
İnsanlık, vicdanını sadece kendi coğrafyasına göre şekillendirdiğinde zulüm her yerde çoğalır.
Son Güncelleme: 30 Ekim 2025 Perşembe - 09:19 | GDH Haber
Sudan’dan korkunç görüntüler geliyor.
Bir şehrin ortasında, El-Faşir’de, binlerce sivil kuşatma altında; kadınlar, çocuklar, yaşlılar hedefte.
Hızlı Destek Gücü (RSF) denilen paramiliter birlikler, kenti ele geçirir geçirmez kan dökmeye başladı.
Ve dünya yine suskun.
Gazze’deki sessizlik, şimdi Afrika’nın kalbinde yeniden yankılanıyor.
Bugün El-Faşir’de olanlar yalnızca bir iç savaşın parçası değil; bu, sistematik bir sivil kıyımı.
RSF’nin kontrol ettiği bölgelerden gelen görüntüler, toplu infazları, yakılmış köyleri, yerle bir edilmiş hastaneleri gösteriyor.
Uydudan alınan fotoğraflar, toprağa gömülmüş yüzlerce bedeni doğruluyor.
Ama hiçbir güç, “durun!” demiyor.
Sanki herkesin gözünde bir perde var: menfaatin, siyasetin, çıkarın perdesi…
Uluslararası raporlar, RSF’nin Birleşik Arap Emirlikleri’nden finansal ve lojistik destek aldığını açıkça belirtiyor.
Yani bu eller sadece Sudanlı değil!
Bu kanın bedelini sadece Sudan halkı değil, insanlığın tamamı ödüyor.
Petrolün parıltısı, silah ticaretinin kârı, vicdanın sesini bastırmış durumda.
Bir yanda milyon dolarlık kuleler yükseliyor; diğer yanda annesini kaybetmiş bir çocuk, El-Faşir sokaklarında ağlıyor.
Gazze’de yıllardır süren soykırım, insanlığın yüzünü kirletti.
Dünya, “bir daha asla” derken aslında “yine sessiz kalırım” demek istiyordu.
Şimdi aynı utanç, Afrika’nın kalbinde tekrarlanıyor.
Gazze’de çocuklar enkaz altında, El-Faşir’de toprak yutuyor.
Birinde İsrail bombalıyor, diğerinde RSF tarıyor.
Ama sonuç aynı: insanlık ölüyor.
İnsanlık, vicdanını sadece kendi coğrafyasına göre şekillendirdiğinde zulüm her yerde çoğalır.
Filistinli, Sudanlı, Yemenli, Arakanlı, fark etmez…
Acının milliyeti yok, merhametin sınırı yok.
Ama ne yazık ki, küresel sistemin adaleti sadece çıkarı ölçüsünde çalışıyor.
Birleşmiş Milletler rapor hazırlıyor, Avrupa sessiz kalıyor, Amerika yönünü çeviriyor.
Ve o sırada Sudanlı bir anne, çocuğunun cansız bedenini elleriyle toprağa veriyor.
Bazen sessizlik, hiçbir kelimenin taşımadığı kadar ağır bir anlam taşır.
Bir şehir yanarken, kameralar başka tarafa çevriliyorsa,
Birleşmiş Milletler “endişeliyiz” deyip kapısını kapatıyorsa,
Bu yalnızca diplomatik bir utanç değil,ahlaki bir çöküştür.
El-Faşir’de insanlık yanıyor.
Gazze’de olduğu gibi burada da yanan, sadece insanlar değil,adaletin kendisi.
Bu sessizlik, bizim suskunluğumuzla büyüyor.
Ve tarih, bir gün hepimize aynı soruyu soracak:
“Orada insanlar ölürken sen ne yaptın?”
Dünya, BAE’ye baskı yapmalı.
RSF’ye giden silahların önü kesilmeli.
BM, insan hakları mahkemeleri, uluslararası kuruluşlar vakit kaybetmeden harekete geçmeli.
Çünkü her geçen dakika, bir çocuğun daha nefesini çalıyor.
Bu çağrı sadece Sudan için değil, insanlık için.
Çünkü eğer bugün El-Faşir’deki çığlıkları duymuyorsak,
Yarın kendi sessizliğimizin altında kalacağız.
Vesselam…
Devamını Oku
06 Aralık 2025 Cumartesi - 07:00
Devamını Oku
03 Aralık 2025 Çarşamba - 09:12
Devamını Oku
01 Aralık 2025 Pazartesi - 09:16