
Kadıköy’ün orta yerinde, gündüz vakti, insanların gözü önünde bir çocuk katledildi bu ülkede. Dosyada en temel delil sayılması gereken cinayet bıçağı, suç aleti sayılmadı. O zaman şu soruyu hep birlikte haykırmalıyız: Bu nasıl adalet?
Son Güncelleme: 22 Mayıs 2025 Perşembe - 10:36 | GDH Haber
Kadıköy’ün orta yerinde, gündüz vakti, insanların gözü önünde bir çocuk katledildi bu ülkede.
Adı Mattia Ahmet Minguzzi.
15 yaşındaydı.
Annesi Türk, babası İtalyan bir şef. Bu topraklarda doğdu, büyüdü, bu ülkenin havasını soludu.
Ama bu ülkenin sokaklarında, bitmek bilmeyen bir hoyratlığın ve nefretin kurbanı oldu.
Ne için?
Bir omuz çarpması mı?
Yan bakma mı?
Sebep ne olursa olsun, ortada inkar edilemez bir gerçek var:
15 yaşında bir çocuk, defalarca bıçaklanarak katledildi.
Şimdi ise karşımızda, utanç verici bir “adalet tablosu” var.
Dosyada en temel delil sayılması gereken cinayet bıçağı, suç aleti sayılmadı.
Çünkü kriminal rapora göre bıçak, “yasaklı” sınıfa girecek kadar büyük değilmiş!
Yani bir bıçak, bir çocuğun kalbine, ciğerine, böbreğine saplandığında hâlâ yasal olabilir bu ülkede.
Çünkü o bıçak “yeterince uzun değilmiş!”
Bitmedi…
Olay anını gören güvenlik kamerası görüntüleri de zamanında incelenmediği için, zaman aşımına uğramış!
Delil olma niteliğini kaybetmiş…
Yani, ne bıçak suç aleti, ne kamera görüntüsü delil.
Ama yerde cansız yatan bir çocuk var!
Ve bu çocuk artık toprağın altında!
Organları o kadar parçalanmıştı ki, ailesi bağış bile yapamadı.
Ama hukuk sistemi, suç aletine bile “suç aleti” diyemedi.
Siz buna şimdi adalet mi diyorsunuz?
Sadece bu kadar da değil…
Sosyal medyada, bu çocuğun ölümüne sevinenler oldu.
Annesine küfredenler, “oh olsun” diyenler…
Bir çocuğun ölümü üzerinden nefret kusan, kinle beslenen insanlar…
Yetmedi, mezarına saldırıldı!
Bir annenin, bir babanın yüreğine ikinci bıçak saplandı!
Mattia’nın annesi dedi ki:
“Ben bu dünyaya bir melek getirdim, şeytan değil.
Adaleti sağlamadan bu dünyadan gitmeyeceğim.”
Ve biz ona sesleniyoruz:
Senin oğlun artık bizim de oğlumuz.
Senin feryadın, bizim de feryadımız.
Ey ülkem, bu dava sadece bir çocuğun ölümü değildir.
Bu dava, bu ülkede adaletin ölümü, vicdanın çöküşüdür.
Eğer bir çocuk öldürülebiliyor,
O bıçağa “suç aleti” denemiyor,
Deliller yok ediliyorsa,
Ama failler serbestçe sırıtabiliyorsa…
O zaman şu soruyu hep birlikte haykırmalıyız:
Bu nasıl adalet?
Daha doğrusu…
Bu gerçekten ADALET mi?
Eğer bu soruya hala cevap veremiyorsak,
O zaman sadece Mattia değil,bizde yavaş yavaş ölüyoruz.
Vesselam…
Devamını Oku
17 Aralık 2025 Çarşamba - 08:00
Devamını Oku
15 Aralık 2025 Pazartesi - 08:00
Devamını Oku
12 Aralık 2025 Cuma - 10:45