
Eğer ki gözünü karanlığa diker, kulağını feryatlara tıkarsan, eğer ki her düşene basamak muamelesi yaparsan, eğer ki her menfaati hak, her suskunu razı sayarsan… Evet, işte o zaman dünya senin için “yükseldiğin” değil, alçaldığın bir yerdir.
Son Güncelleme: 06 Ağustos 2025 Çarşamba - 07:00 | GDH Haber
Bu başlıktaki cümleyi duyan herkes, kendi yorgunluğunun bir izdüşümünü bulur içinde.
Çünkü dünya yorar.
Hem de en çok, tanıyanı…
Gözleri açık, kalbi diri olanı…
Hakkı arayanı, adaleti dert edeni, vicdanı susturmayanı…
Dünya…
Arapça kökenli bir kelime.
Edna kökünden gelir; “en alçak, en aşağı” demektir.
Ve bu anlamıyla sadece bir mekanı değil, bir hali, bir seviye düşüklüğünü, bir denaeti işaret eder. Denaet…
Yani kötülük, bayağılık, ahlaksızlık…
Dünya, çoğu zaman bir imtihan meydanı gibi sunulur bizlere.
Öyledir de.
Ama mesele sadece imtihandan ibaret değil.
Dünya, aynı zamanda bir sınanma değil, bir savrulma alanı da olabilir. Eğer ki gözünü karanlığa diker, kulağını feryatlara tıkarsan, eğer ki her düşene basamak muamelesi yaparsan, eğer ki her menfaati hak, her suskunu razı sayarsan…
Evet, işte o zaman dünya senin için “yükseldiğin” değil, alçaldığın bir yerdir.
Bugünün dünyası…
En alçağın hüküm sürdüğü, sesin değil gücün duyulduğu, iyiliğin ezildiği, merhametin küçümsendiği bir dünya.
Çocuklar öldürülüyor.
Hayvanlar katlediliyor.
Mazlumların feryadı uzay boşluğunda yankılanıyor, ama dünyada duyan yok.
Çünkü kalpler mühürlü, gözler perdeli, kulaklar sağır.
Ve insan yoruluyor…
Her gün yeni bir haksızlığı, yeni bir ihaneti, yeni bir ahlaksızlığı görmekten.
Üstelik buna alışanları izlemekten daha da yoruluyor.
Karanlığa meyledenlere değil, karanlıkla dost olanlara kırılıyor. Zulme değil, zulmü normalleştiren dilsiz şeytanlara öfkeleniyor.
İnsanı yoran, sadece kötülük değil. Kötülüğün sıradanlaşması.
Denaetin gündelik hayatın parçası haline gelmesi.
Bir kuyunun dibine yuvarlanırken hala orada ışık var sananların gafleti…
O yüzden yoruluyor insan.
Dünyayı tanımaktan…
Ve belki de, dünyalı olmaktan.
Ama kıymetli okurlar, bilesiniz ki bu yorgunluk bizi insan kılıyor.
Vicdanı yorgun olan, henüz ölmemiştir.
Gönlü sızlayan, hala yaşıyordur. Karanlıkta kalmak değil, karanlığa karşı yanmak gerek.
Mum gibi, köz gibi, şafak gibi…
Ve unutmamalı!
Bu dünya fanidir. Edna’dır.
Alçaktır, geçicidir.
Ama alçaklığı yüceltmeyen, geçiciliği ebediye açılan bir köprü kılabilen için, dünya bir yük değil, bir duraktır.
Belki de bu yüzden, biz yorulacağız.
Ama asla pes etmeyeceğiz.
Vesselam…
Devamını Oku
08 Aralık 2025 Pazartesi - 07:00
Devamını Oku
06 Aralık 2025 Cumartesi - 07:00
Devamını Oku
03 Aralık 2025 Çarşamba - 09:12