Çelik Kubbe ve Aselsan’a güven

Türkiye son yıllarda savunma sanayiinde yaptığı atılımlarla adeta kendi gökyüzünü yeniden yazıyor.

Bu hamlelerin en stratejik adımlarından biri de “Çelik Kubbe” projesidir.

Yerli mühendislik ve milli teknolojiyle geliştirilen bu çok katmanlı hava savunma sistemi, farklı irtifalarda görev yapan unsurların entegre biçimde çalıştığı bütünleşik bir mimari üzerine inşa ediliyor.

Yani artık ülkemiz, gökyüzünden gelebilecek her türlü tehdide karşı sadece tek bir sistemle değil, birbirini tamamlayan ve güçlendiren katmanlı bir koruma kalkanıyla savunulacak.

“Çelik Kubbe”, sadece askeri bir teknoloji değil; aynı zamanda Türkiye’nin bağımsızlık iradesinin, kendi ayakları üzerinde durma kararlılığının somut bir göstergesidir.

Bugün bakıldığında, dünyanın birçok ülkesinin hala dışa bağımlı olduğu kritik bir alanda, Türkiye kendi çözümünü üretmeyi başarmıştır.

Bu başarı tesadüf değil; yıllardır süren vizyonlu yatırımların, sabırlı çalışmaların ve en önemlisi milli iradenin bir sonucudur.

Bu noktada Aselsan’ın rolüne ayrı bir parantez açmak gerekir.

Çünkü Aselsan, sadece bir savunma sanayii şirketi değil; milletin alın terinin, zekâsının ve azminin vücut bulmuş halidir.

Bugün Çelik Kubbe’nin arkasında duran mühendisler, bilim insanları ve teknisyenler, aslında Türkiye’nin geleceğini inşa ediyor.

Onların gayreti sayesinde, ülkemiz kendi hava sahasını koruma konusunda kimseye muhtaç olmayacak bir seviyeye ulaşmaktadır.

Türkiye’nin savunma sanayiindeki yerlileşme oranı artık yüzde 80’lerin üzerine çıktı.

Bu, sadece bir sayı değil; aynı zamanda bir özgüven beyanıdır.

Çelik Kubbe, işte bu özgüvenin zirve noktalarından biridir.

Bir yandan Hisar ve Siper gibi hava savunma sistemlerini, diğer yandan Korkut ve Sungur gibi daha düşük irtifa çözümlerini tek bir mimaride birleştiren bu proje, gökyüzümüzü adeta bir kalkan gibi sarmaktadır.

Elbette böyle bir proje, sadece askeri açıdan değil, psikolojik açıdan da çok önemlidir.

Çünkü Çelik Kubbe, hem dostlarımıza güven, hem düşmanlarımıza caydırıcılık mesajı vermektedir.

Bugün sınırlarımızın ötesinde yaşanan savaşlara, insansız hava araçlarının ve balistik tehditlerin gölgesinde süren çatışmalara bakıldığında, böylesi bir savunma şemsiyesinin ne denli stratejik bir değer taşıdığı çok net bir şekilde görülüyor.

Bizler biliyoruz ki Aselsan ve onun etrafında yükselen savunma sanayii ekosistemi, sadece bugünün değil yarının da güvenliğini inşa ediyor. Çelik Kubbe, işte bu güvenin somut sembolüdür.

Bu sebeple millet olarak Aselsan’a güveniyoruz, çünkü biliyoruz ki onların emeği, gökyüzümüze huzur, ülkemize ise bağımsızlık getiriyor.

Bugün göğe baktığımızda sadece yıldızları değil, aynı zamanda milli iradenin demirden ve çelikten yıldızlarını da görüyoruz.

Bu yıldızların en parlak olanlarından biri hiç şüphesiz Çelik Kubbe’dir.

Aselsan’a güvenmek, geleceğe güvenmektir.

Vesselam…