
Teknofest, küresel teknoloji tekellerine karşı bir meydan okumadır. Bize dayatılan bağımlılık zincirlerini kırma iradesidir. Bir milletin “biz de varız, hem de en ön safta” haykırışıdır. Bu yönüyle Teknofest, sadece bir festival değil; bir direniştir.
Son Güncelleme: 20 Eylül 2025 Cumartesi - 09:21 | GDH Haber
Teknofest…
İlk bakışta bir teknoloji şöleni, gençlerin hayallerini sergilediği büyük bir buluşma gibi görünebilir. Oysa Teknofest, bundan çok daha derin bir anlam taşıyor.
Teknofest, bir milletin bağımsızlık iddiasının, geleceğini kendi elleriyle inşa etme kararlılığının sembolüdür.
Bugün Teknofest, sadece gökyüzüne yükselen roketlerin, insansız hava araçlarının veya gençlerin projelerinin heyecanı değildir.
Teknofest, küresel teknoloji tekellerine karşı bir meydan okumadır.
Bize dayatılan bağımlılık zincirlerini kırma iradesidir.
Bir milletin “biz de varız, hem de en ön safta” haykırışıdır. Bu yönüyle Teknofest, sadece bir festival değil; bir direniştir.
Bu direnişin adı, son yıllarda sıkça duyduğumuz Milli Teknoloji Hamlesidir.
Milli Teknoloji Hamlesi, sadece bir hedef değil, bir ruhun adıdır. Asırlarca bilimde, ilimde, teknolojide en ön sıralarda yer almış bir milletin, yeniden tarih sahnesine güçlü bir dönüş yapma kararlılığıdır.
Kendi uçağını, kendi yazılımını, kendi otomobilini, kendi uzay teknolojisini üretme iradesidir.
Çünkü biz biliyoruz ki bağımsızlık, sadece sınırları korumakla değil, teknolojide de özgür olmakla mümkündür.
Bu hamlenin ete kemiğe bürünmüş halini Selçuk Bayraktar’ın hayatında görmek mümkün.
Onun şahsında aslında bir milletin yeniden dirilişini görüyoruz. “Olmaz” denileni olduran, yıllarca engellerle, ithamlarla mücadele eden ama yılmadan yoluna devam eden bir iradenin timsali o.
Onun öncülüğünde üretilen İHA’lar ve SİHA’lar, sadece savaş meydanlarında değil, tarih sahnesinde de dengeleri değiştirdi.
Bugün dünya, Türk mühendisliğini ve Türk aklını konuşuyor.
Bu sadece bir teknoloji başarısı değil, aynı zamanda bir özgürlük manifestosudur.
İşte bu vizyonun toplumsal ayağını da Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı üstleniyor.
T3 Vakfı, gençlerin hayallerini gerçeğe dönüştüren, onları destekleyen, projelerine yol açan bir misyonu omuzluyor.
Anadolu’nun dört bir yanından çıkan çocuklara, “sen de yapabilirsin” diyen bir umut kapısıdır.
T3 Vakfı’nın açtığı atölyeler, düzenlediği kamplar, verdiği burslar ve sağladığı imkanlar; sadece teknolojiye değil, aynı zamanda bir milletin kaderine yapılan yatırımdır.
Bugün Teknofest alanlarında yarışan binlerce genç, yarın bu toprakların mühendisleri, bilim insanları, girişimcileri olacak.
Ve bu yolculuğun lokomotifi T3 Vakfı’dır.
Teknofest’in bir başka boyutu da uluslararası etkisidir.
Artık bu festival sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da gündeminde. Azerbaycan’dan Endonezya’ya, Katar’dan Pakistan’a kadar pek çok ülke Teknofest’te yer aldı, gençler projeleriyle katıldı.
Bu tablo, Teknofest’in yalnızca yerli bir festival değil; küresel bir teknoloji hareketine dönüştüğünü gösteriyor. Dünyanın dört bir yanından gelen gençler, Türk mühendislerle aynı masada oturuyor, aynı gökyüzüne roket fırlatıyor, aynı geleceği hayal ediyor.
İşte bu dayanışma, sadece teknoloji değil; aynı zamanda bir medeniyet iddiası taşıyor.
Bugün Teknofest alanlarında gördüğümüz şey, sadece robotlar, dronelar, uçaklar değil; aynı zamanda yeni bir dünyanın doğuşudur. Gençlerin kalbinde büyüyen özgürlük sevdasıdır.
Bize biçilen rolü kabul etmeyen bir neslin, “geleceği başkalarının eline bırakmayacağız” iradesidir.
Teknofest, bir festival değildir. Teknofest, bir milattır.
Çünkü bu toprakların evlatları, artık sadece tüketen değil, üreten bir nesil olarak yükseliyor.
Yolu kolay olmayacak.
Bazen önüne engeller koyacaklar, bazen küçümseyecekler, bazen de iftiralarla durdurmak isteyecekler. Ama bu yolun sonunda bize ait bir yarın var.
Selçuk Bayraktar’ın vizyonu gibi;“İstikbal göklerdedir.”
O istikbal, bugün Teknofest alanlarında filizleniyor.
Gençlerimizin yüreklerindeki umutla, mühendislerimizin alın teriyle, milletimizin dualarıyla büyüyor.
Ve unutmayalım!
Teknofest sadece bir teknoloji şenliği değil; bu çağın Malazgirt’i, bu çağın İstiklal Marşı’dır.
Çünkü biz, geleceği başkalarının eline bırakmayacak kadar büyük bir milletiz.
Bu bir bayrak yarışıdır.
Dün bu millet, istiklalini korumak için Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da omuz omuza durdu. Bugün aynı ruh, Teknofest alanlarında yeni bir ufka doğru koşuyor.
Gelecek nesiller, bu bayrağı devralacak ve daha da ileriye taşıyacak.
Çünkü bu millet, her çağda kendi istiklalini ve istikbalini savunmayı bilen bir millettir.
Vesselam…
Devamını Oku
12 Aralık 2025 Cuma - 10:45
Devamını Oku
10 Aralık 2025 Çarşamba - 07:00
Devamını Oku
08 Aralık 2025 Pazartesi - 07:00