
Bugün geldiğimiz noktada, dijital çağın “etkileşim şehveti”, kamu hizmetinin doğasını değiştirmeye başladı.
Son Güncelleme: 03 Kasım 2025 Pazartesi - 08:47 | GDH Haber
İçinde bulunduğumuz dijital çağın sınırsız iletişim olanakları, tüm alanlarda olduğu gibi belediyeler bakımından da ciddi sonuçlar doğurmuştur.
Sosyal medya artık belediyeciliğin yeni sahnesi haline gelmiş durumda.
Belediye başkanları zamanlarının önemli bir bölümünü, hizmet üretmekten çok, bu hizmetleri pazarlamaya, hatta kimi zaman “olmayanı varmış gibi” göstermeye harcıyor.
Yıllarca kamuda iletişim ve basın danışmanı olarak görev yaptım.
Ve hep aynı hakikatin mücadelesini verdim!
İletişim, vitrinde parlamak değil, vicdanda yer bulmaktır.
Bugün geldiğimiz noktada, dijital çağın “etkileşim şehveti”, kamu hizmetinin doğasını değiştirmeye başladı.
Hizmetin yerini algı aldı, emeğin yerini gösteriş.
Bazı belediyeler, üretemedikleri hizmetin açığını; kötü kurgulanmış sosyal medya stratejileriyle kapatmaya çalışıyor.
Oysa gerçekte yapılan her paylaşım, halkın güveninden bir tuğla eksiltiyor.
Sosyal belediyecilik uygulamaları, yerel yönetimlerin en çok “pazarlanan ürünleri” arasına girmiş durumda.
Yoksullara dağıtılan gıda kolilerinin fotoğrafları, başkanların hastalarla, engellilerle ya da yaşlılarla ve hatta cenaze de çekilmiş pozları hepsi “etkileşim odaklı” bir dilin parçası haline geldi.
Oysa bu tür paylaşımlar, muhatabını incitebilecek görüntülerdir.
Bir insanın ihtiyacı, bir fotoğraf karesiyle teşhir edilmemelidir.
Sosyal belediyecilik, görünmek için değil, gönül almak için yapılır.
Ve bu tür faaliyetlerin sosyal medya üzerinden kullanılıyor olması, çoğu zaman işin maneviyatını zedeler.
Bu nedenle belediye yetkililerinin, özellikle yoksul, engelli ve yaşlı kesimlere yönelik hizmetlerde sosyal medya faaliyetlerini titizlikle yürütmesi; hatta mümkünse asgari düzeyde tutması gerekir.
Çünkü merhamet, gösterildiğinde küçülür; gizlendiğinde büyür.
Bir başkanın hasta ziyareti paylaşımı, cenazede çekilmiş kareleri; halkın gözünde artık “samimiyet” değil, “algı yönetimi” olarak görülüyor.
Vatandaş, yapılan paylaşımı değil, yapılmayan hizmeti fark ediyor.
Halk, derdini paylaşacak değil, derman olacak yöneticiler arıyor.
Artık birileri bu yanlışı dile getirmeli.
Çünkü iletişim, sosyal medya da parlamak değildir.
Gerçek lider, halkın gönlünde görünür; kameraların karşısında değil.
Bir mahallede dua eden bir yaşlının dilinde yer bulmak, bin paylaşımın etkileşiminden büyüktür.
Çünkü kameralar bir süreliğine ışık verir, ama gönüller karardığında o ışık hiçbir şeyi aydınlatmaz.
Bir toplumun yöneticileri, sosyal medyanın sanal beğenisinden değil, Allah’ın rızasından beslenmeli.
Bir gün bütün paylaşımlar silinecek, bütün hesaplar kapanacak.
Ama yapılan her samimi hizmet, halkın duasında yaşamaya devam edecek.
Ve işte o dua, hiçbir etkileşimin erişemeyeceği bir zirvedir.
Gerçek iletişim, görünür olmakla değil, gönüllere dokunmakla mümkündür.
Vesselam…
Devamını Oku
06 Aralık 2025 Cumartesi - 07:00
Devamını Oku
03 Aralık 2025 Çarşamba - 09:12
Devamını Oku
01 Aralık 2025 Pazartesi - 09:16