
Yasadan önce adalet, güçten önce insaf, cezadan önce affetme refleksi vardır. Bu toprakların kodlarına işlemiş bir kutuptur bu. Yunus’un diliyle, Mevlana’nın kalbiyle, Hacı Bektaş’ın nefesiyle yaşayan bir medeniyetin merkezidir.
Son Güncelleme: 13 Ağustos 2025 Çarşamba - 09:15 | GDH Haber
“Aydınlanma kutbundan, merhamet kutbuna hicret etmeye çalışıyorum…”
Alev Alatlı’nın bu cümlesi yalnızca bir fikrin değil, bir çağrının, bir hicretin ve bir arayışın ifadesidir.
Bu toprakların evladı olan bir entelektüelin iç sızısıdır aslında.
Aydınlanma kutbu…
Modern dünyanın gözbebeği.
Akıl, bilim, birey ve yasa merkezli bir düzen.
Ama aynı zamanda soğuk, steril, mesafeli…
İnsanla değil, sistemle konuşan; adaletle değil, yasal metinlerle hüküm veren bir mekanizma.
Ahlak değil hukuk konuşur.
Şefkat değil mantık.
Ve bazen en büyük adaletsizlikler tam da o “kusursuz” yasaların satır aralarında gizlenir.
Merhamet kutbu ise bambaşkadır.
Orada “haklı mıyım?”dan önce “vicdanlı mıyım?” sorusu vardır.
O kutbun terazisi sadece hukuk değil, hikmettir.
Yasadan önce adalet, güçten önce insaf, cezadan önce affetme refleksi vardır.
Bu toprakların kodlarına işlemiş bir kutuptur bu.
Yunus’un diliyle, Mevlana’nın kalbiyle, Hacı Bektaş’ın nefesiyle yaşayan bir medeniyetin merkezidir.
Alev Alatlı’nın cümlesindeki “hicret” kelimesi tesadüf değildir.
Hicret, sadece bir yer değiştirme değil, bir yön tayinidir.
Maddeden manaya, akıldan hikmete, merkezden çevreye…
Belki de modern çağın en kıymetli muhacirleri; hakikat için bu iki kutup arasında yürüyenlerdir.
Ve şimdi sorulması gereken soru şudur!
Bizler nerede duruyoruz?
Yasalarla inşa edilen ama merhametle yaşanması gereken bir toplumda, sadece düzenin çizdiği sınırlarla yetinip suskunlaşmak mı?
Yoksa kadim değerlerin, hakikatin ve vicdanın sesi olup arada kalmayı, hatta bedel ödemeyi göze almak mı?
Alev Alatlı’nın “entelektüel muhacir” tanımı, bugün hepimiz için bir aynadır aslında. Kendimizi o aynada görmeye cesaretimiz varsa…
Aydınlanmanın parıltısı gözümüzü kamaştırsa da, merhametin sıcaklığına muhtacız.
Çünkü insana sadece bilgi değil, bağış;
sadece akıl değil, anlayış;
sadece yasa değil, vicdan gerek.
Ne Batı aklı ne Doğu sezgisi tek başına yeter.
Ama bu iki kutbun ortasında, hakikatin izini süren, entelektüel bir muhacir olarak yaşamak…
İşte bu çağın en zor ama en asil yolculuğudur.
Vesselam…
Devamını Oku
08 Aralık 2025 Pazartesi - 07:00
Devamını Oku
06 Aralık 2025 Cumartesi - 07:00
Devamını Oku
03 Aralık 2025 Çarşamba - 09:12