temiz kaynaklar açısından çeşitlendirmeye ve alternatif üreticiler bulmaya çalışıyor. Avustralya, ABD, Rusya, Latin Amerika ve Orta Asya dahil.

Ancak şimdiye kadar Yeni Delhi, Doğu Akdeniz bölgesinden gaz ithalatı potansiyellerini araştırmak için yalnızca sınırlı bir çaba sarf etti. Hindistan'ın Doğu Akdeniz'den tedarik için uygun bir destinasyon olarak ortaya çıkmasının birkaç nedeni var.

Birincisi, Hindistan, her ikisi de gaz arzı için yeni pazarlar bulmaya hevesli olan Mısır ve İsrail başta olmak üzere başlıca bölge ülkeleriyle dostane ilişkiler paylaşıyor. Bu noktada Hindistan'ın gaz ithalatının büyük bir kısmı Katar ve Avustralya'dan geliyor. Temiz enerjiye verilen önem göz önüne alındığında, Yeni Delhi hem Mısır hem de İsrail gaz alanlarından yapılan ithalatları araştırabilir. Hem spot tedarik hem de uzun vadeli tedarik anlaşmaları düşünülebilir.

Hintli petrol şirketleri, Hindistan'a uzun vadede tedarik sağlayabilmek için Doğu Akdeniz'deki arama faaliyetlerine katılabilirler. Mısır ve İsrail'e ek olarak Hindistan, gelecekte kazançlı olabilecek gaz aramada Yunanistan ve Kıbrıs ile ortaklık olasılıklarını da keşfedebilir.

Deniz yetki alanıyla ilgili bölgesel gerilimler ve belirsizlikler ile ilgili zorluklar var ancak bu, tartışmalı alanlarda yatırımlardan kaçınılarak aşılabilir. Hindistan'ın geçmişte iç savaşa girmeden önce Libya'dan tedarik sağladığı göz önüne alındığında, lojistik ve ulaşımla ilgili sorunların da üstesinden gelinebilir. I2U2 gibi mini-taraflı girişimler ve BAE ve Fransa da dahil olmak üzere dostane bölgesel ve uluslararası güçlerle ortaklaşa altyapı geliştirmelerine daha fazla yatırım yapabilir.

Doğu Akdeniz, son yıllarda Nil Deltası ve Levant havzalarındaki mega bulgularla gaz arama için önemli bir merkez haline geldi.

Bu, Akdeniz'de deniz yetki alanı üzerinde rekabet göz önüne alındığında, bölgesel gerilimlere yol açsa da, ortak arama ve altyapı geliştirme için bölge ülkeleri arasında işbirliği ile sonuçlanabilir.

Doğu Akdeniz, dünyadaki sürekli artan talepleri karşılamak için bir gaz merkezi olarak güçlü beklentiler sunmaktadır.

Tartışma