
Dünyanın kaosa sürüklendiği, uluslararası kuruluşların çatışmaları önleme ve sonlandırma konusunda başarısız olduğu bir dönemde Türkiye, barış diplomasisinin merkezi olarak öne çıkıyor.
Son Güncelleme: 15 Mayıs 2025 Perşembe - 13:14 | GDH Haber
Türk bayrağı ve İstanbul - AA
Türkiye, baş döndüren siyasi ve diplomatik gelişmelerin merkezinde yer aldığı bir haftayı yaşıyor. Dünyanın krizler ve çatışmalara sürüklendiği bu süreçte Türkiye, barışı ve refahı savunan yaklaşımıyla tarihi gelişmelere ev sahipliği yapıyor.
Haftanın ilk günü, 40 yılı aşkın bir süredir Türkiye'nin toprak bütünlüğünü hedef alan ve yaklaşık 40 bin insanın ölümünün sorumlusu olan terör örgütü PKK'nın silah bırakma ve varlığını sonlandırma kararı alması, bölgesel barışa hizmet eden ilk gelişmeydi. Kuşkusuz PKK'nın bu kararında MHP lideri Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da ustalıkla yönettiği sürecin başarıya ulaşması belirleyici oldu.
Bu gelişmenin yankıları sürerken ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ziyareti sırasında ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımları kaldırdığını açıkladı. Trump, kararı açıklarken şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, benden Suriye yaptırımlarını kaldırmamı istedi. Kendisiyle konuştuk ve bir karar aldım. Suriye, bir şansı hak ediyor. Suriye'ye uygulanan yaptırımları kaldırıyoruz."
Anlaşılacağı üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan, elini taşın altına koymuş ve Suriye halkını yoksulluğa mahkum eden yaptırımların kaldırılması için Trump'ı ikna etmişti. Mesele bununla da sınırlı değildi. Yeni Suriye ile ABD arasındaki ilişkilerin kurulmasındaki ilk temas da Riyad'da gerçekleşti ve Trump, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş Şaraa ile bir araya geldi. Görüşmede Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman da vardı. Liderler bu toplantıda da telekonferans yoluyla Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü ve bölgenin istikrarı için yapılabilecekler dörtlü zirvede ele alındı.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken ABD-Suriye normalleşmesinin yol haritasının belirlenmesi için de yapılacak görüşmelerin adresinin Antalya olduğu açıklandı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Antalya'da Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da katılacağı toplantıda bir araya gelecek. Bu ABD-Suriye ilişkilerinde Türkiye'nin kolaylaştırıcı rol oynadığının açık bir göstergesi.
Antalya'da gerçekleşen bir diğer zirve de NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Zirvesi. Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası Avrupa'nın artan güvenlik endişeleri özellikle de Trump'ın NATO'ya yönelik eleştirileri sonrası Avrupalı aktörlerin Türkiye'ye olan ihtiyacını artırdı. Türkiye gerek NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip olmasıyla gerekse de savunma sanayisindeki başarılarıyla Avrupa için hızla bir cazibe merkezine dönüşüyor. Bu da Antalya'daki zirvenin ortaya koyduğu temel gerçek olarak dikkat çekiyor.
Diğer taraftan dünyanın gözü İstanbul'da bugün gerçekleşen görüşmelerde. Trump'ın 30 günlük ateşkes çağrısıyla başlayan süreç, Rusya Devlet Başkanı'nın heyetler arası görüşmelerin başlaması için Ukrayna'yı İstanbul'a davet etmesiyle birlikte Türkiye'yi arabuluculuk diplomasisinin merkezi haline getirdi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise el yükselterek İstanbul'da liderler düzeyinde bir görüşme teklif etti. Zelenskiy, şu anda Ankara'da ve eğer Putin gelirse, İstanbul'a geçecek. Ukrayna'nın alacağı karar için ise şu ifadeleri kullandı:
"Ukrayna'nın atacağı adımlara Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştükten sonra karar vereceğim."
İlk mesajlar Putin'in müzakerelere katılmayacağı yönünde. Ancak Trump, yarın İstanbul'a gelebileceğini söyleyerek Putin'i Cuma günü İstanbul'da Zelenskiy ile bir kez daha görüşmeye çağırdı. Belki de Türkiye, Şubat 2022'de başlayan savaşın başından bu yana iki ülkenin liderini bir araya getiren tek devlet olma başarısını gösterecek. Belki de uzun ateşkesin arabulucusu olma başarısı elde edecek. Zaten iki ülkenin de Türkiye'de görüşmek istemesi, tarafların Ankara'yı güvenilir bir aktör olarak kabul ettiklerinin en önemli göstergesi.
Dahası yarın İstanbul bir görüşmeye daha ev sahipliği yapacak. Trump'ın nükleer anlaşma yapmak için İran'a baskıyı artırmasıyla başlayan İran-ABD müzakerelerinde yeni aşama İran-Avrupa müzakereleri olacak. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İstanbul'da İngiltere, Almanya ve Fransa Dışişleri Bakanları ile bir araya gelerek ABD ile yürütülen müzakerelerde gelinen aşama hakkında bilgi verecek ve Avrupa'nın taleplerini dinleyip İran'ın kırmızı çizgilerini iletecek.
Tüm bu süreçlerde Türkiye'nin öne çıkmasının temel nedeni ise güvenilirliği. Ankara, ilişki kurduğu aktörlerle işbirliğine dayalı yapıcı ve kazan-kazan temelli münasebetler geliştiriyor. Uluslararası kurumların ve büyük güçlerin yangına benzin döktüğü krizler çağında istikrarı savunan Türkiye, barış diplomasisinin de merkezi olarak algılanıyor. Bunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tahıl Koridoru Girişimi ve Sudan-Somali barışı gibi krizlerdeki başarılı deneyimlerinin verdiği güvenin etkisi de yadsınamaz.
Sonuç olarak dünyanın kaosa sürüklendiği, uluslararası kuruluşların çatışmaları önleme ve sonlandırma konusunda başarısız olduğu bir dönemde Türkiye, barış diplomasisinin merkezi olarak öne çıkıyor. PKK'nın silah bırakması ile ulusal ve bölgesel barış açısından önemli bir eşiği aşan Türkiye; Ukrayna, NATO ve İran müzakereleri ile küresel güvenlik için de elinden geleni fazlasıyla yapıyor.
Devamını Oku
30 Mayıs 2025 Cuma - 15:00
Devamını Oku
09 Mayıs 2025 Cuma - 11:54
Devamını Oku
02 Mayıs 2025 Cuma - 13:17