
2 Haziran görüşmesinin gerçekleşmesi bile Türkiye’nin arabuluculuk diplomasisi açısından önemli bir başarı olacak.
Son Güncelleme: 30 Mayıs 2025 Cuma - 15:00 | GDH Haber
İstanbul görüşmeleri - AA
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, haftayı Rusya-Ukrayna Savaşı’nı sona erdirmek için yürütülen çabalar bağlamında yoğun bir diplomasi trafiğiyle geçirdi.
Fidan, önce Rusya’yı ziyaret edip Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile görüştü, sonra da Kiev’in yolunu tuttu. Fidan burada da Ukraynalı mevkidaşı Andriy Sibiha ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya geldi.
Türkiye, savaşın başından bu yana çatışmaların yayılmaması ve mümkün olan en kısa sürede sona ermesi için aktif bir diplomasi yürütüyor. Pek çok Batılı ülkenin yangına benzin döktüğü bir ortamda, kaoslar ve krizler karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz” söylemi doğrultusunda hareket eden Ankara, Rusya ve Ukrayna’yı aynı masa etrafında oturtmayı başaran tek aktör olma vasfını koruyor.
Nitekim Türkiye, savaşın henüz başında özellikle Afrika’yı gıda krizine sürükleyecek tahıl sorunu karşısında geliştirdiği Karadeniz Tahıl Koridoru girişimiyle net bir uzlaştırıcılık örneği sergilemişti. Her ne kadar bu süreç, bir süre sonra ortadan kalksa da iki ülkenin iki yıl sonra doğrudan müzakere ettiği yer de 16 Mayıs’ta İstanbul oldu. Şimdi soru şu: Müzakereler devam edecek mi?
Türkiye’nin arabuluculuğunda gerçekleşen 16 Mayıs görüşmeleri, her iki ülkenin de 1000’er esiri serbest bırakmasıyla somut bir çıktı üretse de temel beklenti en azından 30 günlük bir ateşkesin sağlanması. Bakan Fidan, bu konuda gerek Moskova’da gerekse de Kiev’de net bir mesaj verdi: İstanbul görüşmelerinin yarattığı ivmeyi kaybetmemek gerekiyor. Peki ama nasıl?
Esasen İstanbul’daki 16 Mayıs görüşmelerinde taraflar, müzakerelere devam etme konusunda mutabık kalmıştı. Ancak Fidan’ın Moskova ve Kiev temasları tarafların beklentilerinde ciddi farklılıklar bulunduğunu da teyit ediyor.
Rusya, müzakerelere aynı heyetle İstanbul’da devam etme konusunda kararlı. Hatta Moskova, Trump’ın Vatikan önerisini de “İki Ortodoks devletin Katolikliğin merkezinde görüşmesi mümkün değil” diyerek reddetti. Dahası Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, 16 Mayıs’taki müzakerelere katılan Rus heyetinin 2 Haziran’da İstanbul’da olacağını açıkladı. Ancak bu Kiev için yeterli değil.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Sibiha, Rusya’nın bir ateşkes memorandumu yayınlaması gerektiğini açıkladı. Daha da önemlisi Zelenskiy, Rusya’nın kendilerini oyaladığını ve İstanbul’a anlaşma yetkisi olmayan düşük profilli bir heyet gönderdiğini belirtiyor. Bu ortamda Ukrayna heyetinin 2 Haziran’da İstanbul’da görüşmelere katılıp katılmayacağı sorusu belirsizliğini koruyor.
Buna karşılık Rusya ise teknik görüşmelerde ilerleme kaydedilmesi halinde liderler düzeyinde görüşmeler yapılabileceğini ve ateşkes halinde Batı’nın Ukrayna’ya silah ihracatını durdurması gerektiğini düşünüyor. Yani ateşkesin Ukrayna’ya silahlanma fırsatı verecek bir sürece dönüşmesinden endişe duyan bir Kremlin yönetimi söz konusu.
Tahmin edileceği gibi, Fidan’ın peş peşe Moskova ve Kiev’e gerçekleştirdiği ziyaretlerin amacı da taraflar arasında bir orta yol bulunarak bu farklılıkların giderilmesi ve müzakerelerin devam etmesinin sağlanması. Dolayısıyla 2 Haziran görüşmesinin gerçekleşmesi bile Türkiye’nin arabuluculuk diplomasisi açısından önemli bir başarı olacak.
Bu noktada Bakan Fidan, Kiev’deki basın toplantısında net bir mesaj verdi: Ya savaş devam edecek ya da bu yıl barışı inşa edeceğiz.
Dolayısıyla Kiev’in Moskova’dan birtakım haklı beklentileri olsa da savaşın Ukrayna topraklarında devam ettiği ve Ukraynalı sivillerin öldürüldüğü göz önünde bulundurulduğunda, Ukrayna heyetinin 2 Haziran’da İstanbul’da olması, her şeyden önce Ukrayna için bir ihtiyaç.
Bununla birlikte Ukraynalı yetkililerin haklı olduğu bir nokta da var: Savaş Putin’in yer aldığı bir müzakere masası kurulmadan sona ermeyecek. Rusya ise böylesi bir masada Zelenskiy’nin bulunmasına karşı. Zira Putin, Zelenskiy’nin meşru bir lider olmadığını iddia ediyor. Bu ortamda Bakan Fidan’ın İstanbul görüşmelerinin Zelenskiy, Putin ve ABD Başkanı Donald Trump’ın katılacağı liderler zirvesiyle taçlandırılması çağrısı oldukça mühim.
ABD, savaşın sona ermesini istiyor ve taraflara bu konuda baskı yapıyor. Türkiye, krizler karşısında yapıcı ve barışçıl diplomasi anlayışını mekik diplomasisiyle yoğunlaştırıyor. Ancak ateşkese ulaşılması taraflar arasındaki görüş farklılıklarının giderilmesine bağlı. Her iki tarafın da geri adım atmayacağı, taviz vermeyeceği bir masadan ateşkes çıkması, hele ki kalıcı ateşkes çıkması mümkün değil. Öyleyse şimdi tarafların taviz alanlarının genişletilmesi gerekiyor.
Türkiye’nin barış için yürüttüğü etkin diplomasinin ve Trump’ın taraflara yaptığı baskının sonuç verip vermeyeceğini ise zaman gösterecek. Ancak 2 Haziran’da iki ülkenin temsilcilerinin İstanbul’da ikinci kez bir araya gelmesi, ciddi bir irade beyanı olacak. Bu da barışa giden yoldaki engellerin bertaraf edilmesine kapı aralayabilir.
Devamını Oku
15 Mayıs 2025 Perşembe - 13:14
Devamını Oku
09 Mayıs 2025 Cuma - 11:54
Devamını Oku
02 Mayıs 2025 Cuma - 13:17